BÖLÜM 35. "Yüzleşme Vakti"

26 10 4
                                    

"Oldukça güzel gülümseyin, çünkü en güçlü tarifimiz budur"

Bahçede oturan Jiyang canı sıkkın şekilde bir şeyler düşünüyordu. Lander sakince inerek yanına oturmuştu. Jiyang da bunu hissetmişti ama hiç bir tepki vermemişti.

Lander: Canın sıkkın gibi.
Jiyang istemsizce cevap verdi:
Jiyang: Gibi'mi.?
Lander: Tamam baya sıkılmış görünüyorsun. Sorun ne?..

Jiyang içini çekti ve direk Lander'a bakarak dedi:
Jiyang: Buraya girmenize ne zamandan izin veriyorlar.?
Lander: Girmenize derken.?
Jiyang: Yani...Kwan o da gelmiyormu arada.?

Landerin birden canı sıkıldı ama bunu belli etmeden gülümseyerek dedi:
Lander: Şimdi işleri var ama geliyor. Hadi amaa bu kadar bencil olma. Zaten cehennemin bu kısmına rahatça girip çıkabiliyoruz iblis hanım.
Jiyang: İblis hanımmı.?

Lander'in bu sözü Jiyang'ın gülümsemesine sebep olmuşdu.

Lander: Gülebildiğine göre derdini de anlatabilirsin.
Jiyang: Bir derdim yok.
Lander: Aynı abin Bright gibi soğuksun.
Jiyang: Ne?? Teşekkür ederim.
Lander: Tamam şaka yapıyordum.
Jiyang: Ah...sorun Bright zaten.
Lander: Neden? Kavgamı ettiniz?
Jiyang: Beni unuttuğunu düşünüyorum.
Lander: Böyle düşenmene sebep olan şey ne peki?

Jiyang kafasını iki yana sallayarak dedi:
Jiyang: Dünyada çok fazla zaman geçiriyor...
Lander: Evet, bu normal, çünkü işini yapıyor.
Jiyang: Ne yani işini yapıyor diye kendi kız kardeşini o kız yüzünden ihmalmi etmeli.??!

Lander Jiyang'ın sinirlenip böyle tepki vereceğini bilmiyordu. Onu sakinleştirmeye çalışarak dedi:
Lander: Sakin ol iblis hanım. Jolie'nin iyi bir kız olduğunu sende biliyorsun.

Jiyang bir kaç dakika düşündükten sonra dedi:
Jiyang: Belkide haklısın Lander. Abartıyor olmalıyım. Aslında düşündümde gidip Jolie'yi yakından tanımalıyım.
Lander: Bak işte böyle. Hatta bende seninle gelirim.
Jiyang: İyi olur. Nerede olduklarından haberin varmı?

Lander eliyle saçlarını karıştırarak dedi:
Lander: Sana söylemeyi unuttum.
Jiyang: Neyi.?
Lander: Jolie yaralanmış ve şuan Bright ile hastanede.
Jiyang: Ne.?! Bunu nasıl unutabilirsinki??
Lander: İnsanlık hâli işte unutamazmıyım.?
Jiyang: Sen insan değilsin Lander!
Lander: Ta‐mam. Endişelenme diye sana söylemeyecektim.
Jiyang: Şakamı yapıyorsun.??
Lander: Her neysee hadi gidelim artık.

Jiyang kafasını iki yana salladıktan sonra Lander ile beraber dünyaya geçit yapmışlardı.

Çoktan uyanan Jolie uyuyakalmış Bright'ı izliyordu. Kendi-kendine mırıldanan Jolie dedi:
Jolie: Benim uyanmamı bekleyerek kendi uykuya dalmış...

Bright gözlerini açtığında Jolie hemen gözlerini diğer tarafa çevirdi. Yanına gelip oturdu ve dedi:
Bright: Uyanmışsın. İyimisin?
Jolie: Ben iyiyim. Sen iyimisin.? Yorgun görünüyorsun.
Bright: Merak etme, ben iyiyim. Gidip senin için yemek getireceğim. Aç olmalısın.

Jolie Bright'ın elini tutarak gitmesini engelledi ve dedi:
Jolie: Dur...gitme
Bright: Bir şeymi oldu güzelim.?
Jolie: Gitme aç değilim. Sen gittiğin zaman...hep bir şeyler oluyor...

İBLİSİN YARDIMI | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin