"Mektuplarımı okuyacağım bugün, gerçekten heycanlıyım." Jeongin elindeki koca bir kutu ile kamera karşısına geçtiğinde yüzünde büyük bir gülümseme vardı.
Yaklaşık üç yıldır gündelik hayatını videoya alarak vloglar çekiyor ve youtube hesabında paylaşıyordu.
Şimdi ise bazı zamanlar yaptığı gibi instagram hesabından canlı yayın açmıştı.
"Tabiki önce içimden okuyacağım çünkü hemen dışımdan okuduğumda garip şeyler yazanlar olabiliyor." Jeongin elindeki paketi açarken gülümsemeyi ihmalde etmemişti.
Onun gülümsemesi ile ekrandan onu izleyen Hyunjin'de gülümsemişti.
Ünlü model Hwang Hyunjin. Jeongin ile aynı üniversitede; yüzme, basketbol, voleybol, koşu, resim çizme, yemek yapma, dans gibi çoğu alanda başarılı olan bir anda parlamış bir yıldız.
Youtubeda gezinirken karşısına kendi üniversitesinde tur yaptığını görmüş ve ilgisini çekerek nerdeyse henüz yeni başladığı kanalının bütün videolarini izlemişti.
Ertesi gün okulda Jeongin'i görmesi ile garip şekilde heycanlanırken kendini ona fazlasıyla kaptırmış ve vlogları ile yorucu hayatını dinlendirmeye başlamıştı.
Şimdi ise çekimdeydi ve on beş dakikalık molasına girdiğinde fake hesabından takip ettiği Jeongin'in yayın açtığını görmüş onu izlemeye başlamıştı.
"Bay Hwang beş dakikamız kaldı hazır mısınız?" Odaya giren çalışan ile gözlerini zorla ekrandaki Jeongin'den çekip çalışana bakmıştı.
"Hayır değilim, işlerim var çekimi bekletelim."
"Ama-"
"İşlerim var ve bitene kadar çekime gelmeyeceğim." Telefona geri döndüğünde çalışan kafasını kaldırıp bakmaya çalışmıştı ama Hyunjin telefon ekranını sertçe masaya koymuştu. "Özel."
"Peki Bay Hwang." Çalışan odadan çıkacakken Hyunjin "Birde rahatsız edilmek istemiyorum." Diyerek hafif gülümsemişti.
Çalışanın çıkması ile birlikte yayının sesini açarak izlemeye başlamıştı.
Jeongin'in elindeki mektubu seslice okurken aynı zamanda üzüldüğüde yüzünden okunuyordu.
"...Ve bir kız ile sevgili olmama ailem hep karşı çıktı, sana anlatıyorum Jeongin çünkü gönderdiğim mektuplarımı yayınlarında okuyarak bana destek olmanı seviyorum. Huzur bulmak istediğim zaman videolarını izliyorum, bana iyi geliyorsun. Okuduğun için teşekkür ederim. Ne yapmalıyım? Aileme karşı gelip kız arkadaşımı sevmeye devam etmeli miyim? Yoksa ondan ayrılmalı mıyım?" Jeongin derin bir nefes almış ve mektuba yanıt için konuşmaya başlamıştı.
"Cesurca sevmelisin. Birini sevmenin yaşı, kilosu, cinsiyeti, ten rengi gibi bir ayrımı olmamalı. Ailenin karşı gelmesini anlıyorum çünkü bu ülkemizde hatta dünyada garipleştirilen bir durum ancak kız arkadaşını ne kadar sevdiğini ve ikiniz için iyi bir gelecek görüyorsan bunu onlara anlatarak yavaş yavaş alıştırmaya çalışmalısın."
Gözlerinin önüne gelen siyah saçlarını arkaya iterken Hyunjin onun eşcinseller hakkındaki düşüncelerini öğrendiği için mutlu hissediyordu.
Jeongin'in bu kadar ince düşünerek mektupların her birini okuyarak tavsiye vermesini de çok tatlı bulmuştu her zaman.
Jeongin mektupları okumuş, arada yorumlardaki soruları cevaplamış ve gülümseyerek bir şeyler anlatmıştı. Yarım saatin sonunda ise "Sonra yine görüşelim." Diyerek el sallayarak yayını kapatmıştı.
Hyunjin onu daha fazla göremediğine üzülürken telefonunu kapatarak odadan çıkmıştı.
"Başlayabiliriz." Gülümseyerek yönetmenin karşısına geçtiğinde kendisine dik dik baktığını fark etse de umursamamış ve yanına gelen makyöze işini yapması için izin vermişti.
Makyajı hızlı bir şekilde düzenlenirken kamera karşısına geçmişti.
