Oy ve yorum💜
•••Nefessiz kalmalıydım. Az önce ki gibi tuzlu su bedenimi sarmalı ve beni nefessiz bırakıp çırpınmamı sağlamalıydı. En azından öyle olmaz mıydı dizilerde filmlerde? Kitaplarda okurken bile öyle hissetmez ana karakterin çırpınışlarına şahit olmaz mıydık?
Peki ben neden öyle hissetmiyordum? Bedenimi saran soğuk su neden bana iyi geliyor gibiydi. Kapalı gözlerimin arkasındaki mor ışıkta neyin nesiydi? Neden olmadığım kadar güvendeydi ruhum?
"Şştt ölüm sana, yaşamak bana hiç yakışmıyor sevgilim."
Sesi nazikti. Kimin olduğunu bilmediğim bu ses kulağımda nefesini hissettirmişti bana. Tuhaf değil mi? Suyun içinde bunu hissettiğimi söylemek ama öyleydi işte. Elimin tutulduğunu hissettim. Arkamdaydı. Diğer eli nazikçe belimi kavradı. Kafasını kafama yasladı ve geri geri götürdü beni. Suyun üstüne değil. Daha da derine indirdi bedenimi. Nasıl hissedeceğimi bilmezken gözlerimi açtım yavaşça. Öleceksem de tırlattığımı bilerek veya bir canavar tarafından yenileceğimi bilerek ölmek istiyordum sanırım. Bilinmezlikten nefret ediyordum çünkü. Ah. Fazla garip huyları olan biriyim.
"Bence sevimli."
Duyduğum şeyle kafamı döndürüp ona baktım. Gülümsüyordu. O. Suyun içinde savrulan mor saçlar, parlak ama bir o kadar da karanlık bir galaksiyi içinde barındıran mor büyük gözler... Kalp şekilde dudaklar, beyaz bir ten.
Gerçek olamazdı. Aklımdan geçen tek şey buydu şu an. O kadar güzel o kadar yakışıklıydı ki gerçek olamayacak kadar olağanüstüydü. Gözlerini kapatıp gülümsedi bu sefer. Utanmıştı sanki. Suyun altında mor ışığın hafiften aydınlattığı anlarda bu adamla birlikteydim. Tanrı aşkına neremden nefes alıyordum bilmiyordum ama hayattaydım işte!
"Evet hayattasın. Ağzını açmayı dene. Yoksa öpmeli miyim? Hm?"
Gözlerim büyüdü ve hiç düşünmeden ağzımı açtım. Bunun salaklık olduğunu fark edip geri kapandığımda gözlerimi de kapamıştım. Ha? Şu tutamamıştım. Gözlerimi açtım ve tekrar ona baktım. Aklımı okuyabiliyordu. Suyun altında nefes alıyorduk ve gerçek olamayacak kadar büyüleyiciydi.
"Su." Kontrol ettiğimde gerçekten de su yutmadığımı ve normal bir şekilde konuşabildiğimi fark ettim. "Su perisi felan mısın sen?"
"Peri? Pfftt haaa hadi durumu daha iyi kavramanı sağlayalım."
Elini şıklattı. Sadece yaptığı buydu ama bir anda mekan değişti. Suyun kaldırma kuvveti yok olurken kendimi düşer halde buldum. Siktir bu da neydi şimdi? Sonu yoktu yer görünmüyordu!
"Havayı hisset Hannie!"
"SİKEYİM HAVA PERİSİ Mİ OLMAYA ÇALIŞI- HEY HEY HEY!"
Bulutların içinden geçerek hiçliğe düşen ben bir anda havaya yükselmeye başladı. Etrafta kararmıştı. Karşımdaki mavi beyaz küreyi görmemle bayılacak gibi hissettim. Hayır. Hayır delirdin. Öldün ya da öyle bir şey oldu. Dünyaya dön Han Jisu-
"Gezegenler çok güzel görünmüyor mu? Bak! Orada bir galaksi var hadi kara deliğe girelim!"
"Sen haaaa dur!"
Madem uzaydaydık o zaman bu manyak nasıl bu kadar hızlı hareket edebiliyordu?! Ona uymaya çalışarak ayaklarımı onun koyduğu yere koydum. Hm? Burada cidden ayakta kalabiliyordum. Peşinden koşmaya başladım. Elimden tuttuğu için zaten peşinde sürüklüyordu beni. Karanlığın yerini parlak şeyler almaya başladığında gözlerim büyüdü. Bu... Tanrım. Bu çok güzeldi.
"Sonunda bir şeyler ilgini çalmaya başladı. Buna sevindim."
Koşarken arkasında ki bana hafiften dönmüş ve söylemişti bunu. Gözlerim açıldı. Ruhum o an derin bir nefes aldı sanki. Uzun zaman sonra Jeongin yanımda yokken dudaklarım yukarı kıvrıldı. Uzun zaman sonra ben kahkaha attım. Pfft gerçek olduğunu hala düşünmüyordum ama kötü şeyler gelmeden biraz eğlenmemde sorun olmazdı, değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Handora •Minsung•
Fiksi PenggemarVe sınıfın sessiz çocuğu, herşeyi elde edebilen o kutunun yeni sahibidir. "Pişman olmamanı sağlayacağım." Başlangıç tarihi: 19.07.2023 Bitiş tarihi:...