İBLİSİN YARDIMI | TEXTİNG

BÖLÜM 16. "Gizli kadın"

Jolie: Hani derler ya yaşın değil, yaşadıkların öğretir sana bu hayatı. Ben de öyleydim ama onun gelişi ile artık her şey değişmeye başlıyor.

" Eğer gökyüzüne bakınca orada yıldızları değil de gök' ün yüzünü görüyorsan, demek ki değişmiş, büyümüş ve en önemlisi ruhunu iyileştirmişsindir "

Jiyang'ın bağırarak içeri girmesi ile her kes susmuştu. Diğer kurul üyeleri her zaman sessizdi ve aralarında fısıldaşırlardı.
Bright kız kardeşi Jiyang'ı görünce bir an durdu ve ona bakarak dedi:
Bright: Jiyang...

Jiyang büyü yüzünden halsizdi ve yüzünde bir üzüntü ile endişe vardı. Bright her şeyi unutup hızlı adımlarla kız kardeşinin yanına doğru ilerledi. Baş melek ayağa kalkıp bir şeyler yapmak istedi ama İblis Ammon onu durdurdu. Hiç kimse bir şey yapmadı ve sadece onları izlediler. Bright Jiyang'ı omuzlarından tuttu ve dedi:
Bright: Neden bu kadar güçsüzsün? Kwan sana bir şeymi yaptı?
Jiyang'ın gözleri dolsada hemen abisine sarıldı ve dedi:
Jiyang: Hayır abi, iyiyim. Kwan senin gelmeyeceğini anlayınca beni bıraktı.

Bright kız kardeşine sıkıca sarılarak onu sakinleştirerek dedi:
Bright: Hepsi geçti...

Bright Jiyangı kendine döndürdü ve yüzüne hüzünle bakarak dedi:
Bright: Seni bulmaya gelemedim seni o pislikten koruyamadım. Beni affedecekmisin.?
Jiyang: Hayır, senin suçun değil. Önemli bir görevin vardı.
Bright: Görevim sana bağlıydı. Eğer olacaklar yanlış gitseydi seni bir daha göremeye bilirdim.
Jiyang: Dünyalı kızı ölümle baş-başa bırakamazdın.

O an İblis Ammon'un sesi duyuldu:
İblis Ammon: Bright Agares, kız kardeşini al ve buraya gelin.

Bright kafasını salladı ve Jiyang'ın yürümesine yardım ederek onların karşısında durdular.

Bright ve Jiyang'ın amcası olacak İblis Ammon sert biri gibi görünürdü ama aslında çok yumuşak kalpli birisiydi. Jiyang'ın kaçırıldığını bilmiyordu. Duyunca çok kötü olsada belli etmedi. Baş melek İblis Ammon'a baktı ve ardından konuşmaya başladı:
Baş melek: Agares, kız kardeşinin düşmanlarınız tarafından kaçırıldığını bize söylememiştin.
Bright: Doğru. Bunun size bir katkıda bulunmayacağını düşündüm Baş melek Metatron.

İblis Ammon Bright'ın ne demek istediğini anlayacaktı ki gülümsedi. Bright'ın her zaman hazırcevap olmasını severdi. Daha sonra kendisi Jiyang'a dönerek konuştu:
Ammon: Sen iyi'misin kızım?
Jiyang: Evet...
İblis Ammon Jiyang'ın iyi olmadığını göre biliyordu. Kızmış bir ses tonuyla dedi:
Ammon: Bunca zamandır seni kim esir tutuyordu..? Kim buna cesaret eder!
Jiyang: Eski düşmanlardan...
Ammon: Uzun zamandır yoksun ve Bright bize bundan hiç haber vermedi.

Bright konuşacaktı ki Jiyang ondan önce davrandı ve konuşmaya başladı:
Jiyang: Bright'ın görevi vardı ve yapması gerekti. Beni istese bile bulamazdı. Bright'ın gelmesini bekliyorlardı. Beni Bright'a karşı kullanacaklardı. Fakat Bright gelmeyince nedense sabrları tükendi ve beni bırakmayı düşündüler. Bırakırken bile gözlerimi kapattılar. Gizli bir yerleri var.

Her şeyi sırasıyla dinleyen Baş melek dedi:
Metatron: Maalesef ki abin bu defalık görevini düzgün yapamadı. Görevinde yasaklı olarak büyü kullandı ve ceza olarak cehennem tahtından mahrum edilecek.
Jiyang: Ne?..nasıl.?
Jiyang Bright'a döndü ve bir açıklama bekliyormuş gibi baktı. Bright ise ona bakmayarak dümdüz önüne bakıyordu.
Jiyang durdu kısa bir şeyler düşündükten sonra abisinin elini tuttu ve abisiyle gurur duyarcasına konuşmaya başladı:
Jiyang: Hayır! Hiç biri doğru değil. Eğer Bright'ın yanlış bir şey yaptığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bright asla yanlış bir amaçla bir şeyler yapmaz.