Bigbang - Dünyaya Haykırın!

Seungri Bölüm 1

Dünyaya sesleniyorum: SEUNGRI

"Lütfen kalbinizdeki virgülü silin ve yerine ünlem işareti koyun. Hayat her zaman tekrar tekrar ortaya çıkan başarısızlıklar ve aksilikler ile hızlanıyor. Lütfen kendiniz için çok çalıştığınıza inanın çünkü özgüven, rekabet gücünün en önemli şeklidir." ~ Seungri

İsim: Lee Seung Hyun

Doğum Tarihi: 12 Aralık 1990

Beceriler: Şarkı söylemek, Dans etmek, Japonca

Müzik Drama: "Sonagi" / Film: "Why Did You Come to my House?"

Solo şarkı: "Strong Baby" aktiviteleri

Şansınız çakıl kadar küçük olsa bile hayallerinizi gerçekleştirmelisiniz.

%10 şansa güvenmek [Birinci Bölüm]

- "Son üye, büyük Seung-hyun (T.O.P.) lütfen öne çıkın."-

2006 yazında, üyelerin BIGBANG'in bir parçası olarak seçilmesinden önce bir yıllık ses testi sona erdi. Başkan Yang, Ji-yong hyung, Taeyang hyung, Daesung hyung ve son olarak T.O.P hyung'un isimlerini söyledikten sonra, benim adım asla söylenmedi.

O an, aklımı kaçırmış gibi hissedene kadar kendime kızmaktan başka bir düşüncem yoktu. Karşılaşılması zor olan bu şansı kaçırmıştım, pişman ve endişeli hissediyordum. Ama artık pişman olmanın bir anlamı yoktu çünkü zamanı geri alıp hiçbir şeyi değiştiremezdim. Şimdiye kadar olanlara hala inanmıyorum.

Benimle aynı hayalleri paylaşan abilerimle artık şarkı söyleyip dans edemeyeceğimi kabullenemiyordum. Sırf gözyaşlarım akmasın diye, hayatıma yeniden başlamam gerektiğine dair hiçbir fikrim yoktu.

Kendimi haksızlığa uğramış hissetmiştim. Şarkıcı olma hayalimin peşinden gidiyordum ve ailem ya da herhangi bir arkadaşım olmadan Seul'e tek başıma gelmiştim. Tek yaptığım şeyse pratik yapmaktı. Yeteneğimin abilerimle aynı seviyede olmadığını açıkça biliyordum, bu yüzden şafak vakti uygulama odasına tek başıma gider ve pratik yapmaya devam ederdim. O zamanlar azim konusunda ısrar etmiştim ama şimdi seçilmediğim için kendimi boş hissediyordum. O aşamada "aptal gibi çok çalışmak" gibi tatmin edici olmayan sonucu açıklamak için ne tür bahaneler kullanabileceğimi bilmiyordum. Geçmişte düşündüğümde, bu sözlerin hakkını veren bir insan olmayı hiç istemedim.

"Küçük Seung-hyun'un şarkıcı olma yeteneğine sahip olduğunu ve senin çok iyi dans edebildiğini biliyorum ama ben dansçıları değil şarkıcıları seçmiyor muyum? Şarkı söyleme yeteneğin hâlâ yetersiz." Başkan Yang'ın benim hakkımda yaptığı açık sözlü ve doğru değerlendirme beni incitmişti. En çok sevdiğim ve en çok güvendiğim şey dans etmekti ve bu konuda elimden gelenin en iyisini yaptığımdan hiç şüphem yoktu. Ancak başarısız olmam benim hatamdı, bunu açıklayamamıştım ve itiraz etmeye de gerek yoktu.

Bu değerlendirmeyi ilk duyduğumda, inanması güç sözler aklıma geldi. "Tekrar deneme isteğin varsa, BIGBANG üyeleri çalışmalarını bitirdikten sonra kendi başına pratik yapmak için pratik odasına gidebilirsin. Ancak tekrar seçilme şansın %10'dan az."

İrade, olasılık, %10... "denemenin bir anlamı olmadığını" bilmeme rağmen, yine de bir ışık huzmesinin parladığını hissettim. Gerçeğin burada bitmediğini bilmek beni şükran dolu hissettirdi ve heyecanlandırdı. Başarılı olma şansım zayıf olsa da, kalbim eskisi gibi kendime meydan okuma düşüncesiyle heyecanla çarpıyordu.

İnsanlar mutlu olduklarında ağlar çünkü bu büyük bir duygudur. Şimdi döktüğüm gözyaşları bir sonraki seferin kahkahaları içindi. Fırsatı değerlendirmeye ve "% 10'dan az şansımı" artırmaya kararlıydım.