En önde helikopterin gelmesini beklerken yanıma gelen iki adama doğru döndüm. Babam ile gelen adam sanırım yeni ortaktı. Vücuduna tam oturan takım elbisesi ilede gerçekten nefes kesici bir hali vardı. Yutkundum.Hızla kafamı çevirsemde tekrar bakma i...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uçağa bindiğimizde, uçağın içindeki host ve hostesler bizi karşılamış ve eşyalarımızı alarak uçağın içerisindeki bölüme yerleştirmeye başlamışlardı.
Toplam dört kabin memuru vardı.İkisi kadın diğer ikisi ise erkek olmak üzere.Onun dışında biz haricinde, uçakta birde pilot ve yardımcı pilot vardı.Her şey normal uçuşla aynıydı ancak tek fark Fransaya özel jet ile uçuyor oluşumuzdu yani her şey yalnızca bize özeldi.
Pilot ve yardımcı pilotla kısa bir sohbetin ardından onlar kendi yerlerine, Kokpit'e geçmişlerdi ve bizde oturacağımız yere doğru ilerlemeye başlamıştık.
(Bilmeyenler için Uçak kokpiti, uçağın kontrol edildiği yerdir. Bu bölüm, pilot ve yardımcı pilot için bir ofis gibidir. Burası ayrıca güvenlik sistemleri ile donatılmış özel bir bölümdür ve uçağın kontrolü buradan sağlanır.)
Yerimize geldiğimizde Bay Mikkelsen benden önce davranarak cam kenarına oturmuştu.Aslında bende karşısına oturmayı düşünüyordum ancak Bay Mikkelsen'ın oturduğu yerin karşısı benim tersime denk geliyordu.
Oldum olası geri geri gitmeyi hiç sevmezdim.Hangi araca binersem bineyim illaki ileriye bakmam şarttı.Yoksa rahat olamıyordum.Bu yüzden bende Bay Mikkelsen'ın hemen yanındaki koltuğa oturmuştum.
Yanında oturduğumda zaten bende olan bakışları dahada ilgili bir hale bürünmüştü.Emniyet kemerimi takarken mırıldandım.
-Karşısı tersime denk geliyor, ondan ötürü." Yanımdaki Bay Mikkelsen'ın dudaklarının kenarı kıvrılırken o da mırıldandı.
-Bende bir an uçaktan korktuğunu düşünmüştüm." Ona dönerek konuştum.
-Tanrı'ya şükür ki öyle bir problemim yok." Yüzündeki sırıtışı genişlerken mırıldandı.
-Sen yinede korkansan falan çekinmeden elimi tutabilirsin, sorun etmem." Diyerek göz kırpmıştı.
-Çok düşüncelisiniz Bay Mikkelsen." Diyerek sahte olduğunu belli eden bir gülümseme yerleştirdim yüzüme.Bunu gören Bay Mikkelsen küçük bir kahkaha atmıştı.
Rahat 3-4 saatlik bir yolculuğumuz olacaktı.Bu süre zarfını nasıl değerlendireceğimi bilmiyordum.
O sırada aklıma telefonuma indirmiş olduğum film ve diziler gelmişti.Bilgisayarım çantada olduğu için onu şu an alamazdım bu yüzden mecbur telefondan izleyecektim.
Cebimden bluetooth kulaklıklarımı çıkardım ve kapağını açarak tekini sağ kulağıma taktım.O sırada Bay Mikkelsen'ında dışarıya bakan bakışları bana doğru dönmüştü.
Bir anlık gelen istekle elimdeki sol kulağa ait olan kulaklığı Bay Mikkelsen'a doğru uzatarak mırıldandım.
-Film izlemeyi düşünüyorum sizde bana katılmak ister misiniz?" Gülümsedi ve elimdeki kulaklığa doğru uzanırken yanıtladı.
