3

718 62 31
                                    

—

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Minho, Minho, Minho, Minho!"

Lee Jisung, uyuyan sahibinin üstüne çıkmış bir şekilde, son ses zavallı Minho'nun kulaklarının dininde bağırıyordu. Gece erken yattığından dolayı sabah da erken ve enerjik bir biçimde uyanmış, fakat hâlâ uyuyan Minho'yu gördüğünde sinirlenip üzerine çıkmıştı. Şimdi de onu uyandırmaya çalışıyordu fakat Minho sızlanıp kıpırdanmak dışında hiçbir yaşam belirtisi göstermemişti.

  "Uyan hadi, küserim bak!" diye tekrardan bağırdı Jisung, yine de aldığı tek karşılık homurdanma olmuştu.

  "Noluyor ya?" diyip gözlerini hafifçe açan Minho ile beraber, Jisung doğruldu ve adamın karnında oturur hale geldi. Kollarını göğsünde birleştirmiş, Minho'ya dik dik bakıyordu. Kulakları dikilmişti ve kuyruğunu da fark ettirmeden sahibinin bileğine dolamıştı her zamanki gibi.

  "Sıkıldım, oyna benimle." dedi, sanki çok önemli bir mevzuyu anlatırmış gibi. Fakat aldığı tek karşılık, kısa bir algılama anı ve Minho'nun geri gözlerini kapatması olmuştu. Genç adam kedisinin bu enerjik hallerine alışıktı, çoğu zaman da ayak uydururdu fakat şu an tek istediği şey uyumaktı.

  "Ya! Açsana gözlerini!" diye bağırdı Jisung, istediği karşılığı alamayınca. Bir süre daha bekledi fakat Minho tepki vermeden kendini tekrar uykunun kollarına bıraktığında, sinsice adamın göğsüne tırmanıp yüzüne yaklaştı. Minho uykuyla uyanıklık arasında gözü kapalı bir şekilde, kedisinin şimdiki hamlesinin ne olacağını merak ederken Jisung onun beklemediği bir şeyi yaptı ve dolgun kırmızı dudaklarını, sahibininkilere bastırdı.

  Çoğu zaman, Minho tarafından başlatılan bu tatlı öpücükler Jisung'un kıpırdanıp kaçmasıyla sonuçlarken, nadiren Jisung tarafından ilk adım atılırdı ve şu an da o nadir durumlardan biriydi. Minho, dudaklarının üstünde hissettiği yumuşak baskıyla gözlerini açtı ve bir elini kedisinin beline koyup okşamaya başladı. Jisung bununla beraber genzinden hafif mırıltılar kaçırırken, Minho yerinde doğruldu ve küçüğün dudaklarını son bir kez ısırarak ayrıldı. Onun ayrılmasıyla beraber Jisung kaşlarını çatmış bir şekilde ona bakmaya başlamıştı, bir yandan da elleriyle Minho'nun beyaz tişörtünü sıkıca tutuyordu.

Oldukları pozisyon oldukça tatlıydı, Jisung yaşıtı olan kedilere göre oldukça minyon olduğu için tam da Minho'nun geniş kucağına sığabileyecek büyüklükteydi, şu anki gibi. Minho sırtını yatak başlığına dayamış, bacaklarını ileriye uzatmışken Jisung onun uyluklarında, yüzü Minho'ya dönük olacak şekilde oturuyordu. Yüz ifadesiyse sinirliydi, sabahları ilgiye özellikle aç oluyordu ve istediği şeyi alamamak onu sinirlendirmişti.

limerence, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin