14

59 6 62
                                    

Karşımdaki duvara gözlerimi dikmiş, Yeonjun'un dedikerini düşünüyordum. "İhtişamın içinde sakladığın, kocaman gülümsemenin arkasındaki gerçek benliğin göründüğü kadar güzel mi?"

Sıkıntıyla nefesimi verirken ellerimle yüzümü sıvazladım. Ben şaşkınlıkla Yeonjun'a bakıp kaldıktan sonra Yeonjun hafifçe gülümsemiş ve gitmişti. Ondan sonra yanıma gelen Taehyun'a olanları anlattığımda şaşırıp gülmüştü. Sonra fark ettiği şeyle gözleri büyümüş ve beni şüpheyle baş başa bırakmıştı.

Yeonjun'un yawnzzn olabileceğini söylediğinde başta hayır demiştim. O yanımdan gittikten sonra telefonumu açıp yawnzzn'la olan konuşmalarımıza girip yukarılara çıktım. Aynı cümleleri görmemle daha çok şaşırmış ve içimde bu durumu reddetmeye çalışıyordum.

Şimdi ise saatlerdir koltukta oturmuş ne yapacağımı düşünüyordum. Kai vardı. Beni her ne kadar sevmiyor da olsa hala sevgilimdi. Tanrım gerçekten de Yeonjun muydu yawnzzn?! Düşündükçe başımın ağrıdığını hissediyordum.

Oturma odasının ışığının açılmasıyla elimi gözüme siper edip ışığı açan bedene döndüm. "Ne yapıyorsun bu saatte, burada?"

Yeonjun'a bir cevap veremezken yanıma geldi. "Seni uyutmayacak kadar canını sıkan şey ne?"

Yeonjun'un şakayla karışık konuşması üzerine ona döndüm. Büyük bir kavga etmiştik. Öyle ki arkadaşımın yüzüne sırf sevgilim için yumruk atmıştım. Buna rağmen benimle konuşuyor olması ve beni düşünüyor olması kendimi çok kötü hissetmeme neden oluyordu.

"Neden hayalet görmüş gibi bakıyorsun?"

Ben hala bir cevap vermezken Yeonjun yüzündeki gülümsemeyi sildi. "Rahatsız ettim, kusura bakma."

Ayağa kalkıp gideceği an bileğinden tuttum. Olduğu yerde sendeleyip geri koltuğa düştüğünde gözlerinin içine baktım. "Gitme."

Yeonjun bana şaşkınlıkla bakarken elimi kaşındaki yaraya götürdüm. Orayı yavaşça okşarken sadece ikimizin duyabileceği şekilde konuştum. "Yüzünün bu hale gelmesine ben sebep oldum."

Kaşındaki elimi yanağına yerleştirip dudaklarımı kaşındaki yaraya bastırdım. "Özür dilerim."

Dudaklarımı ayırıp elmacık kemiğindeki kızarıklığı öptüm bu sefer. "Özür dilerim."

Yeonjun hiçbir şey demiyordu, şaşırmaktan başka bir tepki vermiyordu.

Aramızdaki mesafeyi çok açmadan yanağını okşadım. Baş parmağım dudağının kenarındaki yarayı bulurken konuşmaya devam ediyordum. "Aramızın bozulmasına sebep oldum, seni kırdım, seni kaybettim."

Dudağındaki parmağımı çektim. Yarayı hafifçe öptükten sonra dudaklarına fısıldadım. "Özür dilerim."

Ardından düşünmeden içimdeki sesi dinledim. Dudaklarımı Yeonjun'un dudaklarına bastırdım.

Hareket etmeden kaldı dudaklarım bir süre. Sonra Yeonjun dudaklarını hareket ettirdi. Beklemeden ona karşılık verirken boşta olan elimi beline atıp kendime çektim. Yavaşça öpüyorduk birbirimizi. Acele etmeden. Bel boşluğunu okşadım parmağımla, titrediğini hissediyordum. Benim de ondan pek bir farkım yoktu.

Yanağımda bir sıcaklık hissetmemle Yeonjun elini omzuma koyup dudaklarımızı ayırdı.

Elim belindeki yerini korurken aramızda çok bir mesafe yoktu. Kafamı biraz eğip yüzüne bakmaya çalıştım. Ağlıyordu. Endişeyle yanağında tuttuğum elimi gözyaşlarına götürdüm. Nazikçe silerken sordum. "Sorun ne?"

Yeonjun tutuşumdan kurtulup geriye kaydı. "Soobin, yanlış yapıyoruz."

Anlamıyordum, kaşlarımı çattım. "Ne?"

Yeonjun gözlerini sildi. "Sevgilin var ve beni öpüyorsun."

Bekledi biraz, sonra isyan edercesine devam etti. "Onun boşluğunu doldurmak için beni kullanma."

Ellerimi uzattım ona doğru. "Hayır, seni kullanmıyorum Yeonjun."

"Neden öptün o zaman beni?!"

"Çünkü seni öpmek istedim. Kalbim ne dediyse onu dinledim."

Yeonjun parmaklarını saçlarından geçirdi. "Kai-"

Sözünü kestim hızlıca. "Kai beni aldatıyor. Yani aldatmak mı bilmiyorum ama beni sevmiyor."

Sonra duraksadım. "Gerçi sen de biliyorsun bunları. Sana anlattım."

Yeonjun kaşlarını çattı. Hafifçe sırıtıp devam ettim. "Yawnzzn'a anlattım bunları. Konuya hakimsin yani."

Yeonjun gözlerini kapatıp başını yere eğdi. Ellerini yasladığı koltuğun ucunu sıkarken konuşmaya başladı. "Soobin, ben-"

Sözünü kestim. "Sorun değil Yeonjun. Yawnzzn'ı seviyorum. Bana olan sevgisini, sözlerini, bana verdiği adı, ona dair her şeyi seviyorum."

Yeonjun sinirle bana döndü. "O yüzden mi dövdün beni? O yüzden mi gözümün önünde öptün Kai'yi?"

"Sen olduğunu bilmiyordum."

"Bilmediğin birini sevemezsin zaten Soobin. Kai'yi siktikten sonra gelip de bana yawnzzn'ı seviyorum deme. Sana yawnzzn'ın ağzından da söyledim, sen benim sana olan ilgimi, cümlelerimi seviyorsun. Beni ya da yawnzzn'ı değil."

"Bırakacak mısın beni?" Gözlerim dolmuştu.

"Beni sevdiğine emin olana kadar yaklaşmayacağım sana."

Başka hiçbir şey demeden çekip gitti. Bacaklarımı kendime çektim. Kafamı dizlerime yaslayıp ağlamaya başladığımda kendimi çaresiz hissediyordum.

05.08.23

dahlia | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin