Jisung daha yeni okul çetesinden çıkmıştı, kendine yeni hobiler kazandırmaya çalışırken müziğe ilgisi olduğunu fark etti. Fakat hiçbir öpretmen ona ders vermiyordu. Birgün yine Jisung müzik kursuna gitmişti öğretmen aramak için... Sonra stajyee olan...
Aşırı duygulandım şu an ama bu duygusallığımı bölüme çok yansıtmamaya çalışıcam
Umarım beğenirsiniz 💗
İyi okumalar 💖 ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ (Jimin)
Mükemmel bi çete olduğumuz için tabikinde biz kazanmıştık.
Brownie yapmak için Felix'in evine gidiyodum.
Evin önüne geldiğimde tam bahçenin önüne oark etmiş simsiyah ve büyük çok iyi bi araba gördüm. Oha oha!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Offf aşığım bu arabaya be! Herkese bi Range Rover lazım ya.)
Zili çaldığımda içeride bi hareketlenme oldu, sonra Felix saçı başı dağalmış bi şekilde kapıyı açtı.
"Bugün brownie tapıcaktık ya Felix, onun için gelmiştim."
"Ha, ben onu unutmuşum hyung ya. Başka bi gün yapsak olur mu? Biraz meşgulüm de şu an." ona sorgularcasına bakmış sonra da kafamı sallayıp bahçeden çıkmıştım.
Arabaya baktığımda plakasında "HHJ" yazıyodu.
Evime gitmek istemiyodum çünkü zaten evde sıkıldığım için haftada bir kez bunu yapma kararı almıştık Felix'le.
Sokakalarda bereye gittiğimi bilmeden yürüyodum ki sırtını sokaka lamabasına yaslamış ve sigara içen tanıdık bi yüz görene kadar.
Hava yavaş yavaş kararıyodu, sokaka lambaları yanmaya başlamıştı. Sokak lamabasının ışığı mint yeşili saçlarını aydındatırken yüzünün saçlarıyla gizleyemediği kısımlarının beyazlığı da sokak lambası altında parlıyodu.
Yere eğmiş olduğu kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerimiz kesiştiğinde istemsiz gelen karp çarpıntım ve sokak lambasının ışığı altında gördüğüm bu harika görüntü yanaklarımı ısıtırken kızaran yanaklarımı görüp güldü.
Sigarasının dumanını havaya doğru üfleyip sigarayı yere attı ve ayağıyla ezip gökyüzüne bakmaya başladı.
"Bu saatte dışarıda napıyosun Park?" hey soyadımı nerden biliyodu? Şu an sorgulamam gereken bu değildi, onu görünce kızaran yanaklarım ve göğsümü delicek gibi çarpan kalbimdi.
"Evde durmaktan artık bıktım, normalde arkadaşıma gidicektim ama onun da işi varmış. Ben de eve tekrar gitmek istemedim. Sen burda napıyosun Min?" soyadını yarışmadaki tabloda görmüştüm, ordan biliyodum. O da benimkini ordan biliyodu belki.