MAHALLE ABİSİ

6

Mert'ten

Eve sakin sakin yürüyodum. Taki evimin yakınındaki kahvenin önünde gördüğüm manzaraya kadar.

Abim,abim gelmişti. Bana gülümseyerek baktı. Bende gülerek abime doğru koştum ve kucağına atladım. Abim kollarını belime sıkıca sararak beni etrafında döndürdü.
"Gülüm nasılsın? "
"İyiyim abim. Niye haber vermedin geliceğini? " abim yanağımı sıkarak
"Süpriz yapayım dedim. Hem haber verseydim bir sürü şey hazırlayıp kendini yorucaktın. "  "doğru" abim beni kucağından indirerek yanağımı öptü
"Gülüm benim burada bazı işlerim var onları halledip gelirim yanına. Tamam mı? "
"Tamam abi. Bu arada abi evimde bi arkadaşım kalıyo bi kaç günlüğüne senin için sorun olurmu? "
"Yok sorun olmaz. Ben gidiyorum. " diyerek yanağımı öptü bende parmak uçlarıma kalkarak yanağından öptüm. Bana el sallayarak gözden kayboldu.

Binaya  gireceğim sırada binanın içerisine çekildim. Karşımda sinirden kızarmış bir melih vardı. Beni duvara yasladı iki elinide başımın yanlarına koydu biraz eğilerek
"O adam kimdi? " dedi tıslarcasına
"H-hangi adam? " sinirle gülerek
"DAHA DEMİN KUCAĞINA ATLADIĞIN,ONUN SENİ, SENİNDE ONU ÖPTÜĞÜN ADAM BAŞKA KİM OLABİLİR!! " dedi bağırarak. Tekrar başa dönmüştük. Korkudan duvara biraz daha sindim. Gözlerimin dolduğunu hissettim. Melih gözlerimin dolduğunu görünce bi anda sakinleşti. Ellerinden birini yüzüme çıkartarak elmacık kemiklerimi okşadı.
"Özür dilerim,özür dilerim. Korkma. Diğer insanların benden korkmasını severim ama sen benden korkma. Lütfen sana bidaha asla zarar vermiyicem. Sana sesimide yükseltmicem. Yalvarırım benden korkma. B-ben sinirlendim. Niye bilmiyorum ama sizi öyle görünce çok sinirlendim içimde bilmediğim bir his vardı." dolmuş gözler ile melihe bakarak.
"A-abim di"
"Siktir" sessiz bi şekilde demişti ama dibimde olduğu için rahatça duymuştum onu.

"Ben gerçekten çok özür dilerim mert . Bi anda niye böyle yükseldim bilmiyorum. Sadece- " dedikten sonra sustu. Benden uzaklaştı. Elini saçına atarak  volta atmaya başladı.

Bi anda bana dönerek
"Hadi gel eve girelim ilk bi" diyerek cebinden anahtar çıkardı. Kapıyı açarak bana kafası ile içeriyi gösterdi.
Hala duvar kenarında aynı şekilde durduğumu farkettim. Doğrularak yürümeye başladım. Melih kaşlarını çatarak
"Mert titriyosun... Benden bu kadar çok mu korkuyosun? "  titrediğimi  melih söyleyince fark etmiştim. Bi anda yanına adımlayarak beni kucağına aldı. Bi kolunu belime sardı. Diğer kolunu da bacağımın altından geçirdi. Refleksle kollarımı boynuna doladım."M-melih ne yapıyosun? "
"Şşş" diyerek kapıya gitti.

Ayakkabılarını çıkararak içeriye girdi. Salona koltuğa beni oturtarak yere eğildi. Ayakkabılarımı çıkardı. Doğrularak " abin sorun etmezmi burada olmamı? " kafamı iki yana salladım. "Tamam o zaman ben dışarıya çıkıyorum. " diyerek salondan çıktı. Biraz sonra dış kapının kapanma sesi geldi.

Melih'ten

Evden çıkmış her zaman gittiğim bara doğru yürüyordum. Kafam çok doluydu. Neden merte karşı böyle olduğum hakkımda hiç bir fikrim yoktu ve bu durum benim sinirimi bozuyordu.

Bara girerek arka masalardan birine oturdum. Garsondan ağır içkilerden birini getirmesini istedim . Garson içkimi getirdikten sonra gitti bende kafamdaki düşüncelere yoğunlaşmaya başladım.

Merte karşı neden böyleyim?
Neden onu orada  biri  ile yakın olduğu için bu şekilde öfkelenmiştim?
Diğer insanların benden korkmasını isterken niye o korkunca kendimi kötü hissediyorum? Kokusu neden beni mest ediyor? Neden ona karşı böyleyim?

Bir türlü bu sorulara cevap bulamıyordum. Bardağımdaki içkiyi kafama diktim. Yanımdaki şişeden bardağımı tekrar doldurdum. Tekrardan kafama dikerek shot yaptım. "Yavaş oğlum 2 kere üst üste shot yaptın. Ağır bi içki o çarpar. " sese doğru baktığımda hakan abi olduğunu gördüm. Yanıma gelerek oturdu. "Hele söyle bakam nedir böyle canını sıkan? Normalde çok alkol alan biri değilsindir. Böyle içtiğine göre var bi derdin. "
Hakan abiyi çok küçüklüğümden veri tanıdığım için tereddüt etmeden anlatmaya başladım.