12. Bölüm | Saf Mutluluk

687 59 5
                                    

Bu bölümü  AfRam0  adıyorum.Ve kalbin için tekrardan özür diliyorum.
İyi okumalar!

****
1 ay sonra...
"Yenge!"
Hep beraber bahçede oturmuş konuşurken bana seslenen Alp'le ona döndüm.Düşe kalka bana doğru geliyordu.Yanıma ulaştığında uzanıp onu kucağıma oturttum.Alp her zamanki gibi büyüyen karnıma sevmeye başlamıştı bile.Alp üç yaşındaydı ve Asuman yetimhanede o gün ilk gördüğünden beri Alp'e çok bağlanmıştı.Nedeni ise;Fuat abinin bebekliğine çok benzediği için.Bir hafta içinde bütün işlemleri ve Alp'in odasını halletmiştik ve yalıya getirmiştik.Halis ağada Alp'i baş üstünde tutuyordu.Alp ilk başta yabancılık çeksede sonradan alışmıştı hepimize.
Gülümseyerek kucağımda karnımı seven Alp'e baktım.
"Yengecim ne kadar yakışıklı olmuşsun sen!"
Bugün ablamın nikahı vardı ama aile arasında olacağı için yalıda olacaktı.Onlar bizim gibi bir düğün yapmak istemeyip bir nikahla her şeyi bitireceklerdi.İstemeyi bir hafta önce yapmıştık ve herşey çok güzel geçmişti.Aklıma geldiğinde gülümsemem genişledi.
Flashback;
Ablam heyecandan yerinde duramazken halam son kez ikramlıkları düzenliyordu.Kapı çaldığında ablam kapıyı açmak yerine heyecanla içeri koştu.Büyük bir kahkaha patlattığımda içeri doğru seslendim.
"Abla nereye gidiyorsun,kapıyı açsana!"
Ablam tekrar heyecanla yanıma geldiğinde:
"Çok heyecanlandım Seyran!"
Kapı bir kez daha çaldığında:
"Ee hadi abla ağaç oldular kapıda!"
Ablam titreyen elini Kapı koluna götürüp sonunda kapıyı açtı.İlk Abidin abi girip elindeki çiçek ve çikolatayı ablama uzattı.Ablam heyecanla Abidin abinin elindekileri aldı.Beraber gelenleri karşıladıktan sonra hep beraber içeri geçtik.Babam oturduğu yerden kalkıp herkesle selamlaştıktan sonra hepimiz oturduk.Ferit erkek tarafı olduğu için benden uzakta duruyordu ve bu durumdan memnun olmadığı bana attığı bakışlardan belli oluyor.Asuman'ın yanında oturan Alp ise sıkılmışcasına etrafı izliyordu.Ayağa kalkıp Alp'in yanına gittim ve elimi ona uzattım.Alp hevesle elimi tutup ayağı kaktığında gülümsedim.Asuman bana bakıp:
"Seyrancığım zahmet olmazsa Alp bir şeyler yedirir misin?Tutturdu ben yengemle yemek yiyeceğim diye."
"Tabii,"
Bakışlarımı Alp'e çevirip alaycı bir tınıyla konuştum.
"Sen demek benimle yemek istedin.Hadi gel o zaman yemek yiyelim."
Alp hevesle başını salladığında diğerleri çoktan sohbete dalmıştı.Ablama kaş göz yapıp mutfağı işaretleyip Alp'le mutfağa gittik.Ablam da arkamızdan geldiğinde:
"Sen kahveleri yapmaya başla ben de Alp'e yemek vereyim."
Ablam onaylar gibi yapıp kahve yapmaya başlayınca bende Alp'e dönüp:
"Köfte patates sever misin?"
Alp tam cevap verecekken gözleri arkama takıldı ve kıkırdadı.Bende tam neye bakıp gülüyor diye arkama dönüp bakacakken karnıma dolanan kollar yüzünden irkildim.Başımı çevirmeden kokusundan kim olduğunu anladığım kişiye sert bir şekilde dirseğimi geçirdim.
"Ferit ne yapıyorsun ya?!"
"Karımı özledim,ne yapayım?"
"Birkaç saat oldu ayrılalı daha.Ne çabuk özlüyorsun sen?"
"Eh karım böyle güzel olunca insan değil birkaç saat hiç ayrılmak istemez."
"Bakıyorum da yine formunuzdasınız Fero Bey!"
"Aynen öyle Seyro Hanım!"
Ferit tam dudaklarıma yaklaşıp beni öpecekken bir ses ortamı bozdu.
"Yenge ben köfte patates istiyorum."
Alp'in sesiyle Ferit'ten ayrılıp bir tabak aldım ve içine köfte ile patates koydum.Tabağı Alp'in önüne bıraktığımda Ferit hala homurdanıyordu.
"Hadi git içeri sende."
"Ama Seyran-"
"Yok ama Seyran falan!Hadi git içeri!"
"Alırım bunun hesabını ama."
"Bakarız..."
"Öff gözümün önünde yediniz birbirinizi!Hadi Ferit içeri geç sen bende kahveleri getireyim."
Ferit mutfaktan çıkıp salona geçtiğinde bende ablamın yanına geçtim.Omzumla hafifçe omzuna vurduğumda kahkaha attım.
"Aman yine dökmeyesin kahveleri?"
Ablam da yalandan gülerek kolumu çimdikledi.
"Hahaha çok komik!Dalga geçme zaten heyecanlıyım."
"Tamam,tamam demedim birşey!"
Ablam kahveleri bardağa döküp tepsiye koyarken bende yemeğini bitiren Alp'in tabağını kaldırıp makinaya koydum.
"Ellerine sağlık yenge."
Gidip yanağına bir öpücük kondurdum.
"Afiyet olsun kuzum!"
Ablam tepsiyi alıp salona giderken bende Alp'in elini tutarak peşinden gittim.Ablam kahveleri herkese dağıtıp oturduğunda Alp'de Asuman'ın yanına gitmişti.Orhan baba Ferit'e bakıp öksürdüğünde Ferit başıyla onayladı ve kahvesinden bir yudum alıp masaya bıraktı.
"Ee gelelim sebebi ziyaretimize,"
Tam olarak da düşündüğüm şey oluyordu;Ablamı babamdan Ferit isteyecekti.Gülmemek için kendimi sıkarken diğerleride benden farksız değildi.Ferit babama dönerek konuşmaya devam etti.
"Kazım baba Abidin benim abim gibidir ve sevdi mi de adam gibi sever bu yüzden gözün asla arkada kalmasın.Neyse;Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Suna'yı oğlumuz Abidin'e istiyoruz."
Herkes kendini tutamayıp kahkaha attığında Ferit'te kendine gülüyordu.Babam hala gülerken yerinde dikleşti:
"Ee gençler birbirlerini sevmişler bizede desteklemek düşer.Verdim getti yavv!"
Gerisi ise bol kahkahalı ve eğlenceli geçmişti.
****
Alp'i kucağımdan indirip Asuman'a verdim ve ablama bakmak için kalktım.Ablamın odasına girdiğimde makyajı yapılıyordu ve melek gibiydi.Hayranlıkla ablamın yanına gittim.
"Abla çok güzel olmuşsun!"
"Sağol ablacım da senin de benden aşağı kalır yanın yok."
Üstümde iki parçadan oluşan bir elbise vardı.Elbise kırmızı ve saten kumaştandı.Üstü askılıydı ve derin bir göğüs dekoltesi vardı.Altımda ise dizimin biraz üstünde biten bir eteği vardı.Saçlarımı ise şu dalgası yapıp salık bırakmıştım ve iddialı bir makyajla işimi tamamlamıştım.Ablamın üstünde ise beyaz şık bir elbise vardı.Elbise bileklerinde bitiyordu ve balon kolluydu.Saçlarına ise sıkı bir topuz yaptırmıştı ve elbise gibi sade bir makyaj yapmıştı.Gelinlik giymek istememişti malum sebeplerden dolayı.Hala o olayları aşabilmiş değildi.Ablamın makyajı bittiğinde ayağa kalkıp aynanın karşısına geçti.Aynada kendini izlerken yavaş yavaş gözleri dolmaya başlamıştı.Başımla görevlilere çıkması için işaret verdim.Onlar odadan çıktıktan sonra arkadan ablama sarıldım.
"Ablam,ne oldu?"
"Yok birşey ya öyle bir anda şey oldum işte."
"Abla ben seni senden daha iyi tanıyorum.Var işte bir şeyler."
Ablam en sonunda bana sarılıp ağlamaya başladı.
"Seyran ben annemi çok özledim."
Benimde gözlerim dolmaya başladığında ablamı koltuğa oturttum ve bende yanına oturdum.
"Abla yapma böyle..."
"Seyran benim annem benim en mutlu günümü bile göremeden gitti!"
Artık bende ağlıyordum.Bu sefer ablamı ben kendime çekip sarıldığımda ikimizde omuzlarımız sarsıla sarsıla ağlıyorduk.Tam bu esnada kapı çaldığında birbirimizden ayrılıp gözlerimizi sildik ve aynadan kendimizi kontrol ettik.Kapıya doğru seslendim.
"Gel!"
Kapı açıldığında içeri Ferit ve Abidin abi girmişti.Ferit önümde durduğunda zaman benim için durmuştu.Ferit'i başan aşağı süzerken alt dudağımı dişlerimin arasına almıştım.Simsiyah bir takım giyinmişti.İçindede siyah bir gömlek vardı ve gömleğin bir-iki düğmesini açık bırakmıştı.
"Ç-çok yakışıklı olmuşsun."
"Sende çok güzel olmuşsun..."
Tam belimden kavrayıp beni kendine çektiğinde Abidin abinin öksürük sesiyle Ferit'ten hemen ayrıldım.Ferit gözlerini devirerek Abidin abiye baktı.
"Abi sende mi ya?!"
Hepimiz Ferit'in bu haline gülerken Ablam Abidin abinin elini tuttu ve havaya kaldırdı.
"Hadi siz önden gidin bizde geleceğiz arkanızdan."
Ferit'le onaylayıp el ele odadan çıktık ve bahçeye geçtik.Bizden bir süre sonra ablam ve Abidin abi geldiğinde bahçeyi alkış sesleri doldurdu.Nikah masasına geçip oturduklarında bizde nikah şahitleri olarak peşlerinden masaya geçtik.Bu sırada nikah memuru konuşmaya başladı.
"Yaptığımız araştırmada evlenmenizde hiç bir sakınca görülmemiştir.Bana verilen yetki ile bugün burada sizi evlendirmek için görevlendirildim.Şimdi siz Kazım kızı Suna Şanlı;İyi günde,kötü günde,hastalıkta ve sağlıkta,hiç kimsenin baskısı ve etkisi altında kalmadan Halis oğlu Abidin Korhan'ı eş olarak kabul ediyor musunuz?"
Birde böyle bir durum vardı.Abidin abinin ailesi olmadığı için Halis ağa Abidin abiyi nüfusuna geçirmişti.Nikahta sorun çıkmaması için.Ablam yüzündeki gülümsemeyle mikrofona yaklaştı:
"Sonsuza kadar evet!"
Nikah memuru bu sefer Abidin abiye döndü;
"Peki siz Halis oğlu Abidin Korhan Kazım kızı Suna Şanlı'yı eş olarak kabul ediyor musunuz?"
"Evet!"
Bahçeyi tekrar alkış sesleri doldurduğunda bizde şahitlik ettik ve ablamlarla deftere imza attık.
Hepimizin yüzünde derin bir gülümseme vardı.Ve artık bizde mutluyduk.Hem de hiç olmadığımız kadar.Yeşillerimi gökyüzüne çevirdiğimde annemin sesi kulaklarımı doldurdu.
"Hep böyle mutlu olun Seyran'ım.Ve asla üzülmeyin benim için.Çünkü burada bende çok mutluyum.Burada kötüler yok..."
____________________
40 oy 13. Bölüm?
Canlarım köyde olduğum için bölüm atamamıştım bu yüzden sorry.
Acele yazdığım bir bölüm olduğu için kötü olabilir bu yüzden de sorry.
Ve artık hikayemize küçük bir delikanlı dahil oldu;Alp Korhan.
Diğer bölüm görüşmek üzere.Hoşçakalın!

Yalı Çapkını | Je t'aime [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin