Gözlerim iyice dolup yaşlar yanaklarımdan süzülmeye başladığında hızla elimin tersi ile akan yaşları silerek ayağa kalktım.
-Ben bi lavaboya gidip geliyorum." Elizabethin bir şey demesini beklemeden ilerlemeye başladım.Hızlı adımlarla terastan çıkmış ve aşağı lavaboya doğru ilerlemeye başlamıştım.
Lavaboya geldiğimde hızla içeri girip kapıyı kapattım ardından ise aynı hızla musluğu açtım ve suyu birkaç kez yüzüme çarptım.
Kendime azda olsa geldiğimde, sakinleştiğimde musluğu kapatarak ellerimi lavabonun her iki yanına yasladım.Aynadaki yansımama bakarak Elizabethin söylediklerini düşünmeye başladım.Ben ne ara böyle bir insan olmuştum.Kendini önemsemeyen, kırılıp dökülmeye izin veren..
Haklıydı.En yakın arkadaşım çok haklıydı.Drake hayatımda olduğundan beri ben çok değişmiştim.Sınırlarımı ve kurallarımı çiğnemiştim, beni üzmesine ve kırmasına izin vermiştim, eskiden olduğum gibi mutlu değildim..Ama buna rağmen ondan ayrılamıyordum.Beni bıraksın istemiyordum..
Neden böyle oluyordu neden böyle hissediyordum..
Neden beni üzen biri ile hâlâ beraber olmak için çabalıyordum..
Onu seviyor muydum? Beni seviyor muydu? Biz birbirimize aşık mıydık?
Bu sorulara bir yanıtım yoktu ama tek bildiğim şey birbirine aşık olan iki insanın birbirlerine karşı bu denli davranmamasıydı.Birbirlerine aşık olan iki insan birbirinin her zaman yanında olurdu, onu kırıp üzmez aralarındaki sorunu halletmek için çabalardı, birbirlerini kusurları ile kabul ederdi.Yaşadıkları bir olumsuzluğu beraber yok etmek için çabalardı.Aşkı için çabalardı, bir şey olunca yok saymazdı.
Neden biz böyle olamamıştık ki..Tekrar akmaya yeltenen göz yaşlarımı hızla engelledim.Daha fazla ağlamayacaktım.Artık eski halime geri dönecektim.Tekrar eski ben olacaktım.Kendime hızlıca çeki düzen vererek lavabodan çıktım.
Koridorda ilerlerken karşıdan Drake'in geldiğini görmem ile derin bir nefes aldım ve zaten dik olan başımı biraz daha kaldırdım.
O da beni görmesi ile hızla bana doğru gelmeye başladı.Yanıma gelmesi ile-Adel." Diyerek sarılmaya yeltenmişti.Hızla geri çekildim.
-Bayan Connell." Diyerek düzelttim onu.Elleri havada anlamaz bir şekilde bana bakmaya başlamıştı.Konuşmama devam ettim.
-Adel değil Bayan Connell bay Jacobs.Patronunuza nasıl adıyla seslenmeye cüret edersiniz?" Ellerini indirerek söylediklerimi garipser bir şekilde bakmaya başladı.Ardından ise gülmeye başladı.
-Ne diyorsun Adel ya sabah sabah." Dedi gülmeye devam ederek.
-Haddinizi bilerek hareket edin Bay Jacobs sizi bir daha uyarmayacağım.Direkt gerekeni yapacağım ve inanın bundan hiç çekinmem." Gülmesi bir anda duraklamıştı.Ciddiyetle bakan yüzümle o da ciddileşmişti.
-Bana kızgın olduğunu biliyorum Adel ve bu.."
-Bayan Connell!" Derin bir nefes aldı.
-Bayan Connell ve bu yüzden böyle davrandığını biliyorum ama dün seni o halde görünce dayanamadım.Kendine zarar vermen, canını yakıyor olman canımı yaktı sevgilim.Bir anlık sinirle oldu yemin ederim.Çok özür dilerim yoksa ben neden sana böyle şeyler söyleyim? Neden sevgilimin kalbini kırayım??" Ciddi formumu koruyarak konuşmasını dinliyordum.Cevap vermeden, sessiz bir şekilde konuşmanın bitmesini bekliyordum.
-Canının acıması, kendine zarar vermen..canımı çok yakıyor seninle beraber benimde canım yanıyor.Anla lütfen artık beni kendine zarar verince dayanamadım.Bir anlık bir şeydi.Yemin ederim ki.Çok pişmanım lütfen affet beni, lütfen Adel.." diyerek sol elimi tuttu.Elimi tutması ile hızla geri çektim.Bakışlarını bir süre elimden çekmedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ ORTAK
FanfictionEn önde helikopterin gelmesini beklerken yanıma gelen iki adama doğru döndüm. Babam ile gelen adam sanırım yeni ortaktı. Vücuduna tam oturan takım elbisesi ilede gerçekten nefes kesici bir hali vardı. Yutkundum.Hızla kafamı çevirsemde tekrar bakma i...