🎠
•••
Normal olmak ne anlama geliyor?
İnsanlığın normal olmaktan kastı ne? Sadece nefes almam bile benim değerli olduğumu göstermiyor mu? Sonuçta yaşıyorum. Dünyada bir dakikada yüzlerce kişi ölürken neden onların istediklerini yapmam benim normallik derecemi ölçüyor?
Okula giden herkese selam verip gülümseyerek sırasına oturan konuşkan, sevimli, zeki ve öğretmenlerine saygılı bir birey toplumdaki ideal öğrenci sıfatına sahipken normalliğin bir önemi kalmıyor gerçi. Çünkü normal bile olsan göz ardı edilir ve parlayan kişiler tarafından ezilir geçilirsin. Yanlış anlamayın. Kimseyle garezim yok. Sadece...
Fazla gereksiz ve efor sarf ettiren bir durum. Sevilmeye çalışmak? Hayatı boyunca hiç sevilmemiş bir çocuğa bunun için çabala diyemezsin. Bunu fark etmeden neden konuşuyorsun? Çeneni kapa ve o lanet ayağını yere vurmaktan vazgeç.
Müdürün durmadan yere vurduğu ayağına bakmaktan vazgeçtim ve bakışlarımı gözlerine sabitledim. O da bana bakıyordu. Klasik bakışı ile bakıyor ve içinden bu sefer ne laf söylesem diye düşünüyordu. Oysa dinlememişti beni. Buraya gönderilme sebebim bana olan zorbalıkları gizlemek adına yapılan iftiralardı. Acaba bu sefer ne demişlerdi merak ediyordum. Evrende edebilecekleri bütün yalanları bulmaları gerçekten yaratıcıydı. Güzel hayal güçleri vardı.
"Bayan Jeon'un köpeğine su atmış ve kuyruğunu ezmişsin. Köpeğe alerjinin olması bunu yapabileceğin anlamına gelmez. Kaç defa daha seni burada göreceğim?!" Sona doğru hiddetlendiğinde ister istemez yüzümü eşkittim. Yine kendilerinin yaptığı canilikleri bana atmışlardı.
"Köpeklere alerjim mi varmış? Bu tuhaf. Bbama buna üzülecek." Anlamaz bakışlarla bana bakmaya devam edince hafif eğilip devam ettim. "Bişon çuha türü bir köpek. Kendisi sekiz yıldır benimle."
Karşımdaki müdür kızgın ifadesini yavaş yavaş düzeltince bende sırtımı dikleştirdim. Normalde olsa umrumda olmaz dediklerini dinledikten sonra siktir olup giderdim ancak bu konu farklıydı. Hayvanlara zarar veren şerefsizlere kılıf olmayacaktım.
"İki günde bir buradayım. Ne olursa olsun bana sadece azar çekiyor sonra da boşveriyorsunuz. Neden olduğunu size sözlü bir şekilde söylememi ister misiniz?"
Bir iki adım yaklaştım. Yüzündeki ifade bundan oldukça rahatsız olduğunu belirtirken gülümsedim yavaşça. "Çünkü bana yapılan şeyleri biliyorsunuz. Artık saklayamadığım yara izlerini görüyor buna rağmen ne beni koruyor ne de onlara dur diyorsunuz. Kovamıyorsunuz da beni. Çünkü beni kovarsanız kontenjan açılacak ve elbet başka biri gelecek. Gelecek olan kişi ise bu zorbalığa karşı gelebilecek biri olursa..." Kafamı iki yana salladım. "Vay halinize. Sus payı olarak aldığınız rüşvetler bir bir gün yüzüne çıkacak."
Yüzü kıpkırmızı olduğunda memnuniyetle geri çekildim ve kapının önüne geldim. Bedenim titriyordu. Karşı koymak istiyordum ancak fiziksel ve zihinsel acım istemsizce titretiyordu beni. Yutkundum. Kriz başlangıcının göstergesiydi bu. Son kez müdüre döndü yüzüm. "Keşke bir kez olsun yardım etseydiniz bana."
İşte böyleydim ben. Sakin, herşeye herkese nefret dolu, yıkılmaz duvarları olduğu sanılan biri. Herkesin duvarı vardı oysa. Sadece kimse benimkine bakmak istemiyor eğlenceli değil diyip benim üstüme yürüyordu. Sevilmek bile istemezken yaşadığım şeyler aşırı hemde aşırı can acıtıcıydı. Hızlıca odadan çıktım ve koşmaya başladım. Koşmasam bana karışacaklarını biliyordum çünkü. Yine tutar, beni döver belki de ileri gidip taciz etmeye kalkarlardı. Yapmadıkları şey değildi.
Midemin bulanmasıyla biraz daha okulda kalamayacağımı fark ettim. Bu yüzden sınıfa gittim eşyalarımı hızlıca toplayıp sırtıma taktım çantamı. Bana gülüyorlardı. Ucube diyor akla gelmeyecek hakaretlerle eziyorlardı beni. Yine de takmadım ve koşarak okuldan çıktım. Ayaklarım hala durmuyor koşmaya devam ediyorken zihnim bas bas güvenli alana gitmek istediğini bağırıyordu.
Jeosahilengin'in, seni seçağıranven kişinin yanına git.
Durdum. Bir an. Bir anlığına kafam karışmıştı nedense. Yanımdaki duvara tutunup derin nefesler aldım. Jeongin'e, tek arkadaşıma gidecektim tabi ki ama nedense kafam... Sahil...
Başıma aniden giren ağrı ile kafama ellerimle bastırdım. Bir bu eksikti. Neyin nesiydi şimdi bu? Jeongin eve geçmeden yolda yakalamak istiyordum onu. Böyle saçma bir baş ağrısı yüzünden onun sevimli hallerini kaçıramazdım. Kafama vurdum bir kaç kere ve ilerlemeye başladım yavaşça. Otobüs. Otobüse binmeliydim.
Başarısız. Çağırma iptal edildi.
Yeniden oluşturuluyor. Çağırma başlatılıyor.
Çağırma başarısız. Hedefin iradesi karşı koyuyor. Çağırma gerçekleştirilemiyor.
Üçüncü çağırmayı onaylıyor musunuz?
Çağrı başlatılıyor.
Nedensellik yasası bozuldu.
Artık gerçek dünyaya etki edebilirsiniz.
•••
Aman aman nerelere geldik. İlk bölümümüz hayırlı olsun efendim. Hem başlangıç hemde Jisung'un duygularıydı bu bölüm. Umarım sevmişsinizdir💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Handora •Minsung•
FanficVe sınıfın sessiz çocuğu, herşeyi elde edebilen o kutunun yeni sahibidir. "Pişman olmamanı sağlayacağım." Başlangıç tarihi: 19.07.2023 Bitiş tarihi:...