Musica Magister // Minsung

[40]

Selooooo

Bu veletleri yazmak çok eğlenceli la

Neyseh

Umarım beğenirsiniz 💗

İyi okumalar 💖
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
(Min-ki)

Birden gözümün önünden bi beyaz ışık gelip geçmişti. Zorlukla gözlerimi açıp karşıma baktığımda Chun, Jis'in kafasına vuruyodu.

"Gerizekalı flaşı niye kapatmadın!?"

"Unutmuşum Chun ya!"

"Napıyosunuz ya?" sabahki sesimi ilk defa duydukları için bi süre ağızlarını kocaman açıp bana bakmışlardı.

"Lan sesin aşşşşırı seksi geliyo la!"

"Çok karizmatik bi sesin var, hay amk Eun ne şanslı be. Benimkinin sabah uyanıncaki sesi cırtlak çıkıyo, bu uffff!" Eun esneyince ona döndüm.

"Günaydın Kim." Eun'un gözleri birden kocaman açılıp etrafa baktı.

"O ses senden mi çıktı!?"

"Evet, niye bu kadar şaşırdınız ya?"dedi.

"Oha oha, ağlayın kızlar sevgilimin sesi çok seksi!" Jis ve Chun göz devirmişti.

"Farkındayız Eun, buna yakınıyoduk sen uyanmadan önce." Eun onlara dönüp dil çıkardıktan sonra tekrar bana döndü.

"Konuşsana bi daha." güldüm.

"Eun-ah~" Eun elinin tersini alnına koyup bayılıyomuş gibi yaptı.

"Görünüşünüze aşıktım başta sonra gülüşünüze aşık oldum şimdi de sesinize aşık oluyorum beyfendi." dediğiyle tekrar güldüm.

"La Min sen baya değiştin ha, gülüşünü ilk defa görüyoz biz şimdi baya rahatça gülüyon."

"Değiştim." kısa ve net.

"Belli, neyse hadi kalkın parka gidiyoz. Bi de sesin değişmeden gitsem müq olur bizim sevgilileri çatlat biraz." tekrar gülüp doğruldum. Saçlarımı karıştırıp yataktan kalktım.

"Üstünü değiştirmesen de olur dünkülerle yatmışınız bi de inanılmaz!" gülüp aynada saçlarımı düzelttikten sonra üstümü de silkeleyip kapıya geçtim.

"Tamam, hazırım ben." Eun da kalkıp saçlarına baktı.

"La biz dün uyuduk sadece saçım nasıl bu kadar dağıldı!?" yanına gidip çekmeceden bi tarak çıkardım ve saçlarını taradım.

"Makyaj yapıcak mısın?"

"Yapıyım mı?"

"Yapma."

"Niye?"

"Böyle fazlasıyla güzelsin zaten, dahasına gerek yok." gülümseyip kızların yanına gitti.

Ben de onları takip ettim tam çıkıcaktık ki Jimin babam geldi.

"Oğluşum naptınız?"

"Ne naptık?"

"Oy sesine kurban! Neyse, işte gece-"

"Uyuduk."

"Yapmadınız mı?"

"Yah baba!" babam kahkaha atıp bizi gönderdi.

"Öhöm öhöm, baban çok açık sözlü."

"Öyledir."

Oarka geldiğimizde hepsi çardakta oturup konuşuyodu.

"Bakın size ne getirdiiik!" beni gösterdiklerinde ne yapmak gerektiğini bilemedim.