Hayatı ilk başlarda ailesi ile beraber iyi giden Jolie Graceful babasını bir iş kazasında kayb ettikten sonra her şey değişmeye başlar.
Babasını çok sevdiği ve ona bağlı olduğu için bir süre sonra çöküntü yaşamaya başlar. Bu yükü kaldıramaz hale gel...
Jolie:Babamı her düşündüğümde şunu anlıyorum...mutsuzken, mutlu bir zamanı hatırlamak kadar büyük bir acı yoktur...
"Çoğu insan karanlıkta sana yardım eden, güvene bileceğin biriyle yürümenin, ışıkta yalnız yürümekten iyi olduğunu söylüyor."
Bright'ın duvara yaslandığını gören Jolie hemen ona yaklaşır ve kolundan tutarak ona yardım eder. Jolie onun neden böyle olduğu konusunda endişelenerek söyler: Jolie: İyi'misin? Noldu?
Bright kız kardeşinin sesinin kulaklarında yankılandığını çok iyi biliyordu. Bir şeyler yolunda gitmiyordu. Hemen kendine geldi ve Jolie'ye cevap verdi: Bright: İyiyim. Her şey yolunda. Git yat, uyu.
Jolie başka bir şey sormadı ve ardından Bright küçük bir portal açarak hemen gitti.
Kwan cehennem tahtı için Bright ve onun kız kardeşi Jiyang ile her zaman savaşırdı. Ama bu basit bir savaş değildi. Bright'ın babası taht için Kwan'ın ailesiyle savaşırken yanlışlıkla onları ve kendini ölüme sürüklemiş. Kwan o zamanlar küçüktü. Yalnız, büyümeye başlayınca anne ve babası olmadığı için her gün üzülüyor, geceler durmadan ağlıyordu. Büyüdükçe her şeyi daha iyi anlıyordu. İçinde bir nefret, kin ve intikam ateşi büyüyordu. Tek istediği Bright ve Jiyang'ı yok edip tahta oturmaktı. Hem ailesinin intikamını alacak, hem de o tahta oturacaktı. Jolie'ni kaçırarak Bright'ı zayıf yönlerinden alt etmek istiyordu. Başarısız olmuştu ama bu defa hedefi, ne kadar zor olsada Bright'ın kız kardeşi Jiyang'dı...
Kwan yine adamlarını toplayarak cehenneme saldırmıştı. Nedense eskisinden daha güçlüydü. Fakat her zaman kayb ederdi ve dayanamadığını fark ettiği an portal açarak kayb olurdu. Jiyang, Bright dünyada olurken cehennem işlerine bakardı. Babası ölmeden önce cehennemi yönettiği için şimdi cehennemdeki sorumluluk Bright ile Jiyang'a devr edilmişti. Fakat halen taht için genç olduklarından dolayı bir çok görevle gelişmeye çalışıyorlardı. Pek kulağa hoş gelmiyor belki ama cehennem de normal bir yerdir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kwan durmadan ateş topları fırlatıyor, Jiyang ve cehennem sakinleri ise onu durdurmaya çalışıyordu. Güçleriyle etrafı yıkık dökük hale getiriyorlardı.
Jiyang Kwan'a her zaman ailesini küçüklükten beri kayb ettiği için acırdı. Bu yüzden de onunla savaşmayı sevmezdi. Ama Kwan onu ve Bright'ı her zaman mecbur bırakırdı.
Jiyang bağırarak Kwana durmasını söylüyordu: Jiyang: Dur artık Kwan! Her şeye zarar veriyorsun!
Kwan onu dinlemiyordu. Fazla öfkeliydi ve neredeyse her saldırısı nefretle, öfkeyle doluydu. Jiyang'ın ona güçlü bir dalga atmasından sonra ona döndü ve konuştu: Kwan: Pes etmeyeceğim! Gücüme yenik düşeceksiniz.! Jiyang: Bize karşı her zaman yenildin! Güçlenmiş olman bizi yene bileceğin anlamına gelmez!
