Final esintileri görüyor gibiyim... daha var ama yine de üzüldüm. Manolya'yı çok seviyorum. AAAA neyse bölüme geçin, çok duygusal olduk, iyi okumalar!
Taehyung Jungkook'u karşısına almış konuşurken Jimin bulundukları yemek odasında geziniyor ve etrafı iyice öğrenmeye çalışıyordu. Bir yandan masadaki içki şişesinden doldurduğu içkiyi içiyordu. O sırada Taehyung her şeyi tüm gerçekliği ile Jungkook'a anlatıyordu. Bazen bazı yerleri atladığında Jimin onu uyarıp düzeltiyordu.
Jungkook her duyduğunu olgunlukla dinlemeye çalışıyordu. Taehyung ilk defa ona karşı bu kadar açıktı.
"Bugünden sonra bizi zor günler bekliyor Jungkook," demişti Taehyung en sonda. "Düşmanlarımız bizi bitirmek için çabalıyor ve sevdiklerimize saldırabilirler. Eğer seni öğrenirlerse sana zarar verirler diye ödüm kopuyor. Bu yüzden senden bir şey isteyeceğim. Bu olaylar süresince güvenliğini sağlamak için sana birkaç tane koruma tutacağım."
"Kendimi önemsemiyorum. Ben sizi düşünüyorum. Olayın içinde olacaksınız. Ya size bir şey olursa?" Jungkook önce Taehyung'a ardından Jimin'e bakıp konuştuğunda Jimin onlara doğru dönmüştü.
Hızla onun yanına doğru ilerlemiş ve başka bir sandalye çekmek yerine onun kucağına oturmuştu. Jungkook ise artık onu garipsemediği için kucağına oturan Jimin'in beline kolunu sarmıştı.
"Sen bizi merak etme, biz başımızın çaresine bakarız."
"Ama-"
"Ne ama'sı? Taehyung bir şey de." demişti Jimin onun sözünü keserek.
"Jimin haklı Jungkook. Sen bizim için çok önemlisin. Başına bir şey gelmesine istemeyiz. Lütfen bizi anlayışla karşıla."
Taehyung'un konuşması ile Jungkook ikna olmuş gibi başını anlayışla sallamıştı. Fakat gerçekte asla ikna olmamıştı. Eğer kendisi onlar için önemliyse ve onlar, onu korumak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorsa o zaman o da onlar için elinden gelen her şeyi yapacaktı.
^^
Hoseok hazırladığı projesini masasına düşmeyecek şekilde yerleştirdikten sonra rahat bir nefes almış ve mutlu bir şekilde yatağına doğru ilerlemişti. Son bir haftadır bu projeyi halletmek için uğraşıyordu. Proje üzerinde o kadar kafayı yormuştu ki tam bir haftadır doğru dürüst Yoongi ile görüşemiyordu. Yoongi sırf onu görmek için evine gelip ödevini yaparken onu izlemeyi teklif etsede o soğuk annesinin onu soru yağmuruna tutacağını bildiği için onu ne yazık ki reddediyordu.
Sevgilisinden uzakta kaldığı için onu tam bir haftada oldukça fazla özlemişti. Bu yüzden masadan kalkarken düşündüğü gibi telefonuna uzanıp onu aldıktan sonra hızla açarak Yoongi'yi aramıştı.
Sesini bile özlediğini düşünürken Yoongi aramaya kısa sürede cevap vermişti. Sanki onun aramasını bekliyor gibiydi. Hoseok onun yanındayken Yoongi'nin çoğu zaman gelen aramalara bakmadığını görmüştü. Fakat şimdi Hoseok arar aramaz açmıştı. Bu Hoseok'un hoşuna giderken sevdiği adamın sesine odaklandı.
"Ah Manolya, rüyada mıyım? Sen aradın." Yoongi'nin şaşkın sesini duyduğunda Hoseok gülmüştü. Yoongi geçenlerde kendisinin en acımasız ve büyük mafya olduğunu söylemişti. Fakat kendisi Hoseok'un yanında çok farklı birine dönüşüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sigara ve Manolya Çiçeği'Sope'
FanfictionDaha yeni hapishaneden çıkmış acımasız bir Mafya Sigma, sadece varlığı ile herkesi kendine hayran bırakan masum bir Luna'nın gülüşüne vurulur. ^^ |Omegaverse| |Namjin'Vminkook'|