YENİ MAHALLE -BXB

42- Soluksuz öpücükler

06.10.2023

"Adana'da mı büyüdün?" Diye sordum kaşlarım havalanırken. Başını sallayıp lokmasını yuttu.

"Üniversite okumak için gelmiştim buraya, sonra daha da gitmedim zaten."
Dedi Fatih yemeğinden bir lokma daha alırken.

Tekrar konuşmak için dudaklarımı aralamıştım ki Fatih'in telefonu çalınca sustum. Fatih telefonunu eline alıp arayan kişiye baktı. Anında gülümseyince "O kim?" Diye merakla sordum.

"Ablam." Dedi telefonu açıp kulağına dayarken. "Alo, efendim abla."
Telefondan konuşma sesi geliyordu ama anlamıyordum.

"Sevgilimle yemek yiyorum, sen?" Bir anlık duraksasamda belli etmedim.

"Haa, hayırdır ne haberi?" Dedi bir lokma daha yerken. Bir anda öksürüklere boğulmasıyla gözlerimi kırpıştırdım. Su dolu bardağını hemen ona uzattığımda bardağı eline aldı ama içmedi.

"Ne evlenmesi abla? Kimle?" Dedi şaşkın bir sesle.

"Ne olmuş?" Diye kısık bir sesle sorduğumda açıklamak yerine telefonu hoparlöre alarak benim de duymamı sağladı.

"Kenan'la." Dedi ablası. Fatih inanamıyormuş gibi gözlerini büyüttü.

"O şerefsizle?!"

"Düzgün konuş." Derken arkada başka konuşma sesleri geliyordu.

"Ya abla nereden çıktı birden bire?" Dedi Fatih çatalını bırakırken.

"Kaç yıldır sevgiliyiz, geçen hafta da evlenme teklifi etti ben de kabul ettim. Hem zamanı da gelmişti artık."

"Abla erken değil mi evlilik için?"

"Ne erkeni be? 30 yaşıma giricem  yakında." Fatih'in üzülen ifadesini fark etmem zor olmadı.

"Tamam, düğün ne zaman olacak?"

"Öyle çok abartılı bir şey istemiyoruz, biliyorsun zaten bu düğün işlerini pek sevmem. Bir-iki hafta sürer herhalde. Zaten Kenan'ın çok tanıdığı var hemen halleder her şeyi." Sonlara doğru sevgilisini övmesiyle gözlerini devirdi Fatih.

"Orada mı olacak düğün falan?"

"Yani, bir senle Yavuz var orada. Diğer herkes burada zaten." Fatih arkasına yaslandı ve ablasıyla bu konuyu biraz daha konuşup telefonu kapattı.

Oflayarak arkasına yaslandı. Parmak uçlarıyla masaya vururken düşünceli gözüküyordu.

"Sevmiyor musun o adamı?" Dedim ablasının evleneceği adamı kast ederken. Göz ucuyla bana baktı.

"Hayır, gıcık piçin teki." Başımı salladım sonra bir anda dank eden düşünceyle duraksadım.

"Adana'ya mı gideceksin?" Diye sordum.
Fatih'in gözleri anında bana döndü.

"Yani, zorundayım." Dudaklarım kendiliğinde büzülürken önüme döndüm tekrardan. Ablası iki hafta sürer demişti, uzun bir süreydi.

"Niye üzülüyon la?" Çatık kaşlarımla Fatih'e baktım. Üzülmem normal değil miydi amına koyayım?
"Sen de geliyorsun benimle."

"Ney?" Dedim şaşkınlıkla.

"Ne ney? İki hafta seni görmezsem geberirim ben orada."

"Fatih saçmalama, benim ne işim var?"
Düşüncesi bile ürpermemi sağlamıştı. Sonuçta kimseyi tanımıyordum.

"Ya Deniz bir işin olmasına gerek yok, yabancıymış gibi konuşma." Dedi başını sola doğru çevirirken.

"Fatih gerilirim ben." Ailesinin karşısına oğlunuzun sevgilisiyim diye çıkma düşüncesi beni geriyordu.