MAHALLE ABİSİ

7

Melih'ten

Gözümü açtığımda ilk gördüğüm şey mertti. Dün akşamki pozisyonu nası olduysa hiç bozmamış sabaha kadar aynı pozisyonda uyumuştuk. Mert'in belinde duran elimi kaldırarak yüzüne dökülen saç tutamlarını kulağının arkasına sıkıştırdım ve elimi eski yerine koydum. O kadar güzel görünüyordu ki.
Onu izlerken bi anda hareketlenmeye başladı. Uyanıcağını anladığım için hemen gözlerimi kapattım.

Mert'ten

Yeni uyandığımdan dolayı bulanık görüyordum. Gözlerimi kırpıştırarak görüntünün netleşmesini bekledim. Netleştiğinde dip dibe olduğumuz melihi gördüm. Ellerini belime sarmış bir şekilde uyuyordu. Benim ellerimin  ikiside melih'in göğüslerinde duruyordu. Melih ile burun burunaydık. Saçları dağınık olmasına rağmen hala yakışıklıydı hatta bu ona ayrı bi hava kattığı için daha yakışıklı görünüyordu.

Kalbim bu görüntü karşısında çok hızlı atıyordu. Kafamı biraz geri çekerek ondan uzaklaştım. Belim deki ellerini de çekmeye çalışıyodum ama bu hareketim karşısında o belimi daha sıkı tuttu ve çok yakın değilmişiz gibi biraz daha kendine çekti. Kafasını boynuma gömdü. Şu an yüzümün domatese döndüğüne yemin edebilirim.

Odanın kapısı tıklatıldı . Kapının arkasından abim seslendi.
"Mert rahatsız etmek istemezdim ama ne zamandır uyanmanızı bekliyorum karnım kazındı be gülüm. Hadi kalkın artık. " kapıya doğru
"Tamam abi melihi uyandırıp geliyorum. " dedim. Abim beni onaylayıp gitti. Neyseki odaya girmemişti. Giripte bizi böyle görseydi işler karışırdı.

Hala boynumda uyumaya devam eden melihe seslendim.
"Melih.. Meliih" burnunu boynuma sürtüp bişeyler mırıldandı .
"Melih hadi kalk"  biraz hareketlendi. Dudağı boynuma sürdürdü daha sonra dudağını hafif bir şekilde deydirdiğini hissettim. Bu hareketi karşısında bedenim kaskatı kesildi. Kalbim daha hızlı atmaya başladı. Yok ya öpmemiştir ben yanlış anlamışımdır. Niye öpsün ki beni?

Melih hareketlenerek kafasını boynumdan kaldırdı. Bana bakarak gülümsedi .
"Günaydın " dedi ama hemen gülümsemesi yüzünden silindi kaşlarını çattı
"Mert? Niye nefesini tutuyosun? Nefes alsana yüzün kıpkırmızı. "  nefesimi tuttuğumu melih'in demesi ile farkettim ve tuttuğum nefesi dışarı saldım.

"Ş-şey belimdeki elini gevşete bilirmisin? "
Dediğimi hemen yaparak ellerini gevşetti. Bende hemen gevşettiği elleri arasından sıyrıldım. Yataktan kalkarak koşar adımlarla kapıyı açıp banyoya gittim.

Lavabonun üstündeki aynadan kendime baktığımda tamda tahmin ettiğim gibi domates gibiydim. Elimi yüzümü yıkayarak kendime gelmeye çalıştım. Biraz sakinleştiğimde yüzümü havluya kuruladıktan sonra banyonun kapısını açarak odama gittim. Melih üstüne siyah bir tişört giymiş yatakta ayaklarını uzatarak oturmuş telefona bakıyordu. Benim geldiğimi farkedince elindeki telefonu bıraktı. Yataktan kalkarak yanıma geldi.

"Hadi gel abinle tanıştır beni"  dedi. Kafamı sallayarak onu onayladım. Önden salona doğru ilerledim.
Salona geldiğimde koltukta oturmuş dizi izleyen abimi gördüm. O ise bizi farketmemişti bile. Koltuğa abimin yanına oturdum. Melih'te çaprazımızda duran tekli koltuğa oturdu. Abim beni yanına oturunca farketti. Televizyonun sesini kısarak bana döndü.

"Günaydın gülüm" dedi
"Günaydın abi. Bak tanıştırayım arkadaşım melih. " diyerek melihi gösterdim. Abim gösterdiğim yere dönerek
"Sanada günaydın kardeşim. Memnun oldum. " melih hafif tebessüm ile
"Günaydın. Bende memnun oldum abi. " abim kaşlarını kaldırarak
"Kaç yaşındasın sen? "
"26 " nası yani o kadar büyük müydü
"E koçum niye abi diyon ki aynı yaştayız. Serkan de sen direk" melih kafası ile abimi onayladı.