MAHALLE ABİSİ

4

Normalde dün yeni bölüm atıcaktım birazını yazdıktan sonra biraz kestireyim dedim. Uyandığımda sabah olmuş o yüzden şimdi atıyorum.

Melih'ten

Kahveden eve geldiğimde annemler ile kavga ettik onlarda beni evden kovdular. Normalde böyle bi durum olunca bizim agalardan birine giderdim ama benim şerefsiz arkadaşlarım karı kız peşinde oldukları için onlara gidemedim son çare merte gitmeye karar verdim. Biliyorum bu kadar şey yapmama rağmen onun evinde kalmak istemem  yüzsüzlük olur ama yazarcığımız böyle yazmış ne yapalım.

Mahalle sakinlerine Mert'in nerede yaşadığını sorduğumda birisi binasında yaşadığını söyleyerek beni Mert'in kapısına kadar bırakmış sonrada gitmişti. Ben ise şuanda Mert'in kapısının önünde mal gibi dikilerek çalsam mı çalmasam mı diye düşünüyorum. Artık mal gibi dikilmemem gerektiğini fark ederek zili çaldım. Bi kaç dk sonra kapı açıldı.
Karşımda pembe pijamaları ve dağılmış saçlarıyla bana şaşkın şaşkın bakan mert belirdi.
"B-bişey mi oldu? "
"Hyr.sadece ailemle biraz tartıştık ve beni evden kovdular ayrıca gidecek bir yerim yok acaba bir kaç günlüğüne sende kalsam sorun olurmu? Bak bunun yüzsü-"
"Sıkıntı yok gel içeri. " diyerek sözümü kesti. Ardından kapıdan çekilerek içeriyi gösterdi. Ayakkabılarımı çıkararak içeriye girdim. O da kapıyı kapatarak yanıma geldi.
"Sen odamda yatabilirsin nevresimleri 2 dk da değiştiririm"
"Hayır gerek yok koltukta yatarım ben"
"Bence boşuna itiraz etme hem sen gelmeden önce de burada yatıyorsum geç rahat rahat yat işte. "
"Çok inatçısın peki yatarım ama nevresimleri değiştirmeme gerek yok"
"Nası istersen. Gel odamı göstereyim." diyerek ilerlemeye başladı bende peşinden gittim. Odası olduğunu düşündüğüm yere girerek
"Burası odam koridorun sonunda da banyo var birşeye ihtiyacın olursa seslenmen yeterli" kafamı sallayarak onu onayladım o ise hafifçe gülümseyerek odadan çıktı. Ben ise hala gülüşünde takılı kalmıştım. Daha önce gülümsediğini hiç görmemiştim. Çok güzel bir gülümsemesi vardı.
Kafamı iki yana sallayarak kendime geldim ve odasını incelemeye başladım.

Kapının tam karşısında yatak,yatağın yanında da beyaz bir komidin, kapının sağ tarafında beyaz çalışma masası ve bi kitaplık yatağın dayalı olduğu duvarın karşısında ise bir dolap vardı. Odayı incelemeyi bitirdikten sonra çantamı beyaz nevresimli yatağa koydum. Çantamdan pijamalarımı alarak giydim ve yatağın içene girdim. Yatağın içene girdiğimde çok güzel bir koku aldım. Büyük ihtimalle Mert'in kokusuydu.'napıyoaun melih sapık mısın amk çocuğun kokusunu koklayıp duruyon' sapık gibi kokladığımk farkettim ve koklamayı kestim. Gözlerini kapatarak uyumaya çalıştım ama kokusu yine burnuma doluyordu. Burada uyuyamazdım. Yataktan kalkıp salona gittim.

Salona gittiğimde Mert'in yatarak televizyon izlediğini gördüm. Ayak seslerimi duyunca bana doğru baktı ve yattığı yerden doğrularak oturma pozisyonu aldı.
"Birşeye mi ihtiyacın var? "
"Ben koltukta yatmak istiyorum. Ya koltukta yatarım yada yatakta beraber yatarız. "  benimle yatmıyacağını düşündüğüm için böyle dedim. "Hem ben misafirim seni yerinden etmiş gibi oldum. İçim rahat etmedi"
"Benim gibi bi ibneyle yatmak isteyeceğini düşünmüyorum mahalle abisi"
"Öyle dediğim için üzgünüm böyle iyi bi insan olduğunu bilmiyordum"
"Beni yerimden etmiyosun ben istedim orada yatmanı" dedi nazik bir şekilde "olsun"

...

Mert şu anda yanımda mışıl mışıl uyuyor ben ise ona bakıyordum.
Nası ikna ettim bilmiyorum ama ikna olmuştu. Fakat koltukta yatmama mizin vermemiş beraber yatmıştık. O hemen uyumuştu ben ise uyuyamamıştım. Gözümün önündeki pembe saçlarını geriye doğru attım. Niye onu izliyodum hiç bir fikrim yoktu ama bi anlık izlemek hoşuma gitmişti. Ama hayır bu yanlış onu niye izlem hoşuma gitsin ki. Kendine gelerek sırtımı merte döndüm. Gözümü kapatarak uyumaya başladım.

...

Sabah uyandığımda mert yanımda yoktu. Yatakta oturur hale gelerek kendime gelmeye çalıştım. Kendime biraz gelince banyoya doğru ilerledim.

İşimi halledince elimi yıkayarak banyodan çıktım.
"Mert nerdesin"
"Sesime gel" sesin olduğu yere doğru gittim kapısı kapalı odayı açınca mutfak olduğunu gördüm.

"Günaydın" dedi gülümseyerek
"Günaydın" dedim bende.
"Menemen yaptım yersin demi? "
"Menemen yenmez mi ya" gülerek "hadi otur şimdi getiririm ben" dediğinde sandalyeye oturdum. Masada peynir zeytin domates salatalık ekmek vardı. Biraz sonra menemedide masaya koyunca hemen yemeye başladım. Yediğim en güzel menemen olabilirdi. İkimizde sessiz bir şekilde kahvaltımızı yaptık.
"Elin çok lezzetliymiş"
"Teşekkür ederim" dedi utanarak bense utanmasına hafifçe gülümsedim. Beraber sofrayı topladık bulaşıkları yıkarken merak ettiğim soruları sormaya karar verdim.

"Tek başına mı yaşıyorsun? "
"Evet"
"Ailen nerede? " dediğimde son kalan tabağıda sudan geçirdikten sonra elini havluya sildi ve bana döndü. Hüzünle gülümseyerek
"Trafik kazasında vefat ettiler"
Siktir siktir ölmüşlermiydi ve ben bu çocuğa ailen sana sahip çıkamamış dedim. Çenemin bağını sikeyim.
"Ben senden özür dilemek istiyorum. Yaptığım herşey için çok üzgünüm. Dediklerim içinde. Sana sırf görünüşün ve yönelimin yüzünden onca şey yaptım. Sen ise bana evini açtın gerçekten çok üzgünüm"
"Sorun deil en azından ne yaptığının farkına vardın bu benim için yeter"
"Bu arada değişmene gerek yok kendin olmalısın ayrıca bizim mahallede sana yanlış yapan olursa bana söylemen yeterli"
"Teşekkür ederim. Bide unutmadan " dedi ve odasına gitti 2 dk sonra elinde anahtarla geldi bana uzatarak
"Al bu evin yedek anahtarı ben dışarı çıkıcam eğer dışarı çıkarsan içeriye girebil. " uzattığı anahtarı elinden alıp
"Sağol" dedim o ise tebessüm ederek odasına gitti.

Odasından çıktığında üstünü değiştirdiğini farkettim üstünde kahve rengi sweat altındada kahve rengi bi eşofman vardı makyaj yapmıştı. Kapı çaldığında koşarak kapıya gitti bende arkasından gittim kapıyı açtığında merti kurtaran çocuğu gördüm mert ona sıkıca sarıldı ardından arkasında duran iki çocuğa daha sarılmak için kapının önünden çekildi. Kapının önünden çekilince sarı saçlı çocukla göz göze geldik beni görünce kaşlarını çattı ve merte döndü. Mertle bişey konuştular. Daha sonra mert bana el sallayarak kapıyı kapattı ve gitti.