...
Kan toplamış gözlerini dakikalardır odada gezdiriyordu küçük çocuk.
Bu manyak heriften kaçmaya çalışmakla büyük bir hata yapmıştı.
Odanın en köşesine geçip bacaklarını kendine çekip olduğu yerde küçülmüştü. Kollarını dizlerinin üstünde bağlayıp kafasını da kollarının üzerine koyup gözlerini kapatmıştı. Yoksa başka türlü vakit geçmeyecekti. Ve gözleri açık olduğu taktirde aynalardan dolayı psikoloji diye birşey kalmayacaktı.
Şuan uyumaktan başka çaresi yoktu.
Bir anda gelen kahkaha sesi ile yerinde sıçramıştı. Kafasını kaldırdığında odanın köşelerinden gelen kırmızı ışık ile içini bir ürperti sarmıştı. Aynı zamanda nerden geldiğini bilmediği bir uğultu sesi yankılanıyordu odanın içinde.
Gecenin bir vakti büyük bir ormandaymış gibi çıkan korkunç uğultu ve kırmızı ışıklar ile tüm vücudunu bir korku bürümüştü. Korkudan dolayı titreyen ellerini kulaklarına bastırıp gözlerini sımsıkı kapatmıştı. Elleriyle beraber titreyen vücudunu yere bırakmış ve sımsıkı kapattığı gözlerinden bir kaç yaş düşmüştü.
Bir an önce buradan kurtulmak istiyordu.
_
Saatlerdir hala o odadaydı. Ne gelen vardı, ne de giden.
Gelen uğultu sesleri durmuştu. Ama bu odada olduğu süreçte beyninde yankılanan sesleri durduramayacaktı. Elleri kulaklarında, ağlamaktan şişmiş ve kızarmış gözleri ile yatay bi' şekilde karşıdaki aynadan kendine bakıyordu. Aynada kendine bakarken bir anda arkasında beliren suliet ile korkuyla ellerini kulaklarından çekip gözlerini kapatmıştı.
Açılan kapı ile duruşunu bozmadan uzanmaya devam etmişti.
Bir kaç adım sesi ile olduğu yerde daha da küçülmüştü.
"Efendim, yemek ile battaniye getirdim."
"K-kurtar beni."
Fısıltı gibi çıkan sesi konuştu.
"Anlamadım?"
"B-beni, buradan k-kurtar... Lütfen."
Koruma başını eğip odadan çıkmak için yeltendi.
"Y-yardım et! Y-yalvarırım, lütfen."
Odadan çıkıp kapıyı kilitlemişti. Yardım etmeyi elbette çok isterdi. Ama canından olurdu. Onunda bir ailesi vardı sonuçta.
Yavaşça yerinde doğrulup beyaz battaniyeye sarılıp vücudunu tekrar yere bırakmıştı. Battaniyeyi kafasına kadar çekip gözlerini yumup uyumaya çalışacaktı.
_
Bilgisayarın başında, tasarladığı mimarî çizimleri düzenliyordu. Aynı zamanda düzenlerken bir yandanda çizimleri kodluyordu. Bunları yapıyordu ama tam odaklandığı söylenemez. Çünkü aklı küçük çocuktaydı. Çoğu çizimi yanlış kodlayabiliyordu. Her yanlışında sinirlenirken en sonunda işini yarım bırakıp bilgisayarı kapatmıştı.
Çalışma masasının çekmecesinden bir kumanda çıkarmış ve yanındaki açık monitörden çocuğun bulunduğu odanın kayıt altına alınan görüntüleri izlemeye başladı. Battaniyenin altında titreyip birşeyler sayılıyordu. Ses düzeyini artırıp monitöre biraz daha yaklaştı, (adam olmayan) adam.
"Y-yardım edin."
Bu cümleyi sürekli tekrar ediyordu çocuk.
Henüz 7 saat olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venom's of shade | Hyunlix Daddykink
FanfictionBuna ne kadar dayanabilir? ... !Rahatsız olanlar okumasın! 1#hyunlix | 230923