"Jeongin vlog atmış!" Hyunjin boş evin içerisinde çığlık atarak telefonunu televizyona bağlamış ve koca ekrandan Jeongin'i izlemeye başlamıştı.
Ancak videonun ortasında gülümsemesi olduğu yerde sönmüştü çünkü kendisinden rahatsız olduğunu hissetmişti.
"Onu paylaşmak ile hata mı ettim?" Diye söylenmişti kendi kendine.
Bunun için yarın tekrar yanına gideceğini kafasına koyarken gülümseyerek yemek yiyen ve bıcır bıcır konuşarak sorulara cevap veren Jeongin'i izlemeye devam etmişti.
Ve birde vlogu indirip şarkı söylediği kısmı keserek telefonuna indirmişti. Sesi ona huzur veriyordu ve uzun süre bu ses ile uyuyacağına emindi.
__
"Jeongin!" Jeongin koridorda ilerlerken Hyunjin birden yanında bitmişti.
"Ay! Ya korkutuyorsun beni böyle bir anda gelme." Jeongin kalbini tutarak yürümeye devam ederken Hyunjin gülmüştü. "Özür dilerim korkutmak istememiştim."
Yanyana yürürkerken birkaç göz onlara dönmüştü bile.
"Ben dün attığın vlogu izledim."
"Ne güzel." Jeongin hız kesmeden yürürken Hyunjin kolundan tutup durdurmuştu. "Fanların davranışından dolayı özür dilerim."
"Sorun değil, derse yetişmem gerek bırakır mısın beni?"
"Pardon." Hyunjin, Jeongin'in kolunu bıraktığında Jeongin koştur koştur üç ilerdeki sınıfa hoca girmeden hemen önce girmişti.
Hyunjin arkasından oflarken o sınıfa girmeye giden bir kızı durdurmuştu. "Kaçta bitiyor bu ders? Kimin dersi ve girmeme izin verir mi?"
"Evet girmene izin verir Bay Kim'in dersi ve bir saat sürüyor."
"Tamam sağol." Kız derse girdikten sonra Hyunjin telefon kamerasından nasıl göründüğüne bakarak derin bir nefes almış ve kapıyı çalarak içeri girmişti.
"Girebilir miyim Bay Kim?" Hyunjin sınıfa girdiği anda birkaç şaşkınlık nidaları ve yanındakini kovanlar, çantalarını sırf Hyunjin yanına otursun diye çekenler vardı.
Ama Hyunjin'in hedefinde sadece bir kişi vardı. O da sırf Hyunjin yanına oturmasın diye çantasını yanına koyan Jeongin'den başkası değildi.
"Oturacağım yere çantan oturmuş." Hyunjin, Jeongin'in çantasını kucağına alarak Jeongin'in yanına oturmuştu.
Jeongin cevap vermeden göz devirirken aldığı notlara odaklanmaya çalışmıştı ama dibine girerek notlarına bakan Hyunjin yüzünden odaklanamıyordu.
"Geri çekil odaklanamıyorum." Sessiz bir tonda konuştuğunda Hyunjin kafasını geri çekmişti.
"Çok önemli bir konu değil ki bu neyini not alıyorsun?"
"Ben iyi değilim bu derste, bol bol not almam gerekiyor, şimdi sus hocayı duyamıyorum." Ve Hyunjin tabiki susmayacaktı.
"Her zaman notlarımı saklamışımdır bu dersin onlarca notu var ve bende gayet başarılıydım. Sana verebilirim istersen?" Jeongin'in ilgisini şimdi çekmişti işte.
"Gerçekten mi?"
"Hm hm."
"Tamam olur yarın getirebilir misin?" Bu dersten geçen sefer geçmesi zor olmuştu ve bir gram anlamıyordu. Notlara asla hayır demezdi.
"Getiririm tabi ama bir şartım var."
"Neymiş o?" Arka sıralarda oturuyorlardı ve kısık sesle de konuştukları için kimse onları duymuyordu.
Hyunjin sırıtmıştı. "Söylesene ya ne?"
"Başbaşa benim istediğim yerde güzel bir date." Jeongin kaşlarını çatmıştı. "Fırsatçı."
"Sadece aşık olduğum çocuk ile vakit geçirmek istiyorum." Jeongin biraz düşünmüştü notlar karşılığı ünlü birisi ile oturacaktı. Başka birisi olsa üstüne para verip gideceğine emindi ama kendisinin içinden gelmiyordu.
"Yok, sus yeter bana başımın çaresine bakarım." Hyunjin bu sefer cidden üzülmüştü. "Ya ama."
"Hyunjin sessiz ol hem not vermiyorsun hem dersi dinlememe izin vermiyorsun."
"Numaranı ver bari."
"Hayır ya sus dedim."
"Ya of." Hyunjin kollarını kavuşturarak arkasına yaşlanmış ve zaten bildiği bu ders yerine dersi dinleyen Jeongin'i izlemeye başlamıştı.
Jeongin ders boyu çoğu şeyi anlamasa bile dikkatle dinlemiş ve bir sürü not almıştı. Sonunda bitmesi ile birlikte arkasına yaslanmış ve sesli bir nefes vermişti.
"Teklifim hâlâ geçerli."
"İyilikler karşılıksız yapılmalıdır Hyunjin."
"Ama bir sevgi karşılıksız kalmamalıdır Jeongin." Jeongin biraz duraklamıştı.
"Jeongin gelmiyor musun?" Arkadaşları sınıfına girdiğinde yanyana oturan ikiliyi görünce şaşırmıştı.
"Geliyorum bir dakika." Hyunjin suratını asarken Jeongin önündeki defterden küçük bi kağıt yırtarak üzerine numarasını yazmış ve Hyunjin'e vermişti.
Hyunjin kağıdı açarken Jeongin çoktan eşyalarını toplayıp kapıda bekleyen arkadaşlarının yanına gitmişti bile.
Arkasında bıraktığı Hyunjin ise çığlık atmamak için kendisini zor tutuyordu.