Venom's of shade | Hyunlix Daddykink

20

...

3 hafta sonra

Felix için hayat rayına oturmuş ve mükemmel ilerliyordu.

Geçen haftalar içerisinde yüzü hep gülüyordu. Jaeyoonla yakınlaşmıştı. Önce arkadaş sonraysa flört evresine gelmişlerdi.

Peki bu sadece hoşlantı mıydı? Tabi ki hayır.

Ergen aklıyla, okulun popüler çocuğunu yakışıklı bulmuştu. Bu yüzden ondan hoşlandığını sanıyordu. Jaeyoon içinse Felix tamamen bir hiçti. Amacı eğlenmekti.

Hyunjin küçüğünün okula gelip giderkenki mutluluğunun farkındaydı. Eve gelir gelmez odasına kapanıyor yemekten yemeğe dışarı çıkıyordu. Hyunjinle diyalogları kısa sürüyordu. Ve geç saatlere kadar telefonla ilgileniyordu, ödevlerini bile aksattığı için Hyunjin'e şikayet mesajları geliyordu. Bir şekilde de neler olup bittiğini öğrenmek için Felix'in üniformasın çıkardığı kayıt cihazını yeniden takmıştı.

Olan bitenin farkında olması çokta zaman almamıştı. Çocuğun asıl amacı hoşlantı, sevgili olma vesaire değildi. Sarışının güzel bedenini tatmaktı. Bunu konuşma tarzı bile açıklıyordu.

Hyunjin ise sadece tek bir hamle bekliyordu. O çocuğu parçalara ayırmak için.

_

Felix yine okuldan eve her gün olduğu saatte gelmişti. Fakat haftalarca yüzünde yer edinen gülümsemesi bugün yüzünü terk etmişti. Asık suratıyla eve geldiği gibi kendisini odasına atmıştı. Ağlamamak için zor duruyordu. Odasının içindeki banyoya girip kapıyı kilitlemişti. Ordaki boy aynasından yüzüne bakıyordu.

Hyunjin de yaklaşık 1 saat sonra eve gelmiş ve yorgun vücudunu koltuğa bırakmıştı. Küçüğü her zamanki gibi kendini odaya kapatmıştı. Odasındaki kameraları açıp bakmıştı ne yaptığına. Fakat küçük çocuk odada yoktu. Büyük ihtimalle banyodaydı.

Kamerayı kapatıp Felix'in gün boyu üzerindeki kayıt cihazını aktifleştirip gün içinde olanları dinleyip izlemeye başlamıştı.

Soluklanan iki çift beden.

"Jaeyoon dudağım acıyor, yeter artık."

"Ah, dudakların o kadar tatlı ki kendime mani olamıyorum Felix."

Tekrar öpmeye yeltenmişti ki Felix başını geriye çekmişti.

"İstemiyorum Jae. Midem bulanıyor. "

"Ben istiyorum ama~ Beni kıracak mısın cidden?"

"Israr etme, lütfen."

"Israr etme ha? Öyle mi? Sürtük."

"A-anlamadım?"

Jaeyoon sinirlenmişti. Tam şuan sarışını altında ağlatmak için çabaladığı günü yakalamışken sadece kısa süren bir öpüşmeden canının acıdığını söylüyordu.

"Beni ne sanıyorsun sen? Sence gerçekten senden hoşlandığımı mı düşünüyorsun. Ah kusura bakma benim sürtüklerden hoşlanma gibi bir şeyim yok."

"Jaeyoon ne diyorsun, gerçekten a-anlayamıyorum."

Belinden tuttuğu bedeni tuvaletin aynasına çevirdi.

"Önce yüzündeki lekeleri kazı veya yak iğrenç duruyorlar. Tüm güzelliğini o lekeler kapatıyor bilmem farkında mısın?"

Felix yutkundu. Haftalarca yüzüne gülen insan şimdi kılık mı değiştirmişti? Neden bu kadar tuhaf davranıyordu?