Merhaba değerlilerim nasılsınız?
Bugün kendimi farklı hissediyorum çünkü bir hikayemin daha finalini yazıyorum...çok heyacanlı ve birazda üzgünüm:')
Okumaya geçmeden önce bolca yorum yapıp,oylarınızı verirseniz çok mutlu olurum iyi okumalar.
Siyah eldivenlerimi ellerimden teker teker çıkarıp yatağın üstüne attım.Yas yavaş yavaş kendini alıştırmaya çalışıyor ben ise kendimi hızla toparlamaya çalışıyordum.Bu sürede Laney bir an bile beni yalnız bırakmıyor sürekli üstüme düşüyordu.En son az önce yemek getirmişti ancak daha yemeye bile vakit bulamamıştım zaten bir şey yiyemiyordum da.
"Amber neden hala yemeğin bitmedi?bunun bitmesi gerektiğini söylemedim mi sana?"
"Hiç canım istemiyor yorgun ve bitkin hissediyorum".Babetlerimi çıkarıp yatağa uzandım ve pikeyi üstüme çektim.
"Ama cenazeden beri hiç bir şey yemedim hasta olacaksın""Hasta olmam gerçekten önemli değil...uyumak istiyorum sadece"
"Peki madem uyumak istiyorsun daha fazla zorlamayacağım ama uyandığında ilk işin yemek,yemek olacak""Tamam ama şimdi beni yalnız bırak lütfen...düşünmeye ihtiyacım var"Laney daha fazla beklemeden odadan çıktı hava bugün yine olduğu gibi soğuk ve yağmurluydu.Sis yüzünden sarayın üstünde uçan kuşlar bile görünmüyordu.Kendimi derin bir uykuya kaptırmışken çınlamalı bir cam sesi kulaklarımı deldi.Başımı kaldırır kaldırmaz masanın üstümdeki hançeri almak için koştum,sert bir el belimi iki taraftan sıkıp beni yukarı kaldırdı.
"Bırak beni...hemen"
"Çırpınma yoksa canın yanar".Kafamı kaldırıp kalın sesli o adama baktım.
"Leonardo..."Ellerim gömleğinin iki yakasını kavramış sanki her an kafa atabilirsin gibi duruyordum ama tabi ki atmayacaktım."Neden geldin?eserini görebilmek için mi?aşağılık adam!".Tırnaklarımla boynunda kırmızı çizik izleri bıraktım sanki tüm acımı ondan çıkartmak istiyormuş gibi vurdum tekmeledim ama o bir defa dahi tepki vermedi.Durumu öğrenmiş olacak ki ben cenazenin etkisiyle ağlamaya başlamışken o beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Git buradan...senden nefret ediyorum,seni görmek istemiyorum git"
"Hiç bir yere gidemem,Amber"
"Neden?canımı yakma görevini tamamlamadın mı?kolyeyi ve tüm ruhumu çaldın benden...şimdi git ve mutlu ol"
"Mutlu olamam sen bu haldeyken seni bırakamam"
Sinirden gülüyordum artık."Senin benimle hiç bir işin yok defol ve git"
"Sen anlamıyor musun?"Sertçe bileğimi tutup çekti,kalın parmakları iz bırakıyordu derimde."Sen benim nişanlımsın ve eşim olacaksın bana bu kadar katı davranamazsın,sadece...zor zamanında yanında olmak istiyorum"
Nişanlım derken ilk başta ne dediğini anlamasamda verdiği yüzüğü taktığımı ve onunla nişanlandığımı hatırladım.
"Ben senin eşin olmayacağım,ruhumu benden aldığında sana olan tüm düşüncelerim yok oldu".Ellerimi çekip yatağın üstüne oturdum,parmaklarının iz bıraktığı yerlerde elimi gezdirdim.
"Acıdı mı?"
"Kalbim daha fazla acıdı"Ellerim eteğinin köşesini çekiştiriyordu,içimde garip bir heyecan vardı sanki mutlu olma sebebim varmış gibi.Tırnaklarımı yavaşça avuçlamış ,kalbim ve ruhumun sesini dinliyordum.Kırgınım...çok kırgınım.
Leonardo,yere dizlerini çöküp ellerimi ellerinin içine aldı.Parmak uçlarını öperken içimdeki duygu karmaşasına engel olamıyordum.Ellerimi geri çekmeye çalıştım ama kuvvetli tutuşundan kurtulamıyordum."Nasıl hissediyorsun kendini?ağır bir şey yaşadın"Başımı önüme eğdim sadece.
"Bilmiyorum...kötü bile değilim sadece...yıkıldım"elleri yanaklarımda dolaştı,her dokunuşunda biraz daha eriyordum."Bu sefer gerçekten soruyorum...gitmek ister misin?"gözlerimi kısıp,kaşlarımı çattım o kadar şey olmuşken hala bunu nasıl düşünebilirdi?
"Sen bana yalan söyledin sence bir daha sana inanabilir miyim?"Başını eğdi,derin nefesler aldı pişman olduğuna emindim.
"Bak bunu şimdi asla söyleyemem ama bir gün her şeyi sebebini öğreneceksin...şimdi tekrar soruyorum benimle gelmeye var mısın?"Zor bir kararla karşı karşıya kalmıştım.Krallığın başında benden başka kimse kalmamıştı artık.Ya kendi krallıĝımı yönetecek ya da onun krallığında yaşamaya mahkum olacaktım.
"GÜL KRALLIĞI YIKILMAYA MAHKUM OLACAKTI"Tekrar merhaba...şimdi final bölümümüzde size bir Amber ve Leonardo bırakıyorum❤️
Bu bölümü gece saatlerinde yazmaya başlamıştım...tam 10 defa değiştirdim bir kere romantik bir kere fazla sert bölümler yazdım ama sonra bu bölümle bitirdim.
Onları yazarken çok mutlu oluyorum ve tekrar onlarla beraber olmak için sabırsızlanıyorum...sizde bir gün onları tekrar okuyacağınızı unutmayın olur mu?
Sizden son olarak bir ricam var buraya onlar için bir kalp bırakır mısınız?
Sizi seven yazarınız,💕
BERNA...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Krallığı: Güneş'in Doğuşu
Ficción históricaKraliçe olmak ne demekti?sadece bir krallığa hizmet etmek mi yoksa tüm ruhunu bu yolda harcayacak olmak mı?bunun cevabını bulduğum gün gerçek hayatıda bulacaktım. Ben kraliçe Amber;sinirli,yumuşak kalpli hatta bazen sınırları bile zorlayan bir kral...