bir belieber'ın hayali ( justin bieber fan fiction)

4. bölüm/ kapı zili

Bir hafta içinde biletim evime gelecekti. En yakın biletix mağazasından da alabilirdik ama ben evime getirilmesini seçtim.

 Şu 7 günü nasıl geçireceğim ben?

Yada 2 ayı ?

Zaten bir ay sonra okullar kapanacak ve derin bir nefes alabileceğim. Yine de 60 gün uzun, hem de çok uzun . ama biletimi elime bir alayım o zaman az da olsa rahatlayacağım. Sadece bir hafta. Acaba kış uykusuna falan mı yatsam?

 bir dakika bir dakika konser biletim bir hafta içinde mi gelecek illa? 7 gün sonra gelecek değil ya belki 5, belki 4, belki 3 gün sonra gelir ha? ''umarım'' diye mırıldandım boş odada kendi kendime.

***1 hafta sonra***

bu günde diğer sıradan günler gibi geçmişti tek fark diğer günlere oranla daha heyecanlıydı. Konser biletimi sipariş vereli bir hafta geçmiş fakat hala kargo gelmemişti. Babamın söylediğine göre bu gün getirilecekmiş. Umarım bir aksilik çıkmaz yoksa bileğimde ki kesik izlerine yenileri de eklenebilir. Kardeş kardeş geçinirler artık.

Ding dang – ding dang

Hemen kapıya doğru koşup delikten bakma gereği duymadan açtım. Ah lanet olsun

''tuğçe ?'' dedim bıkkın sesimle.

''he ben. Başkasını mı bekliyordun? '' dedi. Sanki kimi beklediğimi bilmiyormuş gibi.

''bu gün konser biletim gelecek'' dedim üçlü koltuğa doğru ilerlerken.

''ha doğru. Lan kanka beni de götürsene'' dedi yanıma otururken

''kanka sana 1 yıl önce para biriktir ne kadar toplayabilirsen ona göre bilet alırsın dedim ama s*kine bile takmadın.'' Dediklerimde sonuna kadar haklıydım.

Başını öne eğip ''ne biliyim kanka bana hiç olanaklı gelmemişti Amerika dan kalkıp Türkiye ye gelmesi. Bende biriktirmedim para falan sonra dan da unuttum.'' Dedi. Haklı olabilirdi ama üzülmesi saçma.

''sen belieber değilsin ki neden üzülüyorsun?'' dedim sol elimi ters çevirip sallayarak.

''öyle söyleme lan o tipi görmek için canımı bile veririm'' dedi. Gülümsememe engel olamadım.

''adam ol'' diye uyardım ve devam ettirdim ''sen bile Belieber olmadığın halde bu kadar üzülüyorsan konsere gidemeyen kardeşlerim ne yapsın.''

''gebers-''lafını kestim

''düzgün konuş'' dedim. Gözlerimden keskin bıçaklar savururken.

''özür dilerim'' benim en hassas noktamın justin ve kardeşlerim olduğunu bildiği için özür diledi yoksa üstüme gelir ve diretirdi.  Cevap vermedim.

Ding dang- ding dang

Gelen sesle yerimden fırladım.

Bu seferde kargo değilse var ya gelenin-

''sakin ol lan'' tuğçe de benimle birlikte ayaklandı.

''söylemesi kolay kızım'' dedim kapıya doğru koşarken.

Kapının kulpunu tutum yavaşça aşağıya doğru indirdim ve kapıyı kendime doğru çektim.

''evet'' dedim. Bu güne kadar hiç olmadığı kadar heyecanlı çıkan sesimle.