13- Yumru

19.9K 1.3K 286
                                    

19.07.2023

İşten çıkmış eve doğru ilerliyordum. Bugünde aynı diğer günler gibi geçmişti. Tek fark bugün eve yanlız gidiyordum. Fatih işi çıktığı için erkenden çıkmıştı. Ben de haliyle tek kalmıştım.

Sonbaharın yumuşak esintisi ince tişörtümün açıkta bıraktığı kollarıma çarparken ne yiyeceğimi düşünüyordum. Emir evde değildi, ben de dışarıdan söylerim herhalde. Artık hazır yemek yemekten midem bulanıyordu. Birkaç kere evde yemek yapmaya çalışmıştım ama hiç güzel olmamıştı. Hepsini çöpe dökmek zorunda kalmıştım.

Bir elimi pantolunumun cebine attım ve sigara paketimi çıkarttım. Bir dal alıp dudaklarımın arasına koydum. Çakmağıda alacakken gözlerim tam karşımdan bana doğru gelen kişilerde kaldı.

Fatih ve yanında yaşlı, Fatih kadar olmasada uzun boylu bir adam vardı. Yanındaki yaşlı adama yüzündeki gülümsemesiyle heycanlı,  heyecanlı bir şeyler anlatıyordu. Adamda elindeki tesbihinin taşlarını çevirirken ilgiyle onu dinliyordu.

Fatih'in bakışları beni buldu. Apartman kapısının önüne gelince yanındaki adamda fark etti beni.

"Naber Deniz?" Dedi bir elini omuzuma atarken.

"İyi sen?" Fatih de kafasını iyiyim gibisinden salladı.

"Babam..." dedi yanındaki adamı göstererek. Bu adamı daha önce kahvehanede görmüştüm. Mahalleli tarafından saygı duyulan biri olduğu belliydi ama Fatih'in babası olduğunu bilmiyordum.

Adamın tesbih tutmayan elini öptüm ve alnıma koydum. Bunu saygımdan yapmıştım. Adam eliyle omuzumu pat patladı. "Nasılsın oğlum?" Dedi sevecen bir sesle.

"İyiyim, siz?"

"Elhamdülillah bizde iyiyiz." İstemsizce gerilmiştim. Aslında sert duruşunun aksine yumuşak biri olduğu belliydi ama insan geriliyordu. "Yemek yedin mi?" Diye sordu abi.

"Yok daha yemedim." Abi kaşlarını çatarak bakışlarını beni izleyen Fatih'e çevirdi. Fatih ise babasının ona olan bakışlarını fark etmemiş mal gibi beni izliyordu.

"Fatih davet etsene arkadaşını." Dedi abi biraz agresif bir sesle. Fatih hemen ayılmış gibi oldu.

"Gel maviş bizde şimdi yemek yiyecektik." Dedi beni apartmana yöneltirken. Fatih davet etmemişti, emretmişti.

"Teşekkürler ama ben evde yerim." Dedim.

"Hadi maviş hadi." Dedi Fatih dediklerimi duymazdan gelirken. Fatih ben ve Fatih'in babası Cemil abi bizim bir alt katımızdaki dairenin kapısının önünde durdum. Fatih zile bastı bir kere. Bu sırada babası halimi hatırımı soruyordu. Kapıyı Fatih'in annesi olduğunu düşündüğüm kadın açtı.

"Nerede kaldı-" Gözleri beni fark edince anlık duraksadı. Sonra gülümseyerek kapının önünden çekildi. "Hoş geldiniz."

"Hoş bulduk." İlk Cemil abi, arkasından Fatih ve ben içeri girdik. Evin içerisi beyaz mobilyalarla döşenmişti, oldukça temiz ve şıktı. Mutfak olduğunu düşündüğüm kapıdan yemek kokuları geliyordu.

"Sen de hoşgeldin canım." Dedi kadın tatlı sesiyle.

"Hoşbuldum." Kadın beni gördüğüne pek şaşırmış gibi değildi. "Lavabo ne tarafta, işten yeni çıktımda ellerimi yıkıyayım." Fatih içeri babasının yanına geçerken kadın bana lavabonun yerini gösterdi.

Hemen gidip ellerimi yıkadım. Heyecanlanmıştım. Ellerimi misafirler için ayrılmış olan havluyla kuruttuktan sonra lavabodan çıktım. Mutfağın önünden geçerken içeride yemek yapan kadınla gözlerimiz kesişti.

YENİ MAHALLE -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin