Jolie: Çoğu zaman yalnız kalmak isterdim. Karanlıkta oturup sessizce ağlar ya da düşünürdüm.
"Zamanla yalnız kalmak her şeyden beter hale gelir..."
Jolie ona taraf düşen işığı fark edince başını kaldırdı ama ayağa kalkmadı. Göz yaşlarını silerek derin nefes aldı. Charlie Jolie'nin yüzünü görünce endişeyle ona yaklaştı ve yanına eğilerek oturup konuştu.
Charlie: Jolie, iyimisin? Neden burada oturuyorsun?Jolie sessizdi. Uyuyamadığını, babasını özlediğini, annesinin Amerikaya gittiği için onu kayb etmiş gibi hiss etmesi, başının ağrıması ve daha da kötüsü evde bir tane bile ağrıkesici ilacının olmaması...çaresiz kalıp mutfakta bir kenarda oturup sessizce ağlıyordu. Charlie duymasın diye içine bastırıyordu. İçin-için tüm acısıyla ağlıyordu ama Charlie uyanmıştı ve şimdi Jolie'ni konuşturmaya çalışıyordu.
Charlie: Hadi söyle bana. Sorun ne? Baban'mı?...
Sonunda Jolie Charlie'ye döndü ve cevap vere bildi.
Jolie: Charlie...sorun yok. Evet babamı özlüyorum ama bununla ilgili değil.
Charlie: Peki söyle bana o zaman, sorun nedir.?
Jolie: Başım uzun zamandır çok ağrıyor. Sadece başım değil...yorgun hiss ediyorum. Ayakta kalmaya çalışıyorum, güçlü olmak için elimden geleni yapıyorum. Ağrıdığım zaman ağrıkesici alırdım ama son defa sonuncu ilacı aldığımı unutmuşum. Bir tane bile ağrıkesici kalmamış!Charlie garip bir şekilde Jolie'ye bakar ve ardından elini tutarak söyler.
Charlie: Jolie, gerçektende iyi değilsin.
Gözlerin şişdiği için karanlıkta görememişsin ve galiba kafanda iyi değil.Jolie ilk önce Charlie'nin ne dediğini anlamaz. Ardından Charlie ona yanında suyla dolu bir bardak ve yeterince ağrıkesici olduğunu gösterir. Jolie'den şaşırması beklenirken Jolie bir süre su ve ilaca baktıktan sonra Charlie'ye döner.
Jolie: Ahh...kafam o kadar dağınık ve bulanık ki artık hafıza kaybı bile yaşıyorum.
Charlie (kaygıyla): Sorunun bu olduğuna eminmisin?
Jolie: Evet, evet Charlie
Charlie: O zaman böyle ağlamayı bırak. Ben buradayım, her zaman senin yanında olacağım.Charlie Jolie'ye sıkıca sarılır. Ağlamak ve Charlie'ye sarılmak Jolie'ye az da olsa iyi gelmişti. Charlie Jolie'nin ayağa kalkmasına yardım eder ve ardından ilacı alıp odaya geçelim, uyuman gerek, çok geç oldu-der.
Jolie yatağına yattıktan sonra sessizce, huzurla düşünmeye başlar. Ağrıkesici ağrılarını hafifletmişti. Mutfağı sonuna kadar aradığına emindi. Bir tane bile ağrıkesici yoktu. Kendine bir bardak su bile dökmemişti. Su bardağı ve yeterince ilaç...bunu da onun yaptığını biliyordu. Geçen seferki not'da seni sonuna kadar koruyacağıma söz veriyorum yazmıştı. O bir koruyucuysa nasıl bir iblis ola biliyor? Ya da bir iblis ise nasıl beni koruya biliyor? Adını bile söylemişti...İblis Bright Agares.
Bunları düşüne-düşüne Jolie huzurlu bir uykuya dalar...Sabah Charlie onu gıdıklayarak uyandırır. Jolie mırıldanıyordu.
Charlie: Ne kadar uykucusunn kalkk artık.
Jolie: Biraz dahaa uyumak istiyorum lütfenn.
Charlie: Ahh seni uykucu şey. Bu haberden sonra uyanırsın bence.Jolie uykuluda olsa Charlie'yi dinleye biliyordu.
Charlie: Edward'ın partisi var bugünee
Jolie: Ne partisi?
Jolie gözlerini açar ve Charlie'ye döner.
Charlie gülümseyerek söyler.
Charlie: Bakıyorumda hemen merak ettinn
Jolie: Ah Charlie, kes şunu zaten uykum var.!
Charlie: Hadi ama ciddiyim Jolie. Edward Amerikaya gideceği için bir parti veriyormuş. Bizide davet etmiş. Akşam için hazırlanmalıyız.
Jolie: Ahh...
Charlie: Edward'ın arkadaşımız olduğunu sanıyordum.
Jolie: Tabii ki öyle ama içimden bir ses gitmememiz gerektiğini söylüyor.
Charlie: Hadi ama Jolie, eğleneceğiz işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İBLİSİN YARDIMI | TEXTİNG
FantasiHayatı ilk başlarda ailesi ile beraber iyi giden Jolie Graceful babasını bir iş kazasında kayb ettikten sonra her şey değişmeye başlar. Babasını çok sevdiği ve ona bağlı olduğu için bir süre sonra çöküntü yaşamaya başlar. Bu yükü kaldıramaz hale gel...