Kalp midir insana sev diyen,
Yoksa yalnızlık mıdır körükleyen?
Sahi nedir sevmek., bir muma ateş olmak mı,
Yoksa yanan ateşe dokunmak mı?Araba uzun sayılmayacak ama kısa da olmayan zaman diliminden sonra durduğunda emniyet kemerimi çözdüm.Çantamı koluma astığımda kapıyı açarak arabadan indim.Arabanın önünden dolaşıp Bay Mikkelsen'ın yanına vardığımda bakışlarım geldiğimiz restoranda geziniyordu.
Çok güzel ve oldukça şık bir restauranta gelmiştik.Bay Mikkelsen'da arabadan inmiş ve elini belime koyarak ilerlemeye başlamıştı.Restaurantın içine girdiğimizde bizi birkaç adam karşılamış ve masamıza kadar eşlik etmişlerdi.Bizde teşekkür ederek yerimize geçmiştik.
Ben cam kenarına otururken Bay Mikkelsen'da benim soluma geçmişti.İkimizde oturmuş misafirlerimizi beklerken yeniden gerilmeye başladığımı hissetmiştim.
O sırada baş parmağım istemsizce işaret parmağıma doğru giderken işaret parmağımın boş olduğunu gördüm, siktir! Yüzüğümü unutmuştum.
-Hayır, hayır, hayır.." hızla çantamı alarak bir umut içine doğru bakmaya başlamıştım.Yoktu, yoktu!
O olmadan ben ne yapacaktım?! Stresim daha fazla artarken Bay Mikkelsen'ında bakışları merakla bana doğru dönmüştü.
-Bir sorun mu var?" Benimde bakışlarım onu bulurken hızla başımı sallayarak onayladım onu.
-Evet yüzüğüm, yüzüğüm yok!" Bakışları bir anlığına sol elime gittiğinde hızla konuşmama devam ettim.
-Banyoda sürekli düşürüyorum, duş almak için çıkartmıştım ama sonra takmayı unutmuşum! Ne yapacağım şimdi ben o olmadan?! Tanrım of!" Baş parmağım ister istemez tırnak etlerime giderken çoktan kavlatmaya başlamıştım bile.
Bay Mikkelsen'ın eli hızla sol elimi bulurken nazikçe avuç içine aldı ve daha fazla tırnak etlerimi kavlatmama engel oldu.
-Adel, bana bak.Bana bak." Yerdeki bakışlarım onu bulurken o da yönünü bana doğru çevirmişti.Elimden tutmaya devam ederken konuşmaya başladı.
-Sakin ol, yüzüğünü unutmuş olman büyük bir kayıp değil.Alt tarafı bir iş yemeği bu, bu kadar stres yapacağın bir şey yok." Diye mırıldandı ve ardından derin bir nefes alıp vererek ekledi.
-Bak, sen mükemmel bir kadınsın Adel.Çok başarılısın, çok yeteneklisin.Daha önce yaptın, daha önce gördün bu insanları, tanıdın.Şimdi bir kez daha yapabilirsin, yapamayacağın veyahutta zorlanacağın hiçbir şey yok.Yine mükemmel bir şekilde konuşacaksın ve hayran bırakacaksın insanları kendine." Diğer elimide avucunun içine almıştı.Doğruca birbirimizin gözlerine bakıyorduk.
O konuştukça içimi bir huzur kaplıyordu.Stresim, endişem yerini huzura bırakıyordu.
O, konuştukça ben kendimi iyi hissediyordum.-Bu iş yemeğinide başarı ile atlatacağız tamam mı? güveniyorum ben sana.Senin yapamayacağın, başaramayacağın hiçbir şey yok.Ayrıca ben buradayım, yanındayım unutma." Diyerek göz kırpmıştı.Tebessüm ettim.Bu adam iyi ki vardı, iyi ki hayatıma girmişti.
-Teşekkür ederim." Diye mırıldandım.O da gülümsedi.
-Şu an kendimi daha iyi hissediyorum."
-Sevindim." Diye mırıldandı.
Gülümseyerek yüzüme bakmaya devam ediyordu.Bende aynı şekilde bakışlarımı ondan çekmeden ona bakıyordum.Kahvenin en güzel tonu olan gözlerine..
Normalde insanlar hep renkli gözlere hayran olur sonuçta ne yapsınlar herkeste bulunan kahverengiyi ama değil mi?
Ancak ben bu güzelim tona, yalnızca onda bulunan bu güzelim renge hayran olmuştum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ ORTAK
FanficEn önde helikopterin gelmesini beklerken yanıma gelen iki adama doğru döndüm. Babam ile gelen adam sanırım yeni ortaktı. Vücuduna tam oturan takım elbisesi ilede gerçekten nefes kesici bir hali vardı. Yutkundum.Hızla kafamı çevirsemde tekrar bakma i...