Gökten düşen bir meteor gibi sertçe yıkılmaya alıştı kadın. Ya da ruhunun bir yanar dağ gibi yanmasına. Ama öğrendi tek başına ayağa kalkmayı. Yanan ruhunu ve parçalara ayrılmış düşünceleri ile savaşmayı. Hatırlattı kendine kadın " Unutma; herkes yanındadır, ama kimse görmez. Düşersin ama kimse sen söylemeden anlamaz. Yıkılırsın kimse el uzatmaz. Bahçen kurumaya başlar ama kimse can olmaz.
Unutma; sen kendi başına kalkabilirsin. Bahçene can olup, yeşertebilirsin. Gökyüzünde yıldız olup, kelebekler uçurtabilirsin. Kendine güvendikten sonra herşeyi başarabilirsin. Yarım kalan hayallerini tek başına tamamlayabilir, umutların ile uçurtma uçurtabilirsin.
Şimdi, acılarını, keşkelerini, pişmanlıklarını ve üzüntünü bir zaman kapsülüne koy ve bahçenin en derinlerine göm. Zor olacak hatta çok zorlanacaksın ama sonu güzel bitecekse sence de buna değmez mi savaşmak? "
Gök yüzünde baktı kadın ve derin bir nefes aldı. Evet dedi, bunu yapabilirim. Umarım..