Nine

254 16 87
                                        

Ertesi sabah erkenden kalkıp hazırlanarak vakit kaybetmeden şirkete doğru yol almıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ertesi sabah erkenden kalkıp hazırlanarak vakit kaybetmeden şirkete doğru yol almıştım.Bugün erkenden çıkış yapacaktım bu yüzden bir an önce işlerimi halletmeliydim.Şirkete varır varmaz arabamı park ederek şirkete giriş yapmıştım.

Odama çıkmış ve cam duvarımdan dışarıya bir süre göz attıktan sonra bugünün programına bakmaya başladım.Dünden yaptığım şeyler olduğu için bugün yapacak pek fazla şeyim yoktu.Biraz dil çalışmam, bazı dosyaları imzalamam ve Bay Mikkelsen'a vermem gereken dosyalar vardı.Yani anlayacağız klasik şeyler.

Önce biraz dil çalışmak ile başladım.Malum yarın yola çıkıyorduk, toplantıda yapacağım konuşmaya biraz çalışmam gerekiyordu.Kafamdaki senaryo ile söyleyeceklerimi tekrar ettim bir süre.O sırada bir yandanda sorabilecekleri soruları düşünüyor, kendime soruyor ve cevaplıyordum.

Hatta buna iyice kendimi kaptırıp odamın içinde bir ileri bir geri dolanmaya başlamıştım.O sırada Fransızca konuşuyor, sorular soruyor ve cevaplıyordum.Bazı şeyleri ses kaydına alarak tekrar tekrar dinliyor ve toplantıda başıma geleceklere en ince ayrıntısına kadar çalışıyordum.Şirketimiz söz konusuydu sonuç olarak, her şeyi düşünmeli ve ona göre hareket etmeliydim.

Aradan geçen bir iki saat sonra odamdan çıkmış ve hem Bay Mikkelsen için hemde kendim için kahve almaya mutfağa gitmiştim.

Elime aldığım iki kahve ile koridorda ilerliyordum.Önce kendi odama uğrayarak kendi kahvemi bıraktım ardından ise Bay Mikkelsen'ın odasına doğru ilerlemeye başladım.Dün olanlar aklıma geldikçe heyecanlanmama ve yanaklarımın kızarmasına engel olamıyordum.

Odasının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım.Hadi Adel! Alt tarafı bir kahve.

Kapıyı çalarak beklemeye başladım.Çok beklememe gerek kalmadan 'gel' sesi gelmişti ve bende kapıyı açıp içeriye girmiştim.

-Günaydın Bay Mikkelsen!" Diyerek gülümsedim ve masasına yaklaşarak elimdeki kahveyi önüne bıraktım.Bay Mikkelsen bu heyecanlı halime başta şaşırsada sonra o da gülümseyerek konuşmuştu.

-Günaydın Adel." Her zamanki gibi koltuğuna sırtını yaslayarak oturuyordu.Önünde bir yığın dosya vardı.

-Bu sefer dikkat ettim yani merak etmeyin içerisinde tuz yok." Diyerek gülümsedim.

-Tuz olsa bile bu bir problem olmazdı Adel, sen yaptığın için yine içerdim ben." Tamam, bunu kesinlikle beklemiyordum.Durdum, ne diyeceğimi bilemedim.Sanki o an konuşmayı unutmuş gibiydim.

-Teşekkür ederim." Diye mırıldandım kendime gelebildiğimde.Eline kahvesini alan Bay Mikkelsen kahvesini yudumlamadan önce mırıldandı.

-Ne için?"

-İltifatınız için." Elindeki kahveyi geri masaya koyarken konuştu.

-Bu bir iltifat değildi Adel." Diye mırıldandı derin bakışlarıyla.Öyle derin bakıyordu ki ruhumu okuyordu sanki!

YENİ ORTAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin