Three

401 24 50
                                    

Odadan çıktıktan sonra peşimden Bay Mikkelsende çıkmıştı.Ardımızdan kapıyı kapatmış ve bana dönmüştü.Umursamadan gitmek için yeltendiğimde söyledikleri ile durdum.

-Bir dakika bile geç gelmemesini söylemiştim ama kahvemi bırak bir dakikayı on beş dakikadır getirmiyorsun." Hızla ona döndüm.

-Çünkü asistanınız değilim.Ben bu şirketin tercümanıyım, bırakın sizin asistanınız olmayı kimsenin asistanı değilim." Dedim güldü ve yanıma yaklaştı aramızda biraz mesafe kaldıktan sonra fısıltı ile konuşmaya başladı.

-Şirkette aşk ve özel hayat ile ilgili katı kurallar olduğunu biliyorum." Dedi sırıtarak.Hiçbir tepki vermeden ona bakıyordum.Neyi ima ettiği çok açıktı.

-Yani?" Diyebildim sonunda.

-Konuşmanın devamını odamda yapalım Adel, buyur." Diyerek eli ile ileriyi gösterdi.Ona ters ters bakarak ilerlemeye başladım.O da tam arkamdan geliyordu.

Odasına vardığımızda içeriye girmiş ve ardımızdan kapıyı kapatmıştık.O rahat bir şekilde masasına geçmiş ve oturmuştu.Ardından ise bana dönmüş ve masasının önündeki sandalyelerden birini göstermişti.Gösterdiği yere gidip oturdum.

Tebessüm ederek bir süre yüzüme baktı ardından ise konuşmaya başladı.

-Drake Jacobs." Diye mırıldandı.Dikkatle ona bakıyordum.

-İlişkiniz var değil mi? Şirkette böyle şeyler yasak olduğu halde herkesten gizli ilişki yaşıyorsunuz." Söylediklerini reddettim.

-Bay Jacobs ile aramda hiçbir şey yok." Dedim.

-Dün olanlar bunu göstermiyordu ama." Derin bir nefes aldım.

-Bay Jacobs ile aramda hiçbir şey yok.Ayrıca olsa bile bu sizi ilgilendirmez."

-Yok öyle mi?" Dedi tek kaşını kaldırarak.

-Evet." Gülümsemesi genişledi.

-Güzel." Diye mırıldandı.Anlamaz gözler ile ona baktım.

-O sırıkla aranda bir şey olmamasına sevindim.Senin gibi güzel bir kızın daha iyileri ile olması gerekiyor sonuçta." Dedi.Yutkundum.Güzel bir kız..Öyle demişti benden için.Ama Drake? Sırık ve çirkin îmâsı yapmıştı ona.

-Anlamadım neden Drake Jacobs ile ilişkim olmamasına sevindiniz? Drake Jacobs'ın ilişki yaşamak için kötü bir seçim olduğunu düşünmüyorum." Karşımdaki Bay Mikkelsen söylediklerim ile gülmüştü.

-Bir an cidden beni kandırdığınızı düşünmüştüm.Yanılmışım." Dedi gülerek.

-Anlamadım?" Dirseklerini masasına yaslayarak öne doğru yaklaşmıştı.

-Gayet net bir şekilde anladın." Dedi tebessüm ile.Dişlerimi sıkıyordum.Şu an karşımdaki bu adama saldırmamak için kendimi zor tutuyordum, sinirle ayağa kalktım.O ise tekrar sandalyesine yaslanarak güldü.Cidden çok sinir bozucu bir adam! Bunun hakkında nasıl öyle şeyler düşünebildim ki?!

-Hayatında hiç asistanlık yapmadığın için ve asistanlığının ilk günü olduğu için bir şey demeyeceğim.Ama bundan sonra dikkat edersen sevirim.Şimdi kahvemi getir aynı tarif ettiğim gibi." Derken kapı çalmıştı.Bay Mikkelsen'ın onaylaması ile beraber kapıyı çalan kişi içeriye girmişti.Bu kişi Drake'di.

Drake kapıyı kapatıp bize doğru dönmesi ile onunla göz göze gelmiştik.Her zaman özenle giydiği takım elbisesi bugün berbat bir haldeydi.Ütülü değildi.Her gün özenle yaptığı saçıda takım elbisesinden farksızdı.Saçları darmadağındı.Ayrıca göz altları morarmıştı.Belliki uyumamıştı.Onu ilk kez bu halde görüyordum.Gerçekten berbat bir haldeydi.

YENİ ORTAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin