12

1.3K 48 16
                                    

Emirler ile buluştuktan sonra biraz daha vakit geçirdik. Ardından evlere dağıldık.

Ellerindeki poşetler ile odama ilerledim. Odama girdiğimde yatakta oturan odaya girmem ile dikkatini telefondan bana veren melih vardı. Gülümseyerek poşetleri yatağın üstüne koydum.

Melih yataktan doğrularak tanıma geldi. Arkama geçerek belime sardı sıkıca kollarını ve çenesini omzuma koydu.

"Neler aldın bakalım? "
"Giymemi ister misin? " kafasını olumlu anlamda sallayınca heyecanla ellerimi çırptım. Melih belimdeki ellerini çözerek gitmeme izin verdi.

Yataktaki poşetleri alarak banyoya gittim.

Üstümü giyinerek  banyodan çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstümü giyinerek  banyodan çıktım. Odaya girdiğimde melih beni baştan aşşağı süzdü

Melih'ten

Odaya giren merte baktığımda kalbim tekledi sanki. O kadar güzeldi ki tarif edilemez. Onu hem uzun zamandır etekle görmediğim için hem de duygularım varken bu şekilde görmediğim için olsa gerek altımda kıpırtılar oluyodu.

Ahh ben bu çocukla ne yapıcam eşsiz bi güzelliği var. Hem içi hem dışı eşsiz.

Merte baktıkça yüzü kızarıyordu. yataktan kalkarak Mert'in yanına adımladım. Gözlerimi üzerinden çekemiyordum. Yanına gidip kucağıma aldım. Bacaklırını belime kollarınıda enseme doladı.

Bende ellerimi yerine Mert'in incecik beline yerleştirdim.
"Ee nası olmuşum" dedi merakla bakarak. Ağzımı zor zor açarak

"Çok güzel olmuşsun bebeğim. Sana yakışmayan bişey yo

ki. " dedim bu dediğim ile yanakları daha da kızardı. Yaklaşarak yanaklarını acıtmayacak şekilde ısırdım.

Geri çekildiğimde bana gülümseyerek baktığını gördüm yaklaşarak gülümsemesinden öptüm. Bunu yapmakla bedeni kaskatı kesildi. Bu sefer ben gülümsedim ve dudağına yapıştım.

Üst dudağını ağzımın içine alarak emmeye başladım. O ise beklemediği için ilk başta hareketsiz kaldı. Kendine geldikten sonra alt dudağımı ağzının içine alarak acemice emmeye başladı.

Acemi olsada bu benim çok hoşuma gidiyodu.

Mert'in belindeki elimi dahada sıkılaştırarak kucağımdaki merti duvara yasladım. Belindeki ellerinden birini bacağına götürerek okşamaya başladım.Bu hareketimle ağzından küçük bi inleme çıktı.
O kadar güzeldi ki bi daha duymak için herşeyi yapabilirdim.

Ama durmam lazımdı çünkü benim küçük melih çoktan hareketlenmişti.
Mert'in o güzel dudaklarından ayrılarak alnımı alnına yasladım . İkimizde derin nefes alıp veriyorduk.

"Bebeğim burada durmalıyız yoksa ben kendimi tutamiyicam. " dedikten sonra son bi kez dudağını öperek merti yere indirdim.

Koşar adımlarla banyoya gittim.

Mert'ten

Melih banyoya gideli neredeyse yarım saat oluyodu. Onu kontrol etmek için banyonun önüne gelerek kapıyı tıklattım.

"Melih, iyi misin? "

"Ahh be-bebeğim g-geliyorum birazdan. " sesi kesik kesik geliyordu bişey mi olmuştu acaba?

"Şey bebeğim senden bişey isteyebilir miyim? "

"Tabii"

"B-bana sevgilim dermisin? "

Söylerdim ama neden bunu istediğini anlayamamıştım.

"Elbette söylerim sevgilim. "

"Oh siktir. "

Daha fazla kapının önünde durmayarak odaya gittim. Eşofmanlarımı giyerek aldığım kıyafetlerin etiketlerini söktüm.
Melih banyodan sonunda çıkıp yanıma geldi. Boynumu öperek yatağa oturdu.

Kıyafetlerimi kirliye atarak mutfaktan kendime bi bardak su doldurdum. Odamda masama doldurduğum bardağı koydum ardından sınavlarım yaklaştığı için ders çalışmaya başaldım.

...

"Bebeğim artık ara mı versen diyorum. "

Yaklaşık 5 saattir aralıksız ders çalışıyodum. Melih ise bundan memnun deildi kendimi yorduğumu söylüyordu.

"Tamam zaten bu günkü sorularım bitti. " diyerek sandalyeden kalkıp kendimi yatağa attım. Kafamı melih'in olduğu tarafa döndürerek onu izlemeye başladım. Çok yakışıklıydı. Melih bana gülümseyerek elini sırtıma koydu ve yavaş yavaş okşamaya başladı.

"Benim bebeğim çok mu yorulmuş? "
Kafamı sallayarak
"Evet" dedim yorgun bi sesle
"O zmn yemek yiyip hemen yatalım"
"Olur" dediğimde yataktan kalktı beni de yattığım yerden doğrultarak kucağına aldı ve mutfağa yöneldi.

Abim hala eve gelmemişti. Aslında onunla küs olmayı sevmiyordum ama bana bu şekilde davranması canımı sıkmıştı kırgındım ona.

Melih beni tezgaha oturttu. Yanağıma öpücük kondurarak dünden kalma kuru fasulyeyi ve piavı çıkararak ocağa koydu. Dolaptan turşu çıkardı.

Tabak hemen üstümdeki dolaptaydı. Turşu kavanozunu tezgaha bırakarak çapkın bı şekilde sırıtarak elini dolaba attı. Üstüme eğilmeye başladı. O yaklaştıkça ben uzaklaştım gülerek burnumun ucunu küçük bi öpücük kondurup dolaptan tabak çıkardı.

Turşuyu tabağa koydu. Isınan fasulye ve pilavıda tabağa koyarak masaya koydu. En son beni tezgahın üstünden kaldırarak yere bıraktı. Masadaki yerlerimize geçerek yemek yemeye başladık.

Yemeğin sonuna doğru abim sarhoş bi şekilde mutfağa girdi. Beni görünce gözleri doldu aksayan adımları ile yanımdaki sandalyeye oturdu.
Sandalyede bana döndü

"Mert'in gülüm konuş benimle hadi. Lütfen abinim ben senin. "

Melih ayaklanarak mutfaktan çıktı.
Abime bakarak

"Evet abimsin ama bana o şekilde davranmak zorunda değildin demi?
İlk kez bana bağırdın. Sınırını benden çıkardın bu ne kadar doğru abi? "

Abim  titrek bi nefes aldı. Kısık bir sesle
"Haklısın,sana bağırmamalıydım. Haklısın,sinirimi senden çıkarmamalıydım. Mert gülüm benim cidden çok üzgünüm yemin ederim çok pişmanım. Hadi gel affet abini, lütfen"

Kollarını açarak "hadi gel sarıl abine"
Zaten çabuk affeden biriydim. Bu şekilde gözleri durunca ve bu kadar pişmanken kırgın kalamazdım. Hemen abimin kollarının arasına girdim. Girdiğim anda sıkıca sarıldı bana.

...

Abimle barışmış melih ile durumumuzu bildiğini öğrenmiştim.
Biraz konuştuktan sonra yorgun olduğum için odama gitmiştim. Melihte biraz sonra gelince sarılarak uykuya dalmıştık.

Evet bu gün 2 bölüm attım. Bu günlük yeter bence. Diğer bölümü ne zaman yazarım bilmiyorum ama boş olduğum bi zaman yazarım.

Kelime sayısı:767

MAHALLE ABİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin