8

103 5 0
                                    

Bernadan

Alya ile en son evine gittiğimde konuşmuştuk güzel bir gün olmuştu evden abimlerle kavga ederek çıkmıştım. Kafamı dağıtmış olmuştum böylece.

Alyayı gerçekten çok merak ediyordum aklım hep ondaydı bana merak etmemem gerektiğini söylese de istemsiz oluyordu. Okula gittiğimde herkes neden bu kadar dalgın olduğumu sormuştu. Benim arkadaşım gitti de ondan diyemedim. Sonuçta ilkokul arkadaşımdı özlüyordum

Alyayı dün evden çıkarken görmüştüm ama yanına gidememiştim dikkat çeker diye
Belki hiç görüşemeyecek gibi hissediyordum. Çünkü Alya arkasına bile bakmadan gitti baya kararlıydı. Onu artık hiçbir kuvvet geri döndüremezdi. Eğer Üniversiteyi Ankarada kazanırsam görüşme ihtimalim vardı. Bu da çok zor görünüyordu çünkü istediğim Üniversite İstanbuldaydı ve küçüklükten beri Öğretmen olma hayalimi gerçekleştirecektim. Alya için Ankaraya gitmek pek mantıklı bir karar değildi hem ailem izin vermezdi hemde ben istemiyordum.
Yarın için önemli bir sınavım vardı kalkıp ders çalışmaya karar vermiştim. Alyanın kaydını okuldan almışlardı, gittiği için herkes çok mutluydu. Asya ve Senem bunun dalgasını baya yapmışlardı.
Biz küçük bir yerde yaşadığımız için Alyanın gelmemesi herkesin dikkatini çekmişti. Ve kulaktan kulağa evleneceği söylentisi her ne kadar yalanlasamda duyulmuştu engelleyememiştim.

Uzun süre ders çalışmış ve tekrar yapmıştım. Güzel gidiyordum ve yüksek not alacaktım
Daha sonra beklenmedik bir şekilde kapı sertçe çalınmıştı. Kimse vuran o kadar sert vuruyordu ki sanki öldürmeye gelmiş gibiydi.
Kapıyı yavaşça açtığımda Alyanın babasını karşımda görmem bir olmuştu.
En çok korktuğum şeylerdendi Alyanın babasıyla muhattap olmak istemiyordum. Adam manyaktı ve ben ondan korkuyordum bir şey yapar korkusu içimi sarmıştı.

Her zamanki küstah tavrı ve sert bakışlarıyla içeri hışımla girdi. Ne diyeceğini az çok kestirebiliyordum Alya nerde diye soracaktı.

Alyanın babası dişlerini sıkarak konuştu
"Sadece bir kez soracağım bir daha tekrar etmem! yalan söylersen hem o sürtüğü hemde seni gebertirim." dedi
Bu adamdan çok nefret ediyordum ağzının payını birisinin vermesi gerekiyordu
"Sen kimsin de bizi gebertiyorsun? şerefsizsin küstahsın hangi hakla benim evime gelip beni bu şekilde tehtid edebiliyorsun? bilmiyorum sanıyorsun değil mi? saygımdan hiçbir şey demedim sana yıllarca ama bu bardağı taşıran son noktaydı. Bir daha evime bu şekilde gelirsen kadınlarla her gün gezip, tozduğunu herkese söylerim!
O iyilik meleği görüntünden eser kalmaz." diye bağırdım

Alyanın babası tokat atmıştı bana ve hemen yere düşmem bir olmuştu tehtidkâr bir şekilde

"Babanın kaderi benim ellerimde bilmez misin onunla aynı işte ortağız onun işini elimden almam ağzımdan çıkan 2 kelimeme bakar. Soruma cevap vermezsen gebertebilirim bence gayet güzel bir anlaşma sen kızımın nerede olduğunu söyle bende babanı bağışlarım."

Duyduklarım beni şok etmeye yetmişti ölesiye nefret ediyordum bu adamdan. Hayatımda gördüğüm en pislik insandı.

"Alya sadece burdan gideceğini söyledi neresi olduğunu bilmiyorum."

Babası sinirle konuştu
"Bu aptal kız büyük ihtimalle otobüsle bir yere gitmiş her yeri aradık fırsattan istifade nasılda kaçmış sürtük. Ama ben biliyordum bunun bir boklar yiyebileceğini."
"Nereden bilet aldığını söyle bana. Unutma anlaşma hala geçerli" dedi

"Tek bildiğim şehire yakın bir yerden bilet aldığı. Başka bir şey bilmiyorum şimdi defol evimden!" dedim fazla bilgi vermemeye çalışarak kendimi ve ailemi korumaya çalışmıştım. Umarım Alyanın başı benim yüzümden yanmazdı.

Babası öfkeyle kapıyı çarparak gitmişti. Alyanın bilet aldığı yere giderek nereye gittiğini öğrenecekti. Korkmuştum çünkü Alyayı bulursa kesinlikle öldürürdü.

Yanağımın acısını unutmuştum Alyaların evine gidip annesinden neler olduğunu öğrenmem gerekiyordu.

Hızlı bir şekilde yürüdüm hemen varmıştım evlerine. Çok gergindim bu yüzden hemen kapıyı çaldım
Annesi büyük bir şaşkınlıkla açtı kapıyı annesinin suratında yara izleri vardı daha yeni gibi duruyordu. Demek ki annesini de suçlu bularak dövmüştü. Kadının haline acımıştım
Hemen annesi beni içeri almıştı

"Abla neler olduğunu anlat bana bu halin ne?" dedim
Annesi
"Alya son günlerde tuhaf davranıyordu, bir şeyler olduğunu hissetmiştim ama üstüne gitmek istemedim. Hemen strese girerdi morali bozulsun istemedim. Bu evliliğe alışır diye düşünmüştüm. Sonra bir gün hiç beklemediğim bir zamanda kaçmış. Ben evde yemeklerle uğraşıyordum. O an kimin girip çıktığı ile ilgilenmedim babasının olmayışı ona güç vermişti. Ve bize hiç çaktırmadan her şeyini halletmişti. O gün akşam Murat gelecekti aileler daha çok kaynaşsın diye oturmaya niyet ettiler. Bende ev işleri ile uğraştım.
Sen gittikten sonra planlarını yapmış. Akşam Murat gelince Alyayı sordu, görmek istiyordu. Kaç kere seslensemde inmemişti. Babası bu duruma sinirlenmişti ne kadar bağırsada inmedi.
Daha sonra kapıyı açmaya çalıştık, kapıyı kilitlemişti. Aklıma kötü şeyler gelmişti intihar etmesinden korkmuştum. Hemen yedek anahtarı alarak açmıştık. Her yere baktık ama bulamadık babası bu sorumsuz nerde diye bağırmıştı. İş işten geçmişti Muratla birlikte onu aramaya gittiler. İşler iyi gitmedi kocam eve geldiğinde bana hesap sormuştu. Kızım her şeyini bana anlatırdı, bizden o kadar bıkmış ki tereddüt bile etmedi. Benim bir şey bilmediğim ortaya çıkınca dayak yemiştim
Halbuki suçum yoktu kendi kızım kendisi bunları planlanmıştı. Aslında kendisini kurtardığı için sevinmiştim ama işler daha kötü olacaktı.
Bugün ise gitmeden senin yanına uğrayacaktı iyi misin sen bir şey yaptı mı?" diye sordu

"Kızının nerede olduğunu sordu bende bilet aldığını buradan gittiğini söyledim. Abla Alya gitmeden bana her şeyi anlattı artık dayanamadığını söyledi. Ve gitmeye karar vermişti
"Az önce kocanız yanıma geldi ve hem beni tehtid etti hemde bana tokat attı."

"Kocam adına özür dilerim. Artık yaptıkları başımı öne eğmeme sebep oluyor." dedi üzgün bir tonda

"Kocam kızımızı gazateye verdi bulmak için zaten kaçtığı konuşuluyordu çünkü aile arasında hem sohbet, muhabbet edilecekti hemde nişan yapacaktık. O olmayınca dikkat çekti haliyle." diye eklemişti

Son derece üzgündüm çünkü Alyanın başına bir şey gelmiş olabilirdi. Bana hemen ulaşması için tembihlemiştim bu saate kadar aramamıştı. Tedirgin hissediyordum. Şuan napıyor diye düşündüm ve ardından televizyon sesi düşüncelerimi silip atmıştı.

Haberde spiker şöyle diyordu:
"İstanbuldan Ankaraya giden 34 TS 1233 araçlı otobüs kaza yaptı ve virajdan çıkıp uçuruma yuvarlandı. Polis ve Ambulans ekipleri o otobüsün içinde olan 15 kişinin öldüğü bilgisine ulaştılar. Yaralananlar Ankara devlet hastanesinde tedavi sürecindeler."

Bu haberi duyduğumda dünyam başıma yıkılmıştı. Gözümün önü kararmıştı bayılmamak için zor duruyordum ama belkide onun içinde değildir diyerek kendimi avutuyordum
en son duyduğum şey Banu ablanın bağırarak ağlayışı olmuştu.

Kurtarıcı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin