9

48 5 20
                                    

"Soobin?! Dinliyor musun beni?!"

Başından beri onda tuttuğum gözlerimi kırpıştırdım.

"Neyin var Soobin?" Taehyun'un sorduğu soruya sıkıntıyla cevap verdim.

"Sana inanamıyorum Taehyun."

Taehyun kaşlarını çattığında devam ettim. "Bana mesaj atanın sen olduğunu neden söylemedin?"

"Ne?!" Taehyun sandalyesinde geriye yaslanırken telefonumu çıkardım.

Son konuşmaların hepsini okuduktan sonra güldü. "Ben değilim Soobin. Tanrı aşkına, sen benim arkadaşımsın."

Ardından kendi telefonunu çıkarıp önüme koydu. "Karıştır bak istersen."

Ona güveniyordum. Karıştırma gereği duymayıp sıkıntıyla nefes verdim. "Kim o zaman?"

"Bilmiyorum. Ama gerçekten de bizden biri gibi görünüyor. Ya Yeonjun, ya da Beomgyu."

"Ne olmuş Beomgyu'ya?" Masaya aniden gelen Beomgyu'yla ona döndü bakışlarım.

Taehyun ağzında bir şeyler gevelerken konuşmaya başladım. "Bugün sizi hiç görmedik de, neredeler diyorduk."

Beomgyu anladığını belirttikten sonra Taehyun'un yanına oturdu. "Projeyi sunuyorduk."

"Yeonjun nerede?"

Beomgyu sıkıntıyla yüzüme baktıktan sonra kafasını eğdi. Ardından hızlıca soruma cevap verdi. "Projeyi sunduktan sonra gitti."

"Farkında mısınız? Yeonjun birkaç gündür hiç uğramıyor yanımıza."

Taehyun'un cümlesini onayladığımda yanıma oturan Kai'yle ona döndüm. Gülümseyip dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım.

"Gidelim Soobin. Çok sıkıldım."

Ayağa kalkıp Kai'nin elini tuttum. "Gidelim sevgilim."

Beomgyu ve Taehyun'a kısa bir selam verip dışarıya giden koridora yöneldik.

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

Saçlarımı kurulayarak banyodan çıktım. Geri odaya gireceğim sırada içeriden gelen Kai'nin sesiyle durdum. Biriyle tartışıyor gibiydi.

Kapıyı açıp içeri girdim. Balkonda sigarasını içerken telefonda biriyle tartışıyordu.

"Haftasonu elinde olacak dedik. Ne istiyormuş?!"

Karşıdaki kişi bir şeyler söyledikten sonra Kai tekrar konuşmaya başladı. "Daha fazla olmaz, bu parayı zor denkleştirdik."

Elimdeki havluyu yatağa bıraktığımda Kai devam etti. "Haftasonu bir haftalık bir tatil sürecim başlıyor. Yanına gelirim konuşuruz bu konuyu. Halletmemiz gereken başka şeyler de var Jay."

Duyduğum erkek adıyla iyice dikkat kesildim konuşmasına. "Soobin'le olacağım iki gün boyunca. Sonra herkes tatile."

Karşıdaki Jay denen çocuk bir şeyler söyledikten sonra Kai sigarasını söndürüp cevap verdi. "Pekala, görüşürüz."

Arkamı döndüm hızla. Elimdeki tişörtümü yere düşürmüş gibi eğildim. O sırada Kai'nin sesini duydum. "Soobin? Ne zamandır buradasın?"

Geri doğrulduğumda huzursuz bir şekilde yutkundum. "Yeni geldim."

Tişörtümü başımdan geçirdiğimde Kai karşıma geçti. Ellerini boynumda birleştirip dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Aramızdaki mesafeyi açmadan konuşmaya başladı. "Çok iyiydin yine sevgilim."

Zorla gülümsediğimde beni geri ilerleterek yatağa çarpmamı sağladı. "Tekrarlasak mı ki?"

Yüzündeki gülümsemesine baktım. Ellerini boynumdan çektim. "Çok yorgunum. Hem birkaç kez tekrarladık zaten."

Yanından geçip gitmeden önce yanağını öptüm. "Yemek sipariş ettim. Birkaç dakikaya gelir."

Kai bana gülümsediğinde odadan çıkıp mutfağa geçtim. Belimi tezgaha yasladığımda sıkıntıyla nefes verdim. Çok fazla huzursuz hissediyordum.

Telefonumu çıkardım cebimden. Dört gündür tekrar tekrar okuduğum konuşmalarımıza girdim. Ellerim klavyeyi buldu.

soobin
sana ihtiyacım var
(iletildi: 16.18)
(görüldü: 16.19)

soobin
bana yardım edebilir misin?
sadece konuşsak da olur

yawnzzn
aşkın rengi geri dönüşü olmayan bir şekilde koyulaşıyor ve derinleşiyor, tüm duvarları yıkıyor.

soobin
:)
(görüldü)


15.07.23

dahlia | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin