YENİ MAHALLE -BXB

6- Sadece Sana

!!! Yavrular watty kasıyor, bölüm sıralarına bakıp okuyun bundan önce 'yakamoz güzeli' isimli bölümü okuyun.

Not: watty senin amk

■ ■ ■

13. 07.2023

Duş almak için banyoya adımlarken bir yandan da ellerimle yüzümü ovalıyordum. Mahalleli sağ olsun sabahın erken saatlerinde kendi sesleriyle uyandırmışlardı. Uyanınca bir daha da uyuyamamıştım.

Elimi kapı koluna uzatmadan kapı açıldı. Emir bir eliyle ıslak saçlarını karıştırırken diğer eli belindeki havludaydı. Gözleri direkt beni bulurken, sırıttı. "Günaydım aşkım." Dedi enerjik bir sesle.

"Günaydın." Boğuk sesime güldü. "Niye uyandın daha erken değil mi?"

"Mahallelinin sesine kalktım." Gülerek odasına doğru ilerlediğinde bakışlarım farkında olmadan sırtına kaydı. Beyaz teninde tırnak izleri vardı. Biri tırnaklarıyla çizmişti heryerini. Neden öyle olduğunu ilk kavrayamasamda jeton sonradan düştü.

Umursamadan duşa girdim. Ilık su kafamdan aşağı akarak tüm bedenimi ıslatırken rahatladığımı hissettim. Saçlarımı geriye doğru taradım ve gözlerime su girmemesine dikkat ederek şampuana uzandım. Avucuma biraz sıkarak saçlarıma iyice yedirdim, sonra da duruladım. Bu işlemi iki kere tekrarladıktan sonra havluyu belime bağladım ve kendi odama ilerledim.

Hızla saçlarımı ve vücudumu kurutup üzerimi giyindim. Mutfaktan sesler gelince mutfağa adımladım. Emir tost makinesinin arasında ki tost ekmeklerini  tabaklara koyuyordu. "Bir tek tost yapmayı biliyorum. "Dedi mahçup bir sesle.

Kendini mahçup hissetmesi beni sinirlendiriyordu. "Ben onu bile yapamıyorum amına koyayım." İki bardak çay doldurdum. O tabakları masaya koyarken karşılıklı oturduk.

"İş nasıl? Zorlanıyor musun?" Diye sordu.

"Çok kalabalık mekan, masalar beş dakika boş kalmıyor ama üç garsonuz hallediyoruz." Çayıma uzanıp bir yudum aldım.

"Tamam, dikkatli ol." Dediğinde kaşlarımı çattım. "Niye?" Dedim kaş göz yaparken.

"Lan niyesi mi var? Dikkat et kendine işte." Kafasını iki yana sallayarak tostundan bir ısırık daha aldı.

"Bu aralar annenle konuşuyor musun?" Diye sordum. Bakışları önündeki tabaktayken kaşlarını kaldırıp indirdi, 'hayır' anlamında.

"Ara sıra arayıp 'sorun var mı'diye soruyor sonra 'sıkıntı yok' der demez telefonu kapatıyor." Dedi umursamazca.
Başımı salladım sadece.

Emir'in babası dört yıl önce vefat etmişti. Anneside onun eşcinsel olduğunu öğrenince onunla arasına mesafe koymuştu. Emir diye bir oğlu yok gibi davranıyordu. Emir aşırı umursamaz olduğu için pek takıyormuş gibi değildi ama içten içe üzüldüğünü biliyordum.

Şu an annesi Giresun'da kendi kız kardeşiyle birlikte yaşıyordu. Emir de babasından kalan dairelerin alım verim işlerini hallediyordu. Çoğu telefondan halledebildiği için bütün gün işi olmuyordu.

Kahvaltıdan sonra ben restorana gitmek için evden ayrıldım. O da arkadaşlarıyla buluşacağını söylemişti.

Uzun sokakta yürürken yanımda başka birinin bedenini hissettim. Kaşlarım çatılırken gelen kişiye baktım. Fatih bir elini omuzuma atarak yanımda yürümeye devam etti.

Ya bu niye her yerde karşıma çıkıyor? Bu durum sinirimi bozmaya başladı.

"Naber?" Dedi her zaman ki gülümsemesiyle. "İyi." Dedim sadece.