"Hiç bir şey için geç olmadığını anladığında her şeyi düzelte bilirsin"
•
Lander kapının önünde dikilen Jiyang'a bakıyordu. Kwan'da bunu farketmişti. Jiyang onları dinlediğini bildirmemek için bahane bulmaya başladı:
Jiyang: Aaa...gözlerimi açtığımda başka bir yerde olduğumu anladım. Yerimden kalkıp koridora çıkınca buradan sesler duydum ve buraya koştum. O anda sen kapıyı açdın Lander.Kwan Lander'in bir şey demesine izin vermeden dedi:
Kwan: Yalan söylüyor.
Jiyang: Ne.?
Lander: İyi olmana sevindim...Lander'in keyfi kaçmıştı. Başka bir şey demeden Jiyang'ın yanından geçerek gitti.
Jiyang onun arkasından bakarak gitmesini izledi. Ardından yavaşça dönerek Kwan'a baktı. Kwan da tedirgindi ve sinirleri bozuk görünüyordu. Jiyang gitmek isterken onu durdurdu ve dedi:
Kwan: İçeri gel.
Jiyang: Ben'mi.?
Kwan: Burada senden başka biri varmı Jiyang.?
Jiyang: Tamam.Jiyang içeri girdi ve Kwan'ın önünde durdu. Kwan sandalyeye oturdu ve bir şeyler düşünmeye başladı. Odadaki sessizliği Kwan bozmuştu:
Kwan: Dün buraya neden geldin.?
Jiyang: Özel bir sebebi yok...
Kwan: Yani öylece gelmek istedin?
Jiyang: Evet.
Kwan: Yüzün bunu söylemiyor.
Jiyang: Her şeyi hemen anlamak zorunda değilsin.
Kwan: Bright'la kavgamı ettin?Jiyang cevap vermeyince Kwan derin bur nefes alıp verdi ve dedi:
Kwan: Kardeşler arasında olur boş ver gitsin.
Jiyang: Az önceki sen ve Lander gibimi.?
Kwan: Evet.
Jiyang: Demin...Kwan hemen Jiyang'ın sözünü keserek dedi:
Kwan: Sakın. Sorunun cevabını merak ediyorsan sadece...evet.Bir süre daha sessizlik oldu ve Jiyang kapıya doğru yöneldi. Kwan Jiyang'ın gitmek için hazırlandığını görünce dedi:
Kwan: Gidiyormusun.?
Jiyang(başını sallayarak): Evet. Bright muhtemelen burada olduğumu anlamıştır.
Kwan: Daha iyileşmiş sayılmazsın. Biraz daha kal.
Jiyang: Bir dakika bir dakika. Ben doğrumu duydum?
Kwan: Ne?
Jiyang: Koskoca Vesnan Kwan bir süre daha evinde kalmamımı teklif ediyor.?
Kwan: Ne var bunda.? İstersen gidebilirsin.
Jiyang: Her neyse şaka yapıyordum zaten. Gidiyorum.Jiyang gitmeden önce biraz daha durdu ve arkasını dönmeden dedi:
Jiyang: Kwan...banada aynı soruyu sorarsan cevabım evet. Yani duygularımız karşılıklı Kwan...Jiyang bu sözleri söyler söylemez koşarak odadan hızla çıktı. Çıkış kapısına doğru koşarken Kwan da arkasından geliyordu.
Kwan: Jiyang!Jiyang Kwan'ın sesini duyunca durmuştu.
Jiyang: Ne oldu Kwan?
Kwan: Böyle gitmene izin veremem.
Jiyang: Neden?
Kwan: Bright bitkin olduğunu görürse hesabını sorar.
Jiyang: Ne zamandan beri abimden korkan oldun?Kwan sessizce Jiyang'ın gözlerine bakıyordu. Sanki ondan anlamasını bekliyordu.
Jiyang: Bunlar bahane Kwan.
Jiyang kapıyı açmak isterken Kwan tekrardan izin vermedi ve ciddiyetle dedi:
Kwan: Haklısın.
Jiyang: Nasıl.?
Kwan: Jiyang...benim için değerlisin. Beni tamamen değiştirdin.
Jiyang: Yani bu seni seviyorum demek.
Kwan: Evet.
Jiyang: Bende seni seviyorum Kwan...Kwan ilk defa içtenlikle Jiyang'a gülümsemiş ve ona buse kondurmuştu.
Lander kenardan onları izlerken içindeki her şey paramparça olmuştu. Ama onların birlikte mutlu olduğunu görünce kendini teselli etmişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İBLİSİN YARDIMI | TEXTİNG
FantasyHayatı ilk başlarda ailesi ile beraber iyi giden Jolie Graceful babasını bir iş kazasında kayb ettikten sonra her şey değişmeye başlar. Babasını çok sevdiği ve ona bağlı olduğu için bir süre sonra çöküntü yaşamaya başlar. Bu yükü kaldıramaz hale gel...