...
Çocuk üstünü giyecek zaman işittiği ses ile tavana bakmıştı. Odada kamera olduğunu aklından çıkmıştı.
"Giyindikten sonra yanıma gel."
Yanmaya başlayan yanaklarını gizlemek adına başını aşağıya eğmişti.
Hızla üzerine fıstık yeşili kısa kollu, siyah şortunun yarısına kadar gelen bir tişört geçirmiş ve odadan çıkıp koridorun sonundaki odanın önüne gelmişti. Kapıyı tıklamadan açmış ve yavaşça içeri girmişti.
"Gel bakalım."
Durduk yere çağırmasına şaşırmıştı elbette. Yavaşça dövmeli adamın yanına adımlamıştı.
Yanına gelen çocuğun iki elini de kavrayıp kucağına, ona dönük olacak şekilde çekmişti adam. Oturduğu dönen sandalyesini çalışma masasına doğru döndermiş, kucağındaki küçük çocuğu masa ile arasına almıştı.
Sarışın, adamın kucağında geriye gitmeye çalıştı. Çocuk geriye gitmeye çalışmasına karşın adam da, çocuğun belinden tutup kendine doğru çekmiş, kasıklarına oturtmuştu.
Küçük çocuk derince yutkunmuş, kafasını aşağıya eğip elleri ile oynamaya başlamıştı. O'nu bir çift gözün izlediğini de hissedebiliyordu.
"Hyung, beni neden çağırdın?"
"Öylesine."
"Uykum var benim."
"Yatarız şimdi."
"Hm?"
Çocuk başını kaldırıp hafif kızarık yanakları ile karşısındaki adama baktı.
Adam ise karşısındaki çocuğun kalp şekli dudaklarına bakıyordu.
Kemikli elleri ile sarışın çocuğun giydiği şorttan dolayı açık kalan süt beyazı bacaklarını okşamaya başladı adam. Ellerini yavaşça fazla kısa olmayan şortun içine göndermişti.
Arsızca kalçasına doğru ilerleyen eller ile rahatsız olduğunu hissetmişti küçük çocuk. Minik elleri ile kalçasını okşayan elleri çekmeye çalışmıştı. Kalçasında ki eller inatla çekilmezken, bir anda sertçe sıkılması ile hafifçe inleyip yüzünü buruşturmuştu sarışın.
"Elini çeker misin?"
Hafif titrek bir ses tonu ile konuşmasına karşın adam, hiç duymamış gibi elleriyle çocuğun dolgun kalçasını okşamaya devam ediyordu. Çocuk ise hala kalçasında ki ellerden kurtulmaya çalışıyordu. Artık dayanamıyordu.
"Çek elini!"
Okşadığı kalçayı sertçe sıkmıştı, ama bırakmamıştı. Tırnaklarını çocuğun kalçasına geçirip öylece durmuştu. İfadesiz, soğuk yüzüyle çocuğun acı dolu kıvranışlarını izliyordu.
Adamın kucağından geriye giderek kalkmaya çalışıyordu, fakat adam buna izin vermiyordu. Adam kasıklarında gitmeye çalışan çocuğu, kasıklarından çekip sertleşmiş penisinin üzerine oturtmuştu. Gözleri içten içe faltaşı gibi açılan çocuk, halen adamın kucağından kalkmaya çalışıyordu.
"Bırak! Sapık herif!"
Bir elini hızla çocuğun kalçasından çekip küçük bedenin boğazına sarmış ve hala kucağında iken masaya yaslamış, sarışının boynunu acıma duygusu olmadan sıkmaya başlamıştı. Küçük çocuk, minik ellerini boğazını yarını yokmuşcasına sıkan elin üzerine koymuş ve çekmeye çalışıyordu. Ama gücü bu adama yetmiyordu. Minik ellerini yumruk yapıp boğazındaki ele vurmaya başlamıştı. Boğuluyormuş gibi hissediyordu, nefesi tükenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venom's of shade | Hyunlix Daddykink
FanfictionBuna ne kadar dayanabilir? ... !Rahatsız olanlar okumasın! 1#hyunlix | 230923