MAHALLE ABİSİ

24

"Ya melih anlamıyorum ki daha dün görüştük ya nası hemen özlüyorsun? Ayrıca yarın yine görüşücez. "

Dudaklarını büzmesi ile gülümseyerek büzdüğü dudaklarını sıktım. Koskaca adam gözüme çok tatlı görünüyordu.

"Bebeğim kalsan ya bu gün bizde işte. Niye eve gidiyorsun? Sarılıp uyumak istiyorum belki sana olamazmı? "

Sıkıntıyla iç çekerek
"Abim kızar. Zaten sana çok kızgın. Bide senin yanında kaldığımı öğrenirse... "

"Hiç bişey olmaz"
Kafamı olumsuz anlamda sallayarak melih'in yanağına öpücük kondurdum.

"Sonra gelirim sende kalmaya. Ama bu gün olmaz. "

Off layarak "peki o zaman yarın istesende istemesende bizdesin. Hem ailemle de tanışmış olursun. "
Melihi ikna edemiyeceğimi anladığım için kabul ettim.

Arabanın kapısını açacakken melih'in bana seslenmesi ile durdum.
"Mertim" sorgular biçimde bakarken melih gülümseyerek
"Bişey unuttun sanki" dedi.

Etrafa ne unuttuğuma bakarken melih gülerek elini enseme attı.
"Bunu unuttun bebeğim" diyerek bi anda ensemi kendine doğru çekti.

Hafif dolgun dudaklarını benim dudaklarıma bastırdı. Sulu bir öpücük bırakarak geri çekildi.

Gözümün içine bakarken dilini dudağının etrafında gezdirerek damağını şaklattı. Bu hareketine gülerek
"Azgın herifin tekisin" dedim.

"Ben senden önce böyle değildim bebeğim, sen beni böyle azgın bir herife çevirdin. "

Kendimi işaret ederek " ben mi? " dedim. Beni onaylar biçimde kafasını sallayınca " Ben ne yaptım da böyle oldun?" hala ensemde duran elini saçlarıma çıkararak okşadı.

"Senin bişey yapmana gerek yokki bebeğim. Öylece dursan bile dudaklarına yapışasım geliyo. "
Bu dediği ile yüzüm yanmaya başladı.

Melih bu halime gülerek kızarmış yanaklarımı acıtmayacak şekilde dişlerini geçirdi. "Şu kızaran yanaklarının beni benden alıyo be güzelim. "

Bu dediği ile daha da utandım. Kafamı başka yöne çevirince melihin o güzel kahkahasını duydum. "Tamam tamam daha fazla utandırmayacağım seni. " dediğinde hızla melihe dönerek yakasını tuttuğum gibi kendime çektim.

Dudağına sıkı bir öpücük kondurarak hemen çekildiğim gibi arabadan indim. Koştura koştura binaya girerken arkamda kahkaha atan bi adet melih bıraktığımın farkındaydım.

Cebimden anahtarımı çıkartırken bi anda kapı açıldı. Abim hiç birşey demeden sadece kafası ile içeriyi işaret etti. Ayakkabılarımı çıkartarak içeriye girdim. Kapıyı kapatarak salona doğru giden abimi takip ettim.

Koltuğa oturarak iki yana açtığı bacaklarının üstüne dirseklerini, kafasını da eline dayadı.

"Barıştın demi o itle? "
Sesi sıkkın geliyordu. "Hıhım"
Kafasını kaldırarak bana baktı "gülüm sen o adam yüzünden perişan oldun ne olduda barıştın? Ne dedi sana hmm? "

Yutkunarak abimin yanına oturdum.
Boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.

"Abim ,bende affetmeyecektim. Hatta niye bu kadar çabuk affettim bilmiyorum. Ama o iş sandığımız gibi değilmiş. O orospu kız daha öncede melihe yavşıyordu. Hatta bildiğin yatağa çağıtıyordu. Ama benim gerizekalı sevgilim bunu bi türlü anlamadı. O günde melih ve arkadaşları bara gittiğinde bu orospu kız melih'in kucağına oturmuş bi anda. Melih salağıda bunu itmek yerine bön bön bakmış. Bende o şekilde gördüm. "