Selooooooo
Yine zamanı ileri sarıyorkee 🤙
Umarım beğenirsiniz 💗
İyi okumalar 💖
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
(Shin) (çaktırmayın adının devamını unuttum kızın) (3 ay sonra)Salonda Chung ile oturmuştuk. O televizyon izlerken ben de kitap okuyodum.
Birden gelen o büyük sancıyla inleyip kitabı kenara bırakmıştım. Bun da yalancı sancı olduğunu düşünüyodum.
Ama hem diğerlerinden daha çok acıyodu hem de gelen akıntı hissiyle gözlerimi yere odakladım.
"Chung, su-suyum geldi..."
"Ne?"
"Chung suyum geldi!"
"Su ne niye geliyo!? Shin noluyo!?"
"Mal, bebekler geliyo!" Chung hzılıca kalkıp televizyonu kapatmış ve hemen ayakkabılarını giyip beni kucağına alarak çıkmıştı.
"Siktir, siktir, siktir, SİKTİR! Şu an hazır değiliz ama!" Chung beni arka koltuğa bindirip hızlıca ön koltuğa binmiş ve en yakındaki hastaneye sürmüştü.
Bu surada ben hayatında çekip çekebiliceğim en büyük acılardan birini çekiyodum. Kasıklarımda ve rahmimde aşırı büyük bi sancı vardı. Sanki birisi milyonlarca bıçağı sürekli olarak saplayıp çıkarıyormuş gibiydi.
En sonunda hastaneye gelince Chung beni tekrar kucaklayıp acile daldı.
"Karım doğum yapıyo yardım edin!" Chung bağırınca bi kaç hemşire hızlıca bi sedye getirip beni yatırmışlardı.
"Hanımefendi sadece derin derin nefes alıp sakince verin, sizi doğum salonuna alıcaz şimdi. Sadece biraz daha dayanın." başımı sallayıp kadının dediğini yaptım.
Beni doğum salonuna aldıklarında eve geldi.
(Aga be ebeler, bu hayattaki en suçsuz ve en çok küfür yiyen insanlar için 1 dakikalık saygı duruşu.)"Sh-shin?" sesin sahibi hemşireye baktığımda kim olduğunu hemen tanıdım.
"Bae?" bana şaşkınlıkla bakıyodu.
Bae lisede bana platonik olan çocuktu, Chung'dan nefret ederdi bu yüzden.
"Sen hamile misin? Ki-kimden?"
"Bae, inan hiç uygun olmayan bi yer ve zamandayız lütfe-AĞĞĞĞH!" çığlık attığımda ebe sakince bacaklarımı okşadı.
"Sakin olun lütfen, derin nefesler almaya devam edin ve olabildiğince az konuşun." başımı sallayıp derin nefesler almaya devam ettim.
"Tamamdır, şimdi olabildiğince ıkının." saatlerce kabız olduğum için ıkınıp en sonunda o boku çıkartan ben bu iki veleti de çıkartabilirdim.
Ikınırken bi yandan da arada çığlık atıyodum.
"Bi kez daha lütfen!" Tekrar ıkındışımda çığlıklarım arasında bi rahatlama hissi ve 3 ağlama sesi.
Biri benim ve diğer ikisi küçük bebeklerimin.
İleride bebekleri temizleyip örtüye sarmış ve kucağıma vermişlerdi.
"Hayırlı olsun, nur topu gibi bi kızınız bir de oğlunuz oldu." ağlamayı bırakıp gülmeye başladım.
"Oturabilir miyim?" hemşirelerden biri hızlıca gelip sedyenin arka kısmını kaldırmış ve oturmamı sağlamıştı.
Bebeklerimin yüzlerine bakarken içimde çok güzel bi his yayılmaya başlamıştı, annelik...
Bae yanıma gelip başımda dikilmeye başlayınca bakışlarım ona döndü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Musica Magister // Minsung
أدب الهواةJisung daha yeni okul çetesinden çıkmıştı, kendine yeni hobiler kazandırmaya çalışırken müziğe ilgisi olduğunu fark etti. Fakat hiçbir öpretmen ona ders vermiyordu. Birgün yine Jisung müzik kursuna gitmişti öğretmen aramak için... Sonra stajyee olan...