Altı

511 54 7
                                    

İyi yaptım. Ne yapsam inanmayacaklardı. Terbiyesiz kız, neyse siz sevişin nedir Allah aşkına? İyi biz sevişelim. Sen bizi meşgul etme.  Ecem tam bir domuz. Yaban domuzu. Elvan desem onun yanında dolanan bir zebra. Benim yanımdayken beyaz derisi üstüne siyah çizgiler, Ecem'leyken siyah derisi üstüne masumluğunun son kırıntıları olan beyaz çizgiler. Eh, ben zaten jaguarım, Göktuğ da boz ayı, evimin içindeki gizli kameralarla beraber rekabet ortamında bir popülasyon oluşturuyoruz. Herkesin tuhaf arkadaşları olabilir. Benim bütün arkadaşlarım tuhaf. Göktuğ bana döndü, "Az önceki hareketini açıklığa kavuşturalım mı?" diye sordu. Hangisini? Hangisini açıklığa kavuşturalım? Az önce sit-com stüdyosundaydık. Dediğim gibi evin içinde gizli kameralar var ama seyirci yok. Oha, acaba yatak odamda kamera var mıdır? Yoktur. Soyunuyorum ben orada. Zaten varsa izleyenler göreceğini görmüştür. Kendimi bu anda bile avutabiliyorum. Çıplakken izlendiysem artık yapacak bir şey yok. Bir kere iş işten geçti. Olan oldu yani. Vicdanım rahat değil, vicdanım bildiğiniz gevşek. Göktuğ'a döndüm. Çünkü o da buradaymış!

"Hangisini?" diye sordum dalgınlıkla. Kendimle alay etmesi için altın kadehte malzeme verdim. Şimdi o da bunu bana karşı kullanacak. Kullanmak zorunda. Allah'ım ne olur kullanmasın ya! "Güzel bir noktaya değindin. Hangi birini tartışalım? Öncelikle biz kapıları çıplak açmayız. İkinci olarak," kahkaha attı "Kanada'ya geldiğimden beri her gün sevişiyoruz ne be?" diye sordu. Sana ne? Sana neden açıklama yapıyorum? Sen benim iş arkadaşım değil misin? İstersem sevişirim. Ama benim tarzım sevişmek değil. Felsefem: sevişmeyin, savaşın. Dik dik baktım.  "Sana açıklama yapmak zorunda değilim." kaşlarımı çattım. "İster gecelikle açarım kapıyı, ister caddelerde çıplak koşarım." dedim. Yahu benim ne biçim bir savunma mekanizmam var? Sıyrılmaya çalıştıkça dibe batıyorum. İstersem caddelerde çıplak koşarım. Anarşistim ben. Kapitalist düzenin köpeği değilim. Çünkü en son jaguardım. Göktuğ saçlarını karıştırdı. Pencereden giren güneş, kahverengi saçlarına parlak bakır rengini işliyordu. Bir insanın iç sesi bile kalleş olur mu? Oluyor. Başkasının iç sesi mi acaba? Üvey iç ses. Kese kağıdından sandviçlerimizi çıkardım. Birini ona uzattım. Soğuk kahvesini de kucağına bıraktıktan sonra kese kağıtlarını mutfaktaki çöpe tıkıştırdım. Tekrar yerime döndüm.

"Bana bu şekilde davranma." dedi. Onu taklidini yapmamak için dişlerimi sıktım. Sana ne şekilde davranayım? Macaristan Prensesi sanki. Camdan kalbin mi kırılır? Her gece bu anı hatırlayıp ağlar mısın? Nedir yani. İncilerin mi dökülür? Kasıtlı olarak prenses dedim, zira şu an yakışıklı bir prens yerine çirkef bir yakışıklı prenses görüyorum. Cevap vermedim.

"Bana bu şekilde davranma, ben senin arkadaşın değilim." dedi. Hadsiz! Ölüyordum arkadaşım ol diye. Sandviçi bırakıp elimi tuttu. "Rol gereği olsa da senin erkek arkadaşınım, repliklerini karıştırırsan ileride sorunlarla karşılaşabiliriz. Gerçekten birlikteymişiz gibi davranman görevimizin yararına olur. Eğer yanlış bir zamanda pot kırarsan, başarısız oluruz. dedi. Ben neler düşünüyorum, bu çocuk neler düşünüyor! Yutkundum. Utanmıştım, yanaklarım yanıyordu. Muhtemelen kızarıyordum. "Haklısın, üzgünüm." dedim. Göktuğ gülümsedi. "Hadi sevgiline günaydın öpücüğü ver" dedi. Bu adam manyak! Kendimi ayaklarım yardımıyla geriye ittim. Şaşırmış bu! Gözlerini kapatmadan dudaklarını uzattı. Bana yaklaştı. "Oha, ne yapıyorsun be sen!" dedim. Bana doğru bir adım attı. O anki panikle kendimi öyle sert ittim ki koltuğun arkasına düştüm. Pat! Popom kırıldı. Sahi popo kırılabiliyor mu? Popom için fazla acımasız bir hayat var. Biyolojiyi asla sevmedim. Popoda kemik yoktur bence. Varsa da belli değil. Sadece düşüşlerimde acı versin diye popomda kemik var. Ama yer çekimi o kadar bariz ki. Zemine çarpınca acıyla inledim. Sonra gözlerimden yaşlar düştü. Canım çok yanmıştı. Göktuğ yanıma geldi. Gözlerini kocaman açmıştı. "Şaka yapıyordum! İntihara teşebbüs ettin?" dedi. Evet, koltuktan düşerek ölen ilk insan olacağım.


"Özür dilerim" diye ekledi "Seni korkutmak istemedim, sadece şakaydı". Demek sadece şakaydı? Boz ayıların mizah anlayışı. Avını tespit et, öpüşelim mi de, sonra avının şaşkınlığından faydalan ve onu öldür! Beni kaldırdı. Kucağına almadı ve koltuğa taşımadı. Romantizmi sevmem. Eğer yapacaksa da hızlı davrandım, koluna tırnaklarımı geçirdim.


 "Canım. Gerçekten. Çok. Yandı!" diye tısladım. Burnumdan soluyordum. Genelde burnumdan soluduğum için benim için sürpriz olmadı. Acıyla inledi. "Benim de!" dedi. Elini omzuma atıp kanepeye kadar destek oldu. Kucağıma sandviçimi bıraktı yanıma oturdu. Kahvemi açtı. Önüme bıraktı. Sonra kendininkini açtı. Sandviçinden koca bir ısırık aldı. Ben de öfkeyle onu süzüp anın tadını çıkardım. Hoşuma mı gitmişti? Kafayı yiyorum gerçekten. Yine de kibar sayılırdı. Yani hemen hemen. Yahu kimi kandırıyoruz? Uykudayken havaya yumruk attı manyak herif!

Sandviçim bittiğinde giyinmek üzere yukarı çıktım. Duş alamayacak kadar yorgunum. Yorgun değilimdir belki. Canım yanıyor da olabilir emin değilim. Naz yapıyorum. Tamam, üşendiğim için kendime bahane arıyorum. Duşa girmeyecektim. Bahane falan yok. İstemiyorum. Göktuğ'un tişörtünü çıkarıp burnuma götürdüm. Erkeksi kokusu burun deliklerimi doldururken karnıma kramplar girdi. Ne yapıyordum ben? Sanki uzun zamandır gelmesini bekliyordum. O kadar hızlı yerine oturdu ki her şey. Şikayet etmem mümkün değil. Göktuğ'un tişörtünü katlayıp yatağıma attım. Telefonu alıp Caitlin'e evi toplamak için birilerini göndermesini söyledim. Giysi dolabımdan buz mavisi bir elbise seçtim. Açık mavi sandaletlerimi ayağıma geçirdim. Parfüm sıktıktan sonra hafif bir makyaj yaptım. Telefonumu cüzdanımı ve gözlüğümü aldım. Ottawa'dan hediye alacağım bir ton arkadaşım var benim!

Göktuğ bu defa kapının önündeydi. Bu nasıl mümkün olabilir? Tişörtü elbisemle aynı renk? Tuhaf tesadüflere tanık oluyorum. Hoşuma gitmişti. Ama şaşırmıştım da. Bugün Göktuğ'u tanımaya karar verdim. Bugün onun adından daha çok şey bilmek istiyorum.


Aslında Kumral SeverimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin