ilk hayal

1.6K 229 878
                                    

E.M💛

bir sonraki bölümü de aklımda tasarlamaya başladım, çok uzun sürmeden gelir diye düşünüyorummm

iyi okumalar yıldız tozları✨


Dün gece, balkondan gelen hafif esinti ve içeri sızan sokak lambalarının loşluğu gönlümüzü hoş tutuyorken ona çekingen bir şekilde soru sorduğumda hafiften kıkırdayıp saçlarımı devamlı okşamıştı.

Bu, Jungkook'un nezdinde bir evet demekti.

Bugün ise can havliyle diğer günlere nazaran sıcak bir güne özenle hazırlanıp evden çıkmış, aylar sonra alışveriş isteği ile dolmuşken kendime yeni kıyafetler almıştım.

Sanırım insan, hayatına yeni bir heyecan olarak giren bir kişi olduğu zaman daha çok kendine dikkat ediyor ve hevesle her şeyi yapmaya çalışıyordu. Dalı koparılmadan açan bir çiçek gibi; umut dolu, güzel kokulu, hoş görüntülü ve cıvıl cıvıl olma arzusu sarıyordu bedeni.

Hava kararmaya yüz tutana dek caddedeki butikleri talan edercesine dolaşıp kendime uygun parçaları alıp tüm yorgunluğum ile eve doğru yürümeye niyet etmişken sokaklardan birine saptım. Jungkook'la bugün hiç konuşamadığımız için buruk bir hissiyata boğulsam bile moralimi yüksek tutmaya çalışarak onu beklemem gerektiğini kendime telkin ediyordum. Onunla gizli anlaşmamız buydu; sözler söylenmeden birbirimizi tanıyarak hareket ettiğimiz olaylar bunca zaman bir arada kalmamıza neden oldu, biliyorum.

Benden uzaklaşmadı.

İndiğim bu caddenin yukarısı, onun sokaklarına ev sahipliği yapmaya başlarken yukarı çıktıkça tehlike seviyesi artıyordu. Yolumu daha aşağılara saptırmışken malum sokağın olduğu bölgeye biraz yakın bir yerde yürüdüğüm gerçeği onu görmek istememe ve elimi telefonuma atıp yıldızı aramama neden oldu.

Üç kez onu rahatsız ettim, o ise bu rahatsızlığı fark etmedi. Cevapsız arama olarak düştüğüm zaman yoluma biraz daha yukarı çıkarak devam ettim.

Burda birkaç dükkan vardı; bazıları haraç keser ve işletme sahiplerini ancak bu şekilde rahat bırakıp onları burda barındırır;eğer paralarını alamazlarsa dükkanları yağmalarlar.

Bu sebeple burda takılan insan sayısı azdır, sokak sakin ve huzurlu bir şekilde rüzgara ev sahipliği yaparken gözlerimi kapatıp yürüyebileceğim en huzurlu asfaltlardan birisi haline gelse de arkasında böyle bir bedel barındırdığı da gerçekti.

Huzur mu demiştim?

Yaklaşık beş metre ötede sokağın köşesini yukarı doğru döndüğümüzde inşaat olarak duran iki binanın arasındaki boşluğa ulaşabiliyordum. Tam bu noktadan gelen kavga sesi beni pek de şaşırtmadı, sadece olan huzurlu yürüyüşüme aldığım bir darbeydi.

Yukarıdaki o sapa yola bakmadan aşağı doğru inip daha güvenli bir sokağa gideceğim zaman "Jungkook." adını duyuşum emin adımlarımı durdurup titrek bir şekilde yukarıdaki boşluğa dönmeme neden oldu.

Bir adamı duvara yaslayıp yakalarından tutarken kolları arasında olduğum zamanki gibi değil: sinirli, tehlikeli, kirli ve... Korkutucu duruyordu. Elindeki muştayla acımasızca adamın yüzünü kırmızıya boyarken kalbinin sızlamadığına emin olduğum bir şekilde ikinci defa vurdu.

"O parayı vereceksin pezevenk."

Gerçekten burdaki haraç kesen gangsterlardan bir tanesi, kendi içimde övmelere doyamadığım yıldız mıydı?

espoirs morts, liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin