Yukarıdaki fotoğrafa kalbimi bıraktım...
İyi okumalar!
****
Yazarınızdan...
Seyran'ın gözleri kapanmadan söylediği cümle herkesi dondururken ambulans srenleriyle tekrar odak Seyran'a döndü.Ambulanstan görevliler inip Seyran'a ilk müdahaleyi yaptılar.
"Bradikardi geçiriyor!Acilen ameliyat gerek!Hadi sedye getirin çabuk!"
*Bradikardi:Kalbin düzensiz veya düşük atmasına denir.*
Sedye getirildiğinde Seyran sedyeye yatırıldı ve ambulansa koyuldu.Ve bunlar olurken Ferit Seyran'ın elini asla bırakmamıştı.Ferit'te Seyran'la ambulansa bindiğinde diğerleride onları arabayla takip ediyorlardı.Hastaneye ulaşıldığında Seyran acilen ameliyata alındı.Ferit duvarın kenarına çökerek gözyaşlarının akmasına izin verirken aklında Seyran'ın son söylediği kelime yankılanıyordu.
"Be-bebeğim..."
"Be-bebeğim..."
"Be-bebeğim..."
"Be-bebeğim..."
"Be-bebeğim..."
"Ferit,oğlum!"
Ferit Orhan'ın ona seslenmesiyle başını yerden kaldırdığında Orhan onu kendine çekip sarıldı.Feritse tepkisizce karşısındaki duvarı izliyordu.Hayatı sorguluyordu.Kaderi sorguluyordu.Yaşadıklarını sorguluyordu.Olanları sorguluyordu.Sorguluyordu işte...
Bir saat geçti...İki saat geçti...Üç saat geçti...Dört saat geçti...Beş saat geçti...Altı saat geçti...Yedi saat geçti...Ama Ferit gözlerini asla karşındaki duvardan çekmedi.Ta ki ameliyathanenin kapısı açılana kadar.Ferit anında ayağı kalkıp hem uykusuzluktan hem de ağlamaktan kızaran gözlerini ameliyathaneden çıkan doktorlara çevirdi.
"Seyran Korhan'ın yakınları siz misiniz?"
"Evet biziz,Seyran nasıl?"
"Seyran hanımda,bebekte iyi.Size söylemeliyim ki çok şanslısınız.Daha yeni olan bir bebeğin bunlara rağmen hayatta kalması bir mucize.Bu gecelik tedbir amaçlı uyutacağız ama yarın kendine gelir."
"Peki görebilir miyiz?"
Ferit'in çaresizce çıkan sesine karşılık doktor kafasını salladı.
"Tabii hemşire arkadaşlarım hazırlanmanıza yardımcı olsunlar.Ha bu arada beş dakikayı geçmemesine dikkat edin.Geçmiş olsun."
Doktor gittiğinde hemşire Ferit'e giymesi için gerekli şeyleri verdi.Ferit onları giydikten sonra maskesini de taktı ve sonra hemşirenin peşine takıldı.Hemşire kapıyı açıp içeriyi işaret ettiğinde Ferit içeri girdi ve kapı kapandı.Ferit karşısındaki yatakta yatan halsiz,yüzünün rengi gitmiş Seyran'ı görünce gözünden bir yaş süzüldü yanaklarına doğru.Yavaşça ilerleyerek Seyran'ın alnına bir öpücük bırakıp yanındaki sandalyeye oturdu.Bir eli Seyran'ın eline giderken diğer eli karnına gitti.
"Sevgilim ben geldim.Yine geldim sana..."
"Bebeğim,bebeğimiz sana da güçlü olup daha hiç tanışmadan bizi bırakıp gitmediğin için çok teşekkür ederim.Bu huyunu annenden almışsın belliki.Sende annen gibi güçlüsün..."
Hemşire odadın kapısını açıp sürenin dolduğunu söylerken Ferit son kez konuştu.
"Sizi çok seviyorum bunu sakın unutmayın..."
Ferit sandalyeden kalkıp dışarı çıktı.Dışarı çıktığında yüzünde hafif bir gülümseme vardı.Bu gülümsemeyi görenler derin bir nefes verip rahatlarken Ferit üstündekileri çıkartıp attığında kendini tekli koltuğa attı.Ve gözlerini huzurla kapadı.
****
"Ferit,Ferit hadi kalk çabuk!"
Suna'nın heyecanla Ferit'e seslenmesiyle Ferit gözlerini açtı.
"Ne oldu Suna?"
"Seyran uyandı!"
"Ne?!"
Ferit olduğu yerde dikleşirken herkesin cama yaslanmış doktorlar tarafından kontrol edilen Seyran'ı izlediklerini gördü.Ferit ayağa kalkıp cam kenarına gittiğinde Seyran'ın ilk defa bakışları cama kaydı ve birini aradı o yeşilleri.Yeşilleri bir süre daha gezindikten sonra o aşık olduğu kahvelerle buluştuğunda bitkince gülümsedi.Ferit'te gülümsedi Seyran'ına.Ferit'in Seyran'ı,Seyran'ın Ferit'i...
****
"Bir susun artık!"
Aslında kimse yoktu,kimse konuşmuyordu,yapayalnızdı.Kafasını ellerinin arasına alarak omuzları sarsıla,sarsıla ağlamaya devam etti.
"Lütfen,susun artık!"
Kimse yoktu,kimse konuşmuyordu,yapayalnızdı.
"Yeter,susun!"
Kimse yoktu,kimse konuşmuyordu,yapayalnızdı.
Sonra çok uzaklardan bir ses duyuldu;
"Kimse yok,kimse konuşmuyor,yapayalnızsın Seyran."
Seyran bir anda başını ellerinden kurtardı ve şaşkınca etrafına bakındı.Ama kimseyi göremedi.Sonra bir ses daha duyuldu.Bu bir kapı sesiydi.Seyran başını kapıya çevirdiğinde gözleri dehşetle açıldı.Ve o an dudaklarından sadece tek bir kelime,tek bir isim döküldü.
"Ferit?"
Gözlerimi açtığımda tavandaki ışık gözlerimi rahatsız ettiği için birkaç kez gözlerimi kırpıştırdım.Gözlerim etrafta gezindiğinde bir hastane odasında olduğumu fark ettim.En son ne olmuştu?Tarık'lar gelmişti sonra da Ferit'e silah çekmişti.Sonra ben de ona siper olmuştum ve vurulmuştum.Elim aklıma gelen şeyle karnıma gittiğinde gözlerimden birer damla yaşlar süzülmüştü.Gözlerim karnıma gittiğinde güçsüzce konuştum.
"Acaba hala benimle misin?Hala burada mısın?"
Odanın kapısı açıldığında gözlerim kapıya kaydı ve doktorların geldiğini gördüm.Hemen yanıma gelip birkaç anlamadığım şeyleri kontrol ettiler.
"Nasıl hissediyorsunuz?"
"Gayet iyiyim.Sadece yorgun hissediyorum."
"Normal,Seyran Hanım.Hamile halinizle zor bir ameliyat geçirdiniz."
"Yaşıyor mu?"
"Yaşıyor."
Gözlerim ilk defa cama kaydığında bir süre birini aradı gözlerim.Sonra yeşillerim o kahvelerle buluştuğunda yorgun bir gülümseme gönderdim ona.O da bana aynı şekilde gülümsedi.Doktorlar kontrolleri yapıp çıktıktan sonra bu sefer içeri girenler annemlerdi.Annem yanıma gelip bana sarıldığında benden sarıldım ona.
"Guzum,eyi misin annem?"
"İyiyim anne merak etme."
Annemin üstünden ablamda sarıldığında gülümsedim.Antep geldi aklıma.Eski biz geldi.Herkesle sarıldıktan sonra tekrar buluştu gözlerimiz.
"Antep Fıstığı?"
"Ferit?"
Yanıma gelip sarıldığında özlemle sıkı sıkı sardım onu.
"Canımdan can gitti size bir şey olacak diye."
Size...
Çok şey anlatıyordu bir kelime.
"Ama bak bir şey olmadı.Yanındayız yine."
"Yanımdasınız..."
****
2 gün sonra...
"Gel bakalım Seyro."
Ferit'in uzattığı elini tutarak ayağa kalktım.Ferit diğer elinide desteklemek için belime koyduğunda beraber odadan çıktık.Hastanede geçen bana asırlar gibi gelen iki günün sonunda taburcu oluyordum.Arabaya ulaştığımızda Ferit benim için kapıyı açtı.Gülerek arabaya geçtiğimde Ferit'te yanıma geldi.Yola çıktığımızda Abidin abi:
"Seyran iyi misin?"
"İyiyim Abidin abi merak etme."
Başımı Ferit'in omzuna koyduğumda yorgunlukla kendimi uykuya bıraktım.
****
"Seyran,kalk hadi geldik."
Gözlerimi açtığımda kapıyı açmış dışarıda beni bekleyen Ferit'i gördük.Başımı sallayıp arabadan indiğimde Ferit'in koluna girdim.Beraber yalıya doğru ilerlediğimizde bizi beklediklerini gördük.Gülgün anne gülümseyerek gelip bana sarıldı.
"Hoş geldin kızım."
"Hoş bulduk Gülgün anne."
"Hemende pabucum dama atılsın."
Ferit'ten gelen homurdanmalara güldüğümüzde herkesle sarılıp içeri girdik.Biraz salonda oturup sohbet ettikten sonra odamıza çıktık.Gidip direkt yatağa uzandığımda Ferit üstünü değiştiriyordu.Uzanıp komidinin üzerindeki kitabı aldım ve okumaya başladım.Ferit de yatağa uzandığında hemen uyumuştu.Üstünü örtüp onu izlemeye daldığımda saatin geçtiğini fark etmemişim.Kalkıp üstümü değiştirdiğimde Ferit hala uyuyordu.Onu uyandırmak istemiyordum ama yemek saati yaklaşmıştı.Bu yüzden el mecbur yanına gidip:
"Ferit aşkım kalk hadi."
Ferit gözlerini hafifçe aralayıp bana baktığında hızla doğruldu.
"Bir şey mi oldu Seyran?İyi misiniz?"
"İyiyiz iyiyiz de yemeğe geç kalacağız hadi kalk hazırlan."
Ferit yataktan kalkıp üstünü değiştirmeye gittiğinde bende aynanın karşısına geçmiş kilo alıp-almadığıma bakıyordum.Ferit arkadan sarılıp boynuma bir öpücük bıraktığında gülümsedim.
"Neye bakıyorsun Birtanem?"
"Kilo almış mıyım sence?"
"Hayır aşkım."
"Bak yalan söylemiyorsun değil mi?"
"Aa sana yalan borcum mu var Seyran!"
"Neyse hadi yemeğe!"
Beraber masaya geçtiğimizde Halis ağada kısa bir süre sonra geldi.Huzurlu bir şekilde yemeğe başladığımızda Halis ağa bana döndü:
"Seyran kızım nasılsın,torunum nasıl?"
"İkimizde iyiyiz merak etmeyin Efendim."
Bu sefer de Ferit'e dönerek:
"Ferit sende şirkete gelme.Karın hamile onu yalnız bırakma."
"Tamam dede."
Yemeği yedikten sonra direkt odamıza çıktık.Banyo yapmak için kıyafetlerimi alıp banyoya ilerlediğimde Ferit birden önümde belirdiğinde:
"Ferit ne yapıyorsun!"
"Asıl sen ne yapıyorsun!"
"İzin verirsen banyo yapacağım."
"O zaman izin vermiyorum."
"Allah Allah!Nedenmiş o?"
"Doktor demedimi 1 hafta dikişler alınmadan su değdirmeyin diye."
"Ne yapayım Ferit o zaman?Benim banyo yapmam lazım!"
"O zaman ben yapayım banyonu?"
"Çok fırsatçısın Ferit."
"Asıl sen çok fesat düşünüyorsun karıcığım.Ben sadece dikişin var diye banyonu yapmak istemiştim.Ama sen eğer fazlasını istersende okeyim yani."
"Yok canım fazlası yasak zaten."
"Ne?"
"Hormanların değişmemesi ve düşük riskinin ortadan kaldırılması için ilk üç ay cinsel ilişkiye girilmez kocacığım.Araştır bunları bence."
"Ne yani biz bir buçuk ay hiç bir şey yapmayacak mıyız?"
"Maalesef."
"Neyse artık çocuğumuz için katlanacağız karıcığım.Gel seni banyo yapalım."
Beraber banyoya girdiğimizde sadece iç çamaşırlarım kalacak şekilde soyundum ve duşakabinin içine girdim.Ferit'te sadece altında baksırıyla yanıma geldiğinde dudaklarını dudaklarıma yaklaştırarak fısıldadı:
"Hazır mısın?"
"Hazırım."
Ferit suyu açtığında;Su ikimizin de başından aşağı akıyordu.Dayanamayarak dudaklarımı Ferit'in dudaklarına bastırmadan önce:
"Daha fazlasını yapamayız."
Ferit'in dudaklarına kapandığımda ellerim ensesinde birleşti.Öpüşmemiz derinleşirken biraz daha devam edersek durduramayacağımızı anladığımız için ayrıldık.Alınlarımız birleşirken fısıldadı:
"Nasıl bu kadar sevebilirim anlamıyorum."
__________________
25 oy 8. Bölüm
Selamlar!SeyFer'li bir bölümle sizlerleyim.Bir sonraki bölüm büyük bir zaman atlaması olacak ve anne-baba olmak için hazırlanan bir SeyFer okuyacağız.Bir sonraki bölüm görüşmek üzere.Hoşçakalın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı Çapkını | Je t'aime [TAMAMLANDI]
Mystery / Thriller*"Je t'aime" Fransızca da "Seni seviyorum" anlamına gelir.* "Bir susun artık!" Aslında kimse yoktu,kimse konuşmuyordu,yapayalnızdı.Kafasını ellerinin arasına alarak omuzları sarsıla,sarsıla ağlamaya devam etti. "Lütfen,susun artık!" Kimse yoktu,kims...