"Sona yaklaştığınızı hissederseniz demek ki her şey yoluna giriyordur..."
•
Her şey hazırlanmış, Jolie ise gelinliğin içinde mutsuz bir şekilde oturuyordu. Artık Bright da yoktu. Evlendikten sonra Bright onunla olmayacaktı. Onu göremeyecek, Bright onu korumayacak ve en önemlisi artık onunla konuşamayacaktı...düşüncesi bile Jolie'ni mahvederken bunlar yaşanacaktı. Tek çaresi buydu çünkü mirasın yarısının bile onda kalması an meselesiydi. Kolay-kolay vazgeçemezdi. Tüm bunların kötü bir kabus olmasını dilerken Jolie her şeyin gerçek olduğunuda algılıya biliyordu. Kapı açıldığında düşüncelerindn bir an uzaklaştı ve kapıya baktı. Gelenin tanımadığı bir kadın olduğunu görünce onu almaya geldiğini düşündü ve tedirginlikle ayağa kalktı. Jolie karşısındaki kadının kim olduğunu bilmiyordu ama bu kadın Malefizdi. Jolie'ni kendi elleriyle Edward'a teslim etmek istiyordu. İçindeki heyecanı yüzündeki mutluluktan anlaşılıyordu fakat Jolie bundan habersiz bir şekilde onunla beraber salona çıkmak için kendini toparlıyordu. Malefiz onun bu halini görünce ellerini Jolie'nin yüzüne bir bebeği sever gibi yaparak konuştu:
Malefiz: Tatlım, neden bu kadar üzgünsün? Mutlu olman gerek evleniyorsun!
Jolie: Siz evlimisiniz.?Jolie'nin bu sözü Malefizi duraklatmıştı.
Malefiz: Henüz değil ama yakında o da olacak.
Jolie: Nasıl?
Malefiz: Ah hayatım boş ver bunlar sonrada konuşulur. Haydi gel bakalım.Malefiz Jolie'nin kolundan tutarak ona salona doğru eşlik ediyordu. Salon neredeyse doluydu. Şirketde çalışanlar, Edward'ın akrabaları ve arkadaşlarının neredeyse hepsi burada olmalıydı. Her kesin gözleri Jolie'deydi ve her kes alkışlıyordu. Bir gelin olduğu için değil, diğer gelinlerden farklı ve daha güzel olduğu içindi. Jolie'nin gözleri ise Bright'ı arıyordu. Burada ona tanıdık olan tek kişi annesi Bayan Perlaydı. Bayan Perla bunu uzun zaman önce istediği için mutlu görünüyordu. Başta Bright ile olmasını istesede Edwardın da kötü bir çocuk olmadığını düşünüyordu. Kim bile bilirdi ki...işlerin böyle ilerleyeceğini. Jolie düğüne Bright'ın da geleceğini düşünmüştü. Salonun ucundan başına doğru ilerlerken Jolie'nin kalp atışları daha hızlı atmaya başlamıştı. Kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Bu kadar stres ve heyecanı son kez babası öldüğünde yaşamıştı...içten içe kendini güçlü tutarak sonunda Edward'ın yanına vardılar. Edward soğuk ama memnun bakışlarla Jolie'yi izliyorken Jolie ise ona bakmıyordu bile. Kendini iyi hissetmiyordu. Edward onun iyi olmadığını anlayınca kulağına yavaşca fısıldadı:
Edward: İyimisin.?Jolie ise ona sadece endişeli bir şekilde bakıyor bir şey bile diyemiyordu.
Nihayet düğün başladı ve Hakim Edward'a dönerek soruları sormaya başladı:
Hakim: Sayın Lee Jang Edward, Bayan Jolie Graceful ile evlenmeyi kabul ediyormusunuz.?Edward Jolie'nin gözlerinin içine bakıyor ve gözleriyle gülümsüyordu. Büyük bir gülümsemenin ardından cevapladı:
Edward: Evet.
Herkes alkışladıktan sonra sıra Jolie'nin yeminlerine gelmişti. Hakim Jolie'ye döndü ve dedi:
Hakim: Bayan Jolie Graceful, Bay Lee Jang Edward ile evlenmeyi kabul ediyormusunuz.?O an Jolie için her şeyin bittiği andı. Gözünün önünden şimdiye kadar yaşadığı her şey hızla tekrarlanarak geçiyordu. Kendine soruyordu: "Bu sonmuydu? Burada bitiyormu...artık Bright'ın gelmeyeceğini ve onu hiç kimsenin kurtarmayacağını anladığı an içinden bir parça kopmuş gibiydi. Aynı babasını kaybettiği gün kopduğu gibi...
Hakim soruyu tekrardan sorduğunda Edward Jolie'ye yaklaşıp kulağına fısıldadı:
Edward: Bebeğim, neyi bekliyorsun.?
Jolie yutkundu ve kendini toparlayıp artık cevab verme vakti olduğunu anladı. Tam ağzını açıp "Evet" diyecekken "HAYIR!" diye bir ses duyuldu. Her kes kafasını çevirip ona bakıyordu. Evet...Jolie'nin tam umutları sönmüşken Bright en sonunda gelmişti. Edward sinirden deliye dönmüşken Jolie'nin gözlerinde umut ışığı belli oluyordu ama ayakta direnecek gibi durmuyordu. Edward Bright'ın işlerini mahvetmesine izin vermek istemiyordu. Adamlarına döndü ve dedi:
Edward: Alın şunu dışarı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İBLİSİN YARDIMI | TEXTİNG
FantasyHayatı ilk başlarda ailesi ile beraber iyi giden Jolie Graceful babasını bir iş kazasında kayb ettikten sonra her şey değişmeye başlar. Babasını çok sevdiği ve ona bağlı olduğu için bir süre sonra çöküntü yaşamaya başlar. Bu yükü kaldıramaz hale gel...