;

4 1 0
                                    

Özledim...
Kokusunu, bakışını, gülüşünü, sarılışını, yüzünün her bir ayrıntısını özledim.
Bana güven veren o kolları özledim. Şefkati tattığım sesini özledim. Her bir zerresini özledim. Yokluğu o kadar canımı acıtıyor yüreğime oturuyor ki. Sanki kimsesiz kalmış gibi hissediyorum. Ondan başka kimsem yokmuş ki benim. Yapayalnızım. Kelimenin tam anlamıyla dibe battım. Çıkamıyorum, nasıl çıkacağımı bilmiyorum. Nefes aldıkça boğazımda ki düğümler çoğalıyor sanki. Öyle bir his ki bu kaybolmuş gibiyim. Sanki ayaklarım betonla kaplı ve beni dibe çektikçe çekiyor. Çırpınıyorum ama kimse de elini uzatmıyor. Her yerde sesim yankılanıyor, ama herkes sağır gibi. Bir sarılmayla cenneti tadacakken sanki herkes bana cehennemi yaşatmak istiyor gibi. Gülüşlerim yarım kahkalarım sahte yüreğim çaresiz. Yanıyorum.. Cehennemde gibi yüreğim yanıyor söndürmek için çabalıyorum ama onlar daha da körüklüyor sanki. Mutlu olmak istedikçe yerimde sayıyorum. Nasıl mutlu olunurdu ki? Nasıl gerçekten gülünürdü sahi?
Bir bisikletteyim frenleri tutmuyor yokuş aşağı sallanıyorum. Korkuyorum sonundan ama esen rüzgar da yüreğimdeki yangını söndürüyor. Sonunda düşeceğimi bile bile aşağı sallanıyorum o yokuştan. O gittikten sonra güveneceğim bir dal kalmamış gibi sanki. O olmadan herşey yarım herşey hissiz. Ben artık eksik bir kızım. Ben en mutlu anlarında bile kanadı kırık yarası kanayan o eksik kızım. Ne kadar güçsüz olsa da sanki hiç kanadı kırılmamış gibi güçlü duran o kızım. Ben ölmüş ama yaşamaya zorlanan o kızım.
Savaşmaya çalışıyorum ; düşüncelerim, hayallerim, kırılan umutlarım ve kırgınlıklarım ile. Ben kendimle savaşıyorum. Benim savaşım kendimle. Ama herkes sanki onlarla savaşıyormuşum gibi davranıyor. Kırıyorlar her tarafı darmadağın ediyorlar ve ben onları yine kendim toplamaya çalışıyorum. Düşünüyorum bazen belki ben bir problemimdir. Asıl sorun belkide benimdir. Ama neden benim hiç kimseye zararım dokunmazken problem olan ben oluyorum. Anlam veremiyorum artık vermeye de çalışmıyorum. Anlam vermeye çalıştıkça, düşündükçe ben yoruluyorum yine olan bana oluyor.
Ben bir kanadım kırık olsa da sevilmek için direnen o kızım. Ben sevilmeyi bekleyen, değersiz bir çöp poşeti gibi kenara atılmak istemeyen o kızım. Değerli hissetmek birileri için önemli biri olmak isteyen umutsuzca çabalayan o kızım.
Ben küçük yaşta büyümek zorunda bırakılan o kızım. Bazı hatıraları ve anıları yakmak istiyorum. Sanki hiç yaşanmamış olsunlar istiyorum. Ben canımı yakan şeylerden vazgeçmek istiyorum. Ama vazgeçmen gereken senin kalbinse nasıl veda edebilirsin ki? Bazen bazı yerlerde kendimle çelişiyorum. Ama bu aslında kalbim ve beynim arasındaki o çatışma yüzünden. Bu çatışmayı nasıl sonlandırmam gerektiğini bilmiyorum. Yol gösteren biri olsa keşke. Yanlışları söyleyen, doğru düşünmemi sağlayan biri olsa da beni bu çatışmadan kurtarsa. Ayakta duracağım, yanlışlarım ve doğrularım ile büyüyeceğim, hatalarımdan ders alacağım ve kendi başıma hayatı öğreneceğim. Birileri beni sevsin diye uğraşmayacağım daha fazla kendi kendime yetmeyi öğreneceğim. Yalnızlığı en yakın arkadaşım yapacağım ve kimseye muhtaç olmadan kalkmayı öğreneceğim. Eskiden çığlık attığım o yankıya artık kahkaha atacağım. Çünkü attığım çığlıklar o yankı da büyüyüp girdap oldu, işin içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı. Artık o yankıya kahkahamı bırakacağım. Başaracağım ve kendimle gurur duyacağım.

Kanadı Kırık Olan Birinin Yazıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin