16

30 5 0
                                    

"Vay anasını, demek aldatıyordu şerefsiz."

"Beomgyu, tamam." Taehyun'un Beomgyu'yu uyarmasıyla sinirle geriye yaslandı. Kai'yle olan konuşmamdan sonra içeri girmiştik. Beomgyu Kai'nin bana olan tavırları karşısında sinirini bastıramıyordu. Bu beni içten içe mutlu ediyordu, aramızın her şeye rağmen iyi olduğunu gösteriyordu.

Kolumda hissettiğim elle yanımdaki Yeonjun'a döndüm. "İyi misin?"

Şaşkınlıkla gözlerine bakıyordum. Kafamı salladım olumlar şekilde. "İyiyim."

Kafasını salladı gülümseyerek. Tanrı'm, cennette miydim? Hep gülümsemeliydi Yeonjun bana. Ben Yeonjun'a hayranlıkla bakarken kafama yediğim yastıkla Taehyun'a döndüm. Ağzını oynatarak, "Yedin çocuğu gözlerinle." dediğinde bana attığı yastığı geri ona fırlattım.

Yanımdaki Yeonjun'un telefonunun çalmasıyla istemsizce telefonuna baktım. Ekranda yazan 'Jay' yazısıyla kaşlarımı çattım. Yeonjun yanımdan kalkıp bahçeye gittiğinde peşinden baktım. Gözle görülmeyen bir yere geçince oturduğum yerden ayaklandım. "Nereye?"

Taehyun'a dönmeden kısa bir cevap verdim. "Hava alacağım."

Bahçeye çıktığımda Yeonjun'un gittiği yöne doğru ilerledim. "Jay, yeter! Daha fazla bunu yapmak istemiyorum!"

Yeonjun'un sözleriyle kaşlarımı çattım. "Soobin Kai'den ayrıldı. Her şey bitti. Sen de beni bir daha arama."

Kafam çok karışıktı. Yeonjun Jay'i nereden tanıyordu? Jay neden sürekli Yeonjun'u arıyordu? Ben bunları düşünürken Yeonjun'un söyledikleriyle şaşkınlıkla kafamı kaldırdım. "Soobin'in hayatında Kai bir daha olmayacak. Endişeleneceğim bir durum kalmadı artık. O benimle, sen de beni bir daha arama."

Yeonjun telefonu kapatıp arkasını döndüğünde göz göze geldik. Telaşla elindeki telefonunu yere düşürdüğünde sinirle arkamı dönüp eve yürümeye başladım.

"Soobin bekle!" Yeonjun kolumu tutup kendine çevirdiğinde kolumu çektim. "Kai haklıymış."

"Ne kadarını duydun?"

Gözlerim dolmaya başlıyordu. "Kahretsin, Kai haklıymış."

Yeonjun elini koluma atıp sarstığında gözümdeki yaşları daha fazla tutamadım. "Ne kadarını duydun dedim?!"

Kolumu sertçe ondan kurtarıp ben de ona bağırdım. "Ne önemi var?! Duydum işte!"

"Ne oluyor?" Taehyun ve Beomgyu sesimize yanımıza gelirken Yeonjun'u göğsünden ittirdim. "Beni gerçekten sevdiğine inanmıştım. Sana kendimi nasıl affettireceğimi düşünürken sen başından beri benim arkamdan iş çeviriyormuşsun. Kai'yle ayrıldım ve bitti öyle mi?! Artık seninim ne de olsa değil mi?!"

Gözlerimdeki yaşlar hızla akmaya devam ederken Yeonjun'u alkışladım. "Bravo Yeonjun, oyuncağını geri aldın."

Evin içine girip dış kapıya ilerledim. Kapının yanındaki anahtarlıktan arabanın anahtarını aldıktan sonra dışarı çıktım. Arabaya ilerlerken peşimden seslerini duyabiliyordum ama dönmedim. Arabayı çalıştırıp uzaklaşırken ellerimi saçlarımdan geçirdim. Nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum.

dahlia | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin