Kadın en çok geceyi severdi.
Yıldızların ona verilen bir ödül olduğunu düşünürdü. Hayatın ona yaptığı kötülükler karşında aldığı bir hediyeydi ona yıldızlar. Kafasındaki düşünceleri susturmak için bir teselliydi ay. Tüm sorunlarına karşı hala ayakta olduğu için ve hâlâ hayatta olduğu için gece ona bir armağandı.
Her bir yıldız farklı insanın derdini hafifletmek istermişcesine parlıyordu gökyüzünde sanki. Ay ona " Umudunu kaybetme! Ben senin gökyüzünde senin umudunu yeşertmek için parlıyorum." diyordu ona haykırırcasına.
Gece onun eviydi. Ne zaman gece olsa mutlu olurdu kadın. Sahi kadın başka ne zaman mutlu hissetmişti kendini ? Onu bile hatırlamıyordu.
Sadece sığınacak bir şeyler arıyordu ve geceyi seçti kadın..
Parlayan her bir yıldız ona annesinin yanında olduğunu belli etmek istercesine parlıyor ve kadını biraz da olsa düşüncelerinden uzaklaştırıyor mutlu ediyordu.
Kadın tekrar etti içinden " yaşamak istiyorum ama ölümü de kafamdan atamıyorum, tanrım yaşamak istiyorum ama yaşamak için ne yapmalıyım bilmiyorum."