Çan || Yarı Texting

8. Bölüm "Ben Bir Türk Askeriyim"

Tarihleri alalım şuraya👉

Eveet, merhabalar bayanlar ve de baylar ve bayanlar ayy neyse uzadı bu. Nasılsınız?

Uzun süreden sonra teşrif ede bildim nihayet jdndodmdlmdkr bölümü yazıp bitiremiyordum ben masumum.

Şarkıları baştan sona istediğiniz şekilde dinleye bilirsiniz ancak ben yine de dinlemeniz için yerleri bırakacağım.

Falling in Reverse - Voices in My Head
Hande Mehan - Benimle Yaşa
Hande Mehan - Sen Beni Güzel Hatırla
AnnenMayKantereit - Ausgehen

12 gün önce

(AnnenMayKantereit-Ausgehen)

En önde Gökbörü'nün komutanı Göktulga Yalguzag, hemen ardından ise 3'ü subay, 5'i astsubay olmak üzere Gökbörü TİM'i bir kurtarma operasyonu için hızla ilerliyorlardı. Hedef noktaları olan Türkiye'nin doğusunda bir köyde rehin olarak tutulan 3 türk askerini kurtarma operasyonu için seçilmişlerdi.

Gökbörü'nün komutanı hızını bir adım bile azaltmadan yürürken, hemen ardından delibozuk üsteğmen Pusat Kılıç, ondan sonra tüm Türkiye üzre en iyi keskin nişancı madalyası Kartal'a sahip tek bordo bereli ve de Sessiz Kurt lakabı ile nam salmış teğmen Selçuk Eğilmezbaş, onu izleyen ise hayatı sadece askerliğinden ibaret, özel hayat kavramını yitirmiş astteğmen İlyas Atilla Oğuz'du.

Gökbörü'nün iletişim sorumlusu astsubay kıdemli başçavuş Tan Bayraktutan sırayı devam ettirirken, Gökbörü'nün Kızı lakabı ile bilinen başçavuş Hilal Ünlütürk onun ardından gidiyordu. TİM'in sağlıkçısı astsubay kıdemli üsçavuş Ulus Ulukan 7. Sırada kendine yer alırken, 8. Sırada haritacı üsçavuş Çağlayan Üçyıldız vardı. Ve nihayet sıranın sonunda eskiden Ankara Polis Şubesinde başkomiser olmuş, daha sonra bordo bereli olma sevdası ile eğitimlere katılan astsubay kıdemli çavuş Azay Yalım Üstünkurt ile beraber 9 kurt her adımlarında yeri göğü titreterek köye ilerliyorlardı.

"Komutanım, Nutku Albay!" Bayraktutan uydu ile beraber sırasından çıkıp, en ön sıraya koşarken sesi duyulmuştu.

"Yüzbaşı, Yalguzag, emredin komutanım!"

"Yüzbaşım, ne durumdasınız?"

"Kestirme güzergahtan ilerliyoruz, komutanım!"

"Yüzbaşım, güzergahınızın üstünde size doğru gelmekte olan 80 kişi civarlarında bir grup tespit ettik. Görünüşe göre havan ve roketleri var. Güzergah değişip uzun yoldan devam edin!"

"Komutanım-" daha cümlesini tamamlayamadan uydu tutan koluna saplanan kurşunla, kolu geri savruldu. "Gökbörü, mevzi al! Hadi, hadi, hadi!"

Zaten kolunun savrulması ile sendelediği için kendisini  yere atıp, en yakındaki kayanın ardına sürünerek geçerken Gökbörü'nün diğer üyeleri de mevzi almışlardı.  

"Yüzbaşı!"

"Yüzbaşım!"

"Yalguzag!"

"Göktulga cevap ver!"

Albay uydunun diğer ucunda her ne kadar bağırsa da şuan ne yüzbaşı, ne de Gökbörü onu duya bilirdi.

Yüzbaşı Göktulga Yalguzag'dan

(Falling in Reverse-Voices in My Head)

Kafamı iki yana sallayıp, arkasında olduğum kayadan gözlerimi kaldırıp etrafa baktım.