MAHALLE ABİSİ

18

Kontrol etmeden atıyorum hatalarım olursa kusura bakmayın.

Gözlerimi açıp yanıma baktığımda melih'in olmadığını gördüm.
Yatakta oturur pozisyona gelmek için doğruluduğumda popoma giren ağrıyla inledim.

Odaya hemen melih geldi. Endişeli bir şekilde bakarak
"Güzel iyi misin? " dedi

Kafamı olumlu anlamda salladım.
"İyiyim popoma ağrı girdi. "

"Çok acıyo mu canın? "
Elimle göstererek "biraz" dedim.

"Oy kıyamam ben sana. " diyerek karşıma geldi. Kollarımın altından tutarak kaldırdığı gibi kucağına aldı.
Kollarımı ensesine sardım o da ellerini popoma koydu.

Mutfağa doğru yürümeye başladı.
Bende yüzünü inceliyordum.
Kara gözleri ileriye bakıyor, dalgalı dağılmış saçları ile çok yakışıklı duruyordu. Dudakları...

Hızlıca dudağından öpüp geri çekildim. Şaşkınca bana baktı.

"Hayrola öpmezdin böyle?"

Omuz silkerek
"İçimden geldi. " dedim.

Dudaklarını yaladı. Gözleri dudaklarıma kaydı.
"Hmm öylemi? "

"Hıhım"

"Benim canımda seni yemek istiyom ne yapalım şimdi? "

"Ama popom acıyoo"

Gülerek dudağıma öpücük kondurup geri çekili.
Ne zaman girdiğini anlamadığım mutfakta masaya oturdu, benide kucağına oturttu.

Popom melihin bacağına dediği anda ağrı saplandı.
"Ah! "

"İyimisin bebeğim? "

"Hıhı geçer birazdan" elimi popoma atıp okşadım.

Kafamı melihin omzuna koydum. Kokusunu içime çektim. Tarif edemediğim bir şey kokuyordu. Kendine has kokusu o kadar güzeldiki insanı sarhoş ederdi.

"Bebeğim kahvaltı yapmalısın"

Kafamı kaldırdım. Çatalı elime alarak yumurtaya götürdüm.

...

Kahvaltımızı yapmıştık. Melih benimde ona yardım etmeme izin vermemişti. Tezgaha yastık koyup sandalyede oturan beni alarak yastığın üstüne oturtturdu.

"Kucağın daha rahattı. " dediğime gülerek

"Şuraları toplayayım oturursun kucağımı idare et birazcık "

Kafamı olumlu anlamda sallayınca alnımdan öptü. Geri çekilerek masadakileri tezgaha koymaya başladı.

Sonunda ortalığı toplamıştı. Elini havluya sürterek kuruladı. Bacaklarımın arasına girdi. Elleri direk belimi buldu.

"Sıkıldın mı? "
Başımı olumlu anlamda salladım. Elimle göstererek
"Birazcık" dedim.

Elimi öptü.
"Kahveye gidelim istermisin? Bizimkiler şimdi oradadır. "

"Olur"
Belimden tutarak tezgahla bağlantımı kesti, kucağına aldı. Bacaklarımı ve kollarımı hemen melihe sardım.

Odaya giderek dolaba yöneldi.
"Bebeğim ne giymek istersin? "

Şu an etek falan giyemezdim.o yüzden eşofman takımı giymeye karar verdim.

"Şurdaki siyahlı kedili olan birde şu siyah eşofman altı. " gösterdiklerimi çıkartarak yatağa koydu.

Melih'in burada kıyafeti olmadığını hatırlayınca omzunu dürtükleyerek bana bakmasını sağladım.

"Abimin kıyafetlerinden vermemi ister misin? "