"Seçtiğin şey bu olduğuna göre sorumluluk almalısın." [Beşinci Bölüm]
Ailem, biz büyüdüğümüzde kardeşim ve benim diğer ailelerden muhtemelen pek de farklı olmayan avukatlık, doktorluk veya profesörlük gibi meslekleri seçeceğimizi umuyordu. Ne yazık ki, kardeşim de ben de ders çalışmaktan çok müziğe ilgi duyduk. Onların ilk tercihlerine uymazsak, bizim de piyano ya da müzik öğretmeni olmamızda bir sakınca görmediler. Bir zamanlar onların bizim için hayallerinin benim de kendi hayalim olduğunu düşünmüştüm.
Ancak, her zaman ailesinin isteklerini yerine getiren bir çocuk olduğum için, YG için sözleşmeli stajyer olacağımı açıkladığımda gözle görülür şekilde şok oldular. Hatta beni vazgeçirmeye çalıştılar. Müzik veya eğlence alanlarını gerçekten seviyorsam, daha istikrarlı bir kariyer yolu olması için neden şarkıcı yerine oyuncu olmadığımı sordular.
"Hiçbir iş kolu kolay değildi" ve "en azından şarkıcı olmak, istediğim ve iyi olduğum şeydi" ilkelerine sahip olmama rağmen, yine de ilk kez ailemin isteklerine karşı gelmek zorunda kaldım. İnadımı sağlamlaştıracak sözleşmeyi imzalamanın zamanı geldiğinde annemle babamı ikna etme yöntemim evden kaçmak, açlık grevi yapmak ya da onlara sessiz davranmak değildi. Hayallerimi gerçekleştirmek benim için önemli olsa da, bunun ilişkilerimi zorlamasını veya başkalarına acı ve üzüntü getirmesini istemezdim. Yine de, annemle babamın sarsılmaz dağlar olmadığı için şükrediyorum.
Her zaman bana söyleneni yaparım. Temizlik en basiti, eğer yaparsam ailemi mutlu edecek bir şey olduğu için bana talimat verilmese bile yapacağım bir görev. Bu, ben stajyer olduktan sonra da şarkıcı olduktan sonra da değişmeyecek şeylerden biri, sevgi dolu bir oğuldan gelen verilmemiş bir söz. Zamanım ve şansım olduğu sürece, ne hissettiğimi içtenlikle söylerdim.
Ebeveynleri istediklerine karşı çıktığı için sıkıntı yaşayanlar için deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.
Gerçekten yapmak istediğim bir şey olsaydı ve çevremdeki insanlar buna karşı olsaydı, sadece kaşlarımı çatar ve konuşmayı reddedersem, onların nimetlerini alma şansımı öpebilirdim. (Kısaca küsersem, istediğimi alırdım diyor)
Fikirlerimden çok emin olduğum zamanlar da olacak ama genç ve deneyimsiz olduğum için onları ikna edecek kelimeleri bulamıyorum. O zaman pes etseydim ya da ailemin beni hiç anlamadığından şikâyet ederek arkamı dönseydim, onları ikna etme şansım sonsuza kadar giderdi ve bu sadece yanlış anlaşılmalara ve incinmelere neden olurdu. Her iki taraf da sonsuza kadar birbirini anlayamayacaktı. O zamanlar böyle hissediyordum. Çatışmaya neden olmayacağım, bunun yerine onları ikna etmek için sessiz sesimi kullanarak ailemin bakış açısını gerçekten anlamaya çalışacağım.
Sonunda, tüm ikna çabaları sonuç verdi ve ailem bana onay verdi... Bir şartla.
"Tamam, eğer bunu gerçekten yapmak istiyorsan, devam et. Ancak seçtiğin yol bu olduğundan, sorumlu olman ve sonuna kadar gitmen gerekir. Başladığın şeyi bitirmek zorundasın. Başarısızlıklar veya aksiliklerle karşılaşırsan karşılaş, mazeret üretme hakkına sahip değilsin."
Oh, ve başka bir koşul daha vardı. "Stajyer olduğun için eğitimini ihmal edemezsin." Daha da önemlisi, notlarımı yüksek tutmam gerekiyordu.
Şartlarını kabul ettiğimde annem ve babamın da onayı ile hayallerimin "Vahşi Yolu"ndaki yolculuğuma resmen başlamış oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bigbang - Dünyaya Haykırın!
Proză scurtă2006 da kurulmuş olan Bigbang grubunun 2009 yılında yayınladığı kişisel gelişim kitabı Shout Out To The World kitabının Türkçe çevirisidir.