...
1 Hafta Sonra
"Buna göre x-y kaçtır? Evet, bu soruyu kim çözmek ister?"
Sınıftan çıt çıkmıyordu. Uyuyanlar, dersle bağlantısı kesik olupta kağıt yoluyla mesajlaşanlar ve zilin çalmasını saniyesine kadar hesaplayanlar. Aralarında kim matematiği sever ki?
Bir el havaya kalktığında öğretmen gülümseyerek araladı dudaklarını.
"Felix, gel bakalım."
Felix ayağa kalkıp tahtaya çıkmıştı. Öğretmenden tebeşiri alıp tahtadaki soruyu çözümlemeye başladı. İşlemi bitirdiğinde öğretmenine bakmıştı.
"Evet, doğru. Teşekkür ederim Felix, oturabilirsin."
Zil çaldığında herkes ayaklanmış saniyeler içerisinde sınıf kısmen bomboş olmuştu. Sadece bir kaç kişi kalmıştı. Felixte çantasını toplamaya başlamıştı.
"Hey." Görmezden, duymamazlıktan geldi. Önüne dönüp çantasını toplamaya devam etti.
"Beni görmezden mi geliyorsun, ibne?"
"Ne ibneliğimi gördün de bana ibne diyorsun Seojin?" Sanki bir nesneyle konuşmuş gibiydi. Ne Seojin'in yüzüne baktı ne de sesinde herhangi bir duygu vardı.
"Yakında görürüz ne de olsa. Üstelik dış görünüşün bas bas bağırıyor ben ibneyim diye."
"Her şey dış görünüşe baksaydı sende bas bas bağırıyor olurdun ben orospu çocuğuyum diye. Gerçi farkındasındır."
Sınıfta kalan kişilerden gelen gülme sesleri ile zaferle gülümsemiş çantasını omzuna atıp önüne dönmüştü. Omzuna konan el ile durmuştu.
"Cezanı daha sonra keseceğim ibne. Telefon numaranı söyle." Dişlerinin arasından tıslarcasına söylediği sözler tüyler ürpertici gelmişti küçüğe göre.
"Telefonum yok." Kısa ve netti. Hyunjin ile yaşamaya başladığından beri telefon hakkında bir konuşma geçmemişti. Kendi telefonunun bile nerede olduğunu, parçalanıp parçalanmadığını bilmiyordu.
Neredeyse hiç normal geçen bir günleri olmadı ki bu konuşmaya vakit olacaktı.
"Hah, benimle dalga geçenlerden nefret ederim. Hadi söyle, vaktim yok."
"Bende dalga geçmekten nefret ederim. Yok dediysem yok."
"Öyle olsun, ödevleri yap yarın masamda görmezsem olacakları düşünme zahmetine bile girme. Başına ağrılar girmesini istemem. Çünkü o ağrıların sebebi bizzat ben olmak isterim." Omzunu pat patlayıp sınıftan çıkmıştı büyük adımlarla.
Ne kadar dik durmaya çalışsa da günün sonunda kafası yine önüne, omuzları ise öne doğru düşüyordu. Ve dik duruşundan eser kalmıyordu.
1 haftadır böyleydi. Dayak yiyordu ama gizlemeye çalışıyordu. Aşağılayıcı sözlere maruz kalıyor ama kimseye söyleyemiyordu, içine atıyordu.
Asıl olay ise 1 hafta içinde aniden 2 kişinin ölümü ve 3 kişinin kaybolması.
O 5 kişi Seojin'in arkadaşlarıydı. Yani onlarda zorbaydı.
Pazartesi;
Ahn Jung yoo
Felix'e karşı iğrenç tekliflerde bulundu, aşağılayıcı sözler söyledi, sürtük muamelesi yaptı. Ertesi gün okula gelmedi. Kimse onunla iletişime geçemedi.
Salı;
Shin Seung young, Choi Wongjin
Felix'e dokunmaya çalıştılar, ertesi gün okula gelmediler. Adlarında kayıp ilanı çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venom's of shade | Hyunlix Daddykink
FanfictionBuna ne kadar dayanabilir? ... !Rahatsız olanlar okumasın! 1#hyunlix | 230923