Tarihleri ala bilir miyim? Şuraya👉
Bilin bakalım kim geldi? A-ah ben! Kdndksmdkfmdkdk yine mutlu günümdeyim. Nasılız bakalım? Vallaha ben her zamanki gibi umursamaz ve mutluyum. Allah bozmasın, Amin!
Eflatun - En Güzel Ben Sevdim
GEMİNİ - Know MeYou: Biliyor musun ne kadar oldu?
You: Ben sana söyleyeyim, yüzbaşı.
You: 8 gün oldu.
You: Ner'desin be adam? Ner'de?
You: Allah kahretsin ki, ben seni özlüyorum.
You: Parça parça oluyormuş gibi hissediyorum.
You: Gel, gel de tamam olayım.
Telefonu bankın üstüne bırakıp nefesimi beni kasıp kavuran hisslerle süsleyip, üfledim Ankara'nın gökyüzüne.
8 gün olmuştu.
8 gündür ondan bihaber, soluksuz yaşar gibiydim. 'Ner'desin be adam?' deyip yakasına yapışarak hesap sorasım geliyordu ancak bunu yapacak mevkide değildim onun hayatında.
Ona hissettiklerim ne akıla uyardı, ne mantığa. Ancak gel gör ki, ruhuma uyardı. Bir adam ki, ruhuma yıldızlar doğduruyordu, bir adam ki, dilimi damağımı kurutuyordu, bir adam ki, beni yaşatıyordu, bir adam ki, canımı ateşlerde kavurmasına rağmen, gözlerimdeki yaşam ateşini harlıyordu. Ruhumu ruhuna katmıştı, ruhumu ruhuna katarken tüm dengemi alt üst etmişti.
Yazın boğuk sıcağına rağmen Ankara'nın olmayan denizine dalmıştım. Yüzmüştüm uzaklara gidene kadar, ancak geri dönüş yolumu unutmuştum. Koca ummanda kendi ayaklarımla kayboluşun eşiğine sürükleyip atmıştım kendimi. Ne gücüm vardı geri dönüş yolunu aramaya, ne aklımda derman kalmıştı, ne de ruhumda. Tüm bunları bana yaşatan kalbim ise ömürlük hapise atılmıştı. Söz hakkı elinden alınmış, zorla, susma hakkı kullandırılmıştı.
Telefonu yeniden elime alıp, siyah ile lacivertin kuşandığı gökyüzünden ayırıp gözlerimi ekrana çevirdim.
(İlk şarkıyı burada aça bilir misiniz? Eflatun'nun şarkısını)
You: Sıktığın yumruk kadardır derler kalbin.
You: Ama bilmezler,
You: Bilmezler ki, vurduğun yumruk kadardır yüreğin, yüzbaşı.
You: Hangimizin yüreği daha çok?
You: Hangimiz daha çok yumruk savurduk, bu lanet düzene?
You: Hıncımızı, hırsımızı çıkmak için, hangimiz daha çok sıktık yumruğumuzu?
You: İkimiz de kendimize göre daha çoğuz.
You: Ama şunu bil yüzbaşı,
You: Savurduğun yumrukları,
You: Çıktığın hınçları,
You: Seni yoran hırsları bilmem ama,
You: Senin yüreğin benden daha çok bunu bilirim.
You: Benim yüreğim de sendeyken, bu savaş,
You: Bu karşılaşma,
You: Bu mukayese,
You: Adil değil, yüzbaşı.
You: Değil!
Asıl adil olmayan, bir adamın habersizce bana bunları yaşatmasıydı. Onun benden haberi yoktu ve ben kendi alevimde yanıp tutuşuyordum. Simsiyah bir kül tabakasına çevrilene kadar da yanacaktım. Bunu bilerek yine de bir damla su arayışına çıkmıyordum. O adamın alevime rüzgar olacağını bile bile, bir damla suyu geri çevirmeye inatkardım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çan || Yarı Texting
Novela JuvenilBilinmeyen Numara: Yeşil ile bordo bir insana kadar yakışmamalı Bilinmeyen Numara: Ama sana yakışıyor işte Bilinmeyen Numara: Gerçi bence sen insan değilsin Bilinmeyen Numara: Gururun vücut bulmuş halisin, ya da onurun Bilinmeyen Numara: Fazlasın be...